Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2025-2028 Ulusal İstihdam Strateji Belgesi’ni açıkladı.
Strateji kapsamında otomotiv, çelik, alüminyum, kimya, makine, elektrik ve turizm sektörleri ile birlikte tekstil ve hazır giyim de öncelikli sektörler arasında yer aldı.
Belgede, tekstil ve hazır giyim sektörlerinin diğer imalat sanayi sektörlerine kıyasla kadın ve genç istihdamının yüksek olduğu, ihracat potansiyeli açısından öne çıkan ve bu nedenle yeşil ve dijital dönüşüm gibi modernizasyon süreçlerine daha hızlı adapte olabilen, emek
yoğun bir sektör olarak stratejik bir öneme sahip olduğu vurgulandı.
Tekstil ve hazır giyim sektörlerindeki mevcut durum tespiti de belgede şu şekilde yer aldı:
‘Tekstil ve hazır giyimde istihdam 1 milyon 200 bin kişi seviyesinde’
“Sektör istihdamında 2015-2016 yıllarında kaydedilen sınırlı azalışa rağmen, 2020 yılında yaşanan Covid-19 küresel salgını da dahil olmak
üzere 2023 yılına kadar genel olarak istikrarlı bir artış eğilimi görülmüştür. 2023 yılında, maliyet artışları ve başta AB olmak üzere ihracat pazarlarında talep daralması gibi faktörler nedeniyle sektördeki istihdam yaklaşık 113 bin kişi azalmış ve 1 milyon 200 bin seviyesine gerilemiştir.
‘Tekstil ve hazır giyimin toplam istihdamdaki payı azaldı’
Son 10 yıllık dönemde tekstil ve hazır giyim sektörünün toplam istihdam içindeki payı uzun vadeli dalgalanmalarla yüzde 6,4’ten yüzde 5,6’ya gerilemiştir. Uzun vadede yeşil dönüşüm, otomasyon ve dijitalleşme gibi faktörlerin etkisiyle sektörde istihdam daralması yaşanabileceği öngörülmektedir. 2023 yılı itibarıyla sektördeki istihdamın yüzde 44’ünü kadınlar, yüzde 17’sini ise gençler oluşturmaktadır.”
Belgede tekstil ve hazır giyim istihdamındaki olası riskler de şu ifadelerle dile getirildi:
‘İstihdamda kapsayıcılığın azalması riski artıyor’
“Sektördeki işlerin daha yüksek beceriler gerektirecek şekilde dönüşmesi, özellikle özel politika gerektiren gruplar başta olmak üzere çalışanların bu dönüşüme uyum sağlayamaması durumunda, istihdamda kapsayıcılığın azalması riskini artırmaktadır. Bu riskin, sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyinin nispeten düşük olduğu bölgelerde işgücü piyasalarını daha fazla zorlayabileceği değerlendirilmektedir.”
Belgede tekstil ve hazır giyim sektörlerinde istihdamın ulusal ve bölgesel düzeyde korunabilmesi için mevcut iş gücüne yönelik beceri geliştirme ve kazandırma programlarının artırılması; mesleki ve teknik eğitim ile yükseköğretim programlarının değişen iş gücü talebine uyum sağlayacak şekilde güncellenmesi gerektiği kaydedildi.
Bu kapsamda tekstil ve hazır giyim sektörlerinde iş gücünün dijitalleşme, döngüsel ekonomi ve enerji verimliliği gibi konularda bilgi ve
becerilerinin geliştirilmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim Ve Araştırma Merkezi (ÇASGEM) sorumluluğunda politikalar oluşturulacağı belirtildi. Buna göre, ÇASGEM tarafından ilgili sektörlerin eğitim ihtiyaç analizi yapılacak ve bu analizin sonuçlarına göre de sektörleri ilgilendiren ortak konularda eğitim modülleri oluşturulacak.