Arama
Servisler
Sosyal Medya

Selen Akyüz: Zamansız erkek giyiminde minimalist bir dokunuş

Türkiye’nin öne çıkan moda tasarımcılarından Selen Akyüz, erkek giyiminde geleneksel terzilikle modern tasarımı buluşturan minimalist koleksiyonları ve küresel hedefleriyle dikkat çekiyor. İstanbul Moda Akademisi (İMA) ve Milano’daki deneyimlerinin tasarım kimliğini şekillendirdiğini vurgulayan Akyüz, modayı “bireyin kimliğini yansıtan bir sanat” olarak tanımlıyor.

Türkiye’nin öne çıkan moda tasarımcılarından Selen Akyüz, erkek giyiminde geleneksel

Moda tutkusunu, “doğduğum andan itibaren içinde büyüdüğüm bir kültür” sözleriyle anlatan Akyüz, babaannesinin terzilik ve babasının ayakkabı tasarımcılığı geçmişinin kendisine ilham verdiğini belirtiyor.

2012’de İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki eğitimini yarıda bırakarak İMA’ya geçiş yapan tasarımcı, burada erkek giyimine olan ilgisini keşfettiğini ifade ediyor:

“İMA, teknik bilgiyle yaratıcılığı birleştiren yapısıyla tasarım kimliğimin temelini attı. Özellikle eğitmenim Raf Stesmans’ın yönlendirmeleri, Milano’daki yüksek lisans sürecime de zemin hazırladı.”

Minimalizm ve işlevsellik

2018’de kurduğu markasını, “geleneksel terziliğin zamansız estetiğini modern erkek silüetiyle buluşturan bir anlayış” olarak tanımlayan Akyüz, “less is better” felsefesini keskin kesimler ve kaliteli kumaşlarla harmanlıyor:

“Detayları azaltırken tasarımın karakterini korumak en büyük zorluk. Dikiş tekniklerinden kumaş seçimine kadar her aşamada titizlikle çalışıyorum. Az ama öz üretimle zamansız parçalar yaratmayı hedefliyorum.”

Cinsiyetsiz tasarım ve erkek giyiminde devrim

Erkek giyiminin “geniş bir tasarım alanı” sunduğuna dikkat çeken Akyüz, maskülen tarzı benimseyen kadın müşterilere de hitap ettiğini vurguluyor:

“Erkek bedenini kadın bedeni kadar zarif göstermek bir meydan okumaydı. Günümüzde cinsiyet kavramı akışkan; tasarımlarım bu nedenle cinsiyetten bağımsız bir duruşa sahip.”

Milano ve İstanbul’un izleri

Kariyerini iki moda başkenti arasında şekillendiren Akyüz, Milano’dan “kusursuz kesimlerin matematiğini”, İstanbul’dan ise “hikâye anlatan katmanlı estetiği” öğrendiğini söylüyor:

“Milano’nun minimalizmi ve İstanbul’un kaotik ilhamı tasarımlarımda birleşiyor. Geleneksel zanaatkârlıkla modern formları harmanlamayı bu şehirlerden öğrendim.”

Türkiye’nin moda potansiyeli

Türkiye’nin üretim altyapısı ve zanaatkârlık mirasının küresel markalarca takdir edildiğini ancak tasarımcıların hak ettiği değeri görmediğini belirten Akyüz, şu çağrıyı yapıyor:

“Dior’un Kutnu kumaşıyla yaptığı iş birliği önemli bir örnek. Ancak yerel tasarımcılar olarak bizler de geleneksel teknikleri sürdürüp yenilikçi dokunuşlar eklemeliyiz. Türkiye’nin modadaki yeri, ancak bilinçli ve sürdürülebilir adımlarla güçlenecek.”

Gelecek hedefleri

Avrupa ve Orta Doğu pazarlarında genişlemeyi hedefleyen Akyüz, “kişiye özel tasarım” anlayışını global ölçeğe taşımayı planlıyor:

“Türkiye’den çıkan bir dünya markası yaratmak istiyorum. Couture’u modern tasarımla buluşturan sınırlı koleksiyonlarla bu hedefe ulaşacağıma inanıyorum.”

(Kaynak: İTKİB Hedef dergisi)