Arama
Servisler
Sosyal Medya

‘Tekstil ve hazır giyim için kapsamlı eylem planı şart’

Ünlü iktisatçı Ümit Özlale, “Türkiye’nin net ihracat açısından en başarılı iki sektörü­nün tekstil ve hazır giyim olma­sı sektörün suçu değil başarısı­dır.” diyerek, sektörde yaşanan sorunları kaleme aldı. Her iki sektörün de ciddi bir dönüşüm noktasında olduğunu, ancak karar alıcıların kulak tıkaması sonucu kısa vadeli sorunlarla uğraşmak zorunda kaldığını savunan Özlale, “Eğer bir an önce mevcut programda kapsam­lı bir revizyon yapmazsak ihra­cattan istihdama birçok alanda problemler derinleşir. Bir son­raki aşama da işten çıkarmalar­la beraber özel sektörün ciddi bir borç sarmalına girmesi olur.” diye konuştu.

Ünlü iktisatçı Ümit Özlale, "Türkiye’nin net ihracat açısından en başarılı

İYİ Parti’deki değişimin ardından CHP’ye katılan İzmir Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özlale, Dünya gazetesindeki köşesinde “Suçlu değil başarılı: Tekstil ve hazır giyim” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

‘Eleştirilmesi gereken sektör değil karar alıcılardır’

Türkiye’nin sanayileşme­yi ve ihracatı tekstil ve hazır gi­yimle öğrendiğini belirten Ümit Özlale, “Yeni bir sana­yi devriminin, dijital dönüşümün eşiğinde Türkiye’nin net ihracat açısından en başarılı iki sektörü­nün tekstil ve hazır giyim olma­sı sektörün suçu değil başarısı­dır. Burada eleştirilmesi gereken bir kurum varsa o da ekonomi ve kalkınma politikasını belirle­yen karar alıcılardır. Enflasyonla mücadeleyi kuru ve talebi baskı­lamaya indirgeyen; sanayi, tica­ret, tarım gibi alanlarda yapısal reformları erte­leyen; emek yoğun sek­törlerden bir itiraz gel­diğinde de ‘Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim sektörlerinden çıkma­sının zamanı gelmiştir’ gibi açıklamalar yapan ekonomi bürokrasisidir.” dedi.

‘Haklı şikayetlere kulak tıkanıyor’

İtalya ve İspanya gibi ülkeler­de en zenginler listesinin başın­da hazır giyimde marka­laşmayı başarabilmiş kişilerin yer aldığını hatırlatan Özlale, bu ülkelerin tekstil ve hazır giyim sektöründen çıkmayı değil, dönüşümü sağlamayı tartıştıklarını, Türkiye’de ise sektörden gelen haklı şikayetlere kulak tıkandığını söyledi.

Özlale, tekstil ve hazır giyim sek­törünün kısa vadeli problemle­rini de şöyle sıraladı:

‘Yapılan fedakarlık enflasyona yansımıyor’

CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özlale

“İhracatçı yaklaşık 20 aydır uygulanan kur politikası ile çok zor bir dönem­de. Enflasyonla döviz kuru ara­sındaki fark her geçen gün büyü­yor. Üstelik enflasyon da düşmü­yor. Yani hem hane halkının hem de üreticinin yaptığı fedakarlığın sonucunu enflasyon verilerin­de göremiyoruz. Öyle bir nokta­ya geldik ki, ülkeye döviz çekmek için cazip bir faiz ortamı yaratıp geri ödemek üzere borçlanıyo­ruz. Bu bonkörlüğü üretim yapıp istihdam sağlayarak ülkeye kalı­cı olarak döviz getiren sanayici­ye ve ihracatçıya göstermiyoruz.”

‘Sanayiciler kıdem tazminatını ödeyemeyecek durumda’

İhracat bağlantılarının kurulmasının uzun yıllar gerekti­rdiğini, siparişlerin orta ve uzun vadeli sözleşmelerle alındığını ve bir pazarın kaybedilmesi durumunda yeni­den kazanılmasının uzun yıllar aldığını kaydeden Özlale, “İşte bugün yıllar yılı verilen uğraş sonucunda dahil olunan üretim zincirlerinden çıkmamak için ihracatçımızın zararına satış yaptığı kritik bir noktadayız. İh­racatçının zarar etme pahasına satış yapmasının bir başka nede­ni de daha cazip ihracat kredile­ri için ihracat taahhüdünü kapat­ma ihtiyacı. Bugün birçok sanayi­cinin işyerini kapatması halinde kıdem tazminatını ödeyecek ser­mayesinin olmadığını da saha gözlemlerinden biliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Tekstil ve hazır giyim sektörleri için kapsamlı bir eylem planının şart olduğunu belirten Özlale, 2025 yılında çok ciddi bir uyumsuzluğun sancılarının çekileceğini belirterek, şu düşünceleri kaleme aldı:

‘Mevcut programda kapsamlı revizyon şart’

“Bizim üretim desenimiz, ihracatımızın teknolojik yoğun­luğu, rekabet kurgumuz dolar ba­zında kişi başı milli gelirimizle uyumlu değil. Özellikle Batı böl­gelerimizde iş gücü maliyetleri mevcut kur politikasından dola­yı 1.500-2.000 euro arasında de­ğişiyor. Zaten yoksulluk sınırının altında maaş alan çalışanların ücretini TL cinsinden düşürme­memiz gerektiğine göre geriye tek bir çare kalıyor. Eğer bir an önce mevcut programda kapsam­lı bir revizyon yapmazsak ihra­cattan istihdama birçok alanda problemler derinleşir. Bir son­raki aşama da işten çıkarmalar­la beraber özel sektörün ciddi bir borç sarmalına girmesi olur.”

‘Suriye’de siyasetçi değil sanayici kazanmalı’

Özlale, “Türkiye’nin dış po­litikası ülkeyi zenginleştirecek bir yapıda olmalı. Özellikle Suri­ye’de siyasetçinin değil sanayici­nin kazanması için kapsamlı bir eylem planı hazırlanmalı.” dedi.