Arama
Servisler
Sosyal Medya

Triko sözün bittiği yerde!

İhraç birim fiyatıyla katma değerli sektörler arasında yer alan triko sektöründe, üretim ve ihracat için tehlike çanları çalıyor. Triko Sanayici­leri Derneği (TRİSAD) Başkanı Mustafa Balkuv, “Galiba artık sözün bittiği yerdeyiz. Geç kalınmış olsa da üretimi destekleyen makro düzeyde ciddi tedbirler alınmalı” vurgusu yaptı.

İhraç birim fiyatıyla katma değerli sektörler arasında yer alan triko

Türkiye hazır giyim ana sa­nayi içerisinde yarattı­ğı katma değerle önemli bir ihraç kalemi olan triko sek­törü, üretim ve ihracatta alarm veriyor. Son dönemde finansal darboğaza bazı sektör firmala­rı, günü kurtarabilmek için ma­kinelerini satışa çıkarırken bazı firmalar da istihdam gibi alan­larda küçülme yoluna gidiyor. İhraç kilogram fiyatı 27 dola­ra yaklaşan triko sektörü, halen Türkiye ihracatında ‘stratejik’ bir öneme sahip.

“Sözün bittiği yerdeyiz” diyen Triko Sanayici­leri Derneği (TRİSAD) Başka­nı Mustafa Balkuv, triko sektö­rünün yaşadığı yapısal sorunla­ra ve son dönemdeki ekonomik baskılara dikkat çekerek üretim gücünün hızla erozyona uğradı­ğını, mevcut ekonomik progra­mın ihracatçıyı taşıyamayacak noktaya getirdiğini söyledi.

Dünya gazetesinden Nurdoğan A. Ergün’ün haberine göre, 2023 yılında 2 milyar 650 milyon do­lar olan triko ihracatının, 2025 yılı sonunda 2 milyar dolara ge­rileyeceği öngörüsünde bulu­nan Balkuv, son iki yılda 650 mil­yon dolarlık bir kayıpla sektö­rün alarm verdiğine dikkat çekti.

Balkuv, “Enflasyonu düşürmek için iki yıldır uygulanan, içinde üretim olmayan programda yük tamamen ihracatçının sırtına yüklenmiş durumda. Bu yük ar­tık taşınamaz noktaya geldi” ifa­delerini kullandı. İçinde üretim olmayan bir ekonomik progra­mın başarılı olma şansının dü­şük olduğunu savunan Balkuv, “Sanayi olmazsa ne kalkınma, ne istidam, ne de zenginleşme olur. İki sene sonra enflasyon hedef­lenen düzeye indirilmiş olsa bile üretim yapacak şirket kalmaya­cak” dedi.

‘Altıncı bölgede bile işçilik bin 200 dolar’

Her yıl yüzde 10 büyüme he­deflenirken küçülme yaşandı­ğını söyleyen Mustafa Balkuv, 2022’deki siparişler geri dön­se dahi talebe cevap vermekten uzak olduklarını belirtti.

İhra­catçıların zor şartlar nedeniyle kaynaklarını küçülme yönünde kullandığını ve bunun da büyü­me için gerekli yatırımların önü­nü tıkadığını ifade eden Balkuv, “2020 ile 2025 arasında işçilik ücretleri yüzde 420, enflasyon yüzde 260, döviz kuru ise yüz­de 160 arttı. Bu oranlarla ne re­kabet edilir ne yatırım yapılır. Ülkemiz pahalı olmaktan çıkıp, neredeyse dünyanın en pahalı ülkesi haline geldi. Üretim üs­sü olarak yatırımlar yaptığımız 6’ncı bölgelerde bile işçilik ma­liyetleri bin 200 dolar oldu” yo­rumunu yaptı.

“Triko, hazır giyi­min en zor ama en katma değerli alanı” diyen Balkuv, Türkiye’nin genel ihracat kilogram birim de­ğerinin 1,5 doların altında sey­rettiğini, triko ihracatının ise 27 dolarlık birim değeriyle ülke or­talamasının yaklaşık 20 katı da­ha fazla gelir sağladığını belirtti. “Savunma ve mücevher sektö­ründen sonra en çok katma de­ğer yaratan sektörüz” diyen Bal­kuv, “Eğer tekstil ve hazır giyim olmasaydı, bugüne kadar 520 milyar dolarlık bütçe açığı veri­lirdi” diye konuştu.

‘Yarattığımız mucizeler sürdürülebilir değil’

“30–40 yıldır çalıştığımız müşterilere sadece ayakta kal­mak için üretim yapıyoruz” ifa­delerini kullanan Mustafa Bal­kuv, şöyle devam etti: “Bu sürdü­rülemez. Devlete borç verenler değil, yatırım yapan, istihdam sağlayan, ihracat yapan sana­yiciler değerli olmalı. İki yıldır aynı şeyleri konuşuyoruz ama her sabah daha ağır yükle uya­nıyoruz.

Galiba artık sözün bit­tiği yerdeyiz. Geç kalınmış olsa da, üretimi destekleyen makro düzeyde ciddi tedbirler alınma­lı.” Son 5 yıldaki işçilik ücretle­ri, enflasyon ve döviz kurundaki fahiş artışlara dikkat çeken Bal­kuv, bu orantısız ortamda küçül­meler yaşansa da sektörün mu­cize yaratmaya devam ettiğini söyledi. Balkuv, ancak, bu duru­mun sürdürülebilir olmadığı­nı ve Türkiye’nin önemli ölçüde üretim gücünü kaybettiğini sa­vundu.

Adetteki kayıp cirodan fazla

Hazır giyim sektörü içerisinde yarattığı katma değerle önemli bir yer tutan triko sektörü, ihracatta kan kaybetmeye devam ediyor. Sektörün ilk çeyrek verilerine bakıldığında adet bazlı kayıplar, cirosal düşüşün iki katını geçti. Ocak ayında 2024’ün aynı ayına göre cirosal yüzde 3,87 olurken adetteki düşüş yüzde 7,21’i buldu. Benzer şekilde şubat ayında yüzde 12,09’luk ciro kaybı yaşayan sektörün bu aydaki adet kaybı yüzde 18,47 oldu.

Mart ayında da 2024 Mart ayına kıyasla triko ihracatında genel bir düşüş söz konusu. Hem adet hem de kilogram bazında daha az ürün ihraç edildi. Bu ayda sektörün değer kaybı yüzde 1,40 olarak kayıtlara geçerken adet farkı yüzde 8,34’e ulaştı. Miktardaki sert düşüşe karşılık değerin daha az düşmesi ihraç edilen ürünlerin birim değerinde bir artış yaşandığına işaret ederken ihraç kilogram birim fiyatı 23,32 dolardan 23,76 dolara çıktı.