Han Halı’nın kökleri, Osmanlı’nın sanayi ve kültür merkezlerinden Hereke’ye dayanıyor. 1843’te Sultan Abdülmecid döneminde kurulan Hereke Fabrika-i Hümayun, sadece halı dokumakla kalmamış; hastanesi, okulu ve sosyal tesisleriyle döneminin ötesinde bir yaşam alanı yaratmış. Ailenin büyük dedesi Veyis Ör’ün fabrikadaki teknik dehasıyla başlayan yolculuk, Şefik Ör’ün ticari vizyonu ve Refik Ör’ün sanata adanmışlığıyla bugüne taşınmış. Erhan Ör, “Halının içine doğdum” diyerek anlatıyor çocukluğunu: “İlk hatırladığım ses kirkit, ilk görüntü ise tezgâhlar ve bitmemiş halılardı.”
Dünyanın en ince halısı: Santimetrekarede 2 bin 500 düğüm
Hereke halıları, Osmanlı’nın ihtişamını ilmek ilmek dokuyan bir sanat eseri. Saf ipek, yün ve pamukla üretilen bu halılar, Gördes düğüm tekniğiyle santimetrekarede 100’ü aşan düğüm sıklığına ulaşıyor. Han Halı, 2009’da bu geleneği zirveye taşıyarak santimetrekarede 2.500 düğüm ile dünya rekoru kırdı. Erhan Ör, “Bu incelikte bir halıyı dokumak yıllar sürdü, ancak Türk zanaatının sınırlarını zorlamak istedik” diyor.
Sarayları süsleyen halılar: Buckingham’dan Beyaz Saray’a
Han Halı’nın ürünleri, Buckingham Sarayı, Beyaz Saray ve dünyanın dört bir yanındaki prestijli yapılarda yer alıyor. Papa Benedict, Kraliçe II. Elizabeth, Bill Clinton ve Angela Merkel gibi isimler, bu halıları “tarifsiz bir haz” olarak nitelendiriyor. Ör, “Halılarımız sadece bir zemini kaplamıyor, Türk kültürünü temsil ediyor” ifadesini kullanıyor.
Zanaatın zorlu yolu: Dokuyucu azalıyor, maliyetler artıyor
Geleneksel el dokuması halıcılığın geleceği ise belirsiz. Erhan Ör, “Genç nesil bu mesleğe ilgi göstermiyor. Kaliteli ipek bulmak zor, maliyetler katlanıyor” diye ekliyor. 1990’larda 3-4 bin olan dokuyucu sayısı, bugün birkaç yüze düşmüş durumda. Ör’e göre, belediyeler ve üniversitelerin desteğiyle sembolik üretim sürebilir, ancak sektörün geleceği makine halıcılığında: “Gaziantep, dünya pazarında öncü. Geleneksel imajı doğru kullanarak yol almalıyız.”
25 bin desen ve teknolojiyle harmanlanan bir miras
Han Halı, Osmanlı motiflerini modern renklerle buluşturarak 25 binden fazla desen arşivi oluşturdu. Turizm sektörüyle iş birliği yaparak otel ve rezidanslar için özel koleksiyonlar tasarladılar. Ör, “İnternet ve teknoloji, bu zanaatı yaşatmak için şans. Sosyolojik değişimleri takip ederek ilerliyoruz” diyerek yenilikçi yaklaşımını vurguluyor.
Geleceğe ilham veren bir miras
Han Halı, nesiller boyu aktarılan bir birikimi, rekorlarla ve küresel başarılarla taçlandırıyor. Erhan Ör’ün deyişiyle: “Tuğlaları üst üste koyarak ilerliyoruz. Geçmişten güç alıyor, ama geleceğe kör kalmıyoruz.” Hereke’nin kirkit sesleri, dünyanın dört bir yanında Türk sanatının nağmesini duyurmaya devam edecek.
(Kaynak: İTKİB Hedef dergisi)