Arama
Servisler
Sosyal Medya

MÜSİAD’dan tekstil, deri ve hazır giyim sektör raporu

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından hazırlanan raporda tekstil, deri ve hazır giyim sektörlerinin sorunlarına dikkat çekildi, barındırdığı riskler ve fırsatlar sıralandı. Raporda

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından hazırlanan raporda tekstil,

MÜSİAD, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak amacıyla hazırladığı 2025 yılı Sektör Kurulları Raporlarını kamuoyuyla paylaştı.

MÜSİAD’ınn tekstil, deri ve hazır giyim sektör raporunda “Coğrafi konumu, ürünlerde fark yaratma potansiyeli, hızlı üretim ve teslim kabiliyetiyle krizlere kolaylıkla uyum sağlaması; Türk tekstil sektörünün gelişimi için önemli fırsatlar sunmaktadır.” denildi.

Tekstil, deri ve hazır giyimde mevcut durum

MÜSİAD raporuna göre, Türkiye’de tekstil, deri ve hazır giyim sektörleri toplamda yaklaşık 1 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Bu, Türkiye’nin toplam istihdamının yaklaşık yüzde 7’sini oluşturuyor.

Tekstil ve hazır giyim sektörü, 2023 yılında yaklaşık 32 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu rakam Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık yüzde 12’sine karşılık geliyor.

Deri sektörü ise yaklaşık 2 milyar dolarlık ihracat hacmine sahip ve daha niş bir segmentte faaliyet gösteriyor.

Türkiye, tekstil ve hazır giyim sektöründe dünyanın en büyük ilk 5 tedarikçi ülkesi arasında yer alıyor.

Hazır giyim ihracatında Türkiye, Çin, Bangladeş ve Hindistan gibi ülkelerin ardından Avrupa için en büyük tedarikçi konumunda.

Türkiye dünyanın toplam tekstil ihracatının yüzde 3,3’ünü ve hazır giyim ihracatının yüzde 3,5’ini karşılıyor.

Coğrafi avantajı, kısa teslim süreleri ve kaliteli üretimi sayesinde Avrupa Birliği, Türkiye’nin en büyük pazarı.

MÜSİAD raporunda tekstil, deri ve hazır giyim sektörlerinin stratejik hedefleri şöyle sıralandı:

Tekstil, deri ve hazır giyimde stratejik hedefler

“Sektörün stratejik hedefleri ise ucuz iş gücüne dayalı üretim modelinden uzaklaşarak daha fazla markalaşma ve inovasyon odaklı büyüme; çevre dostu üretim, karbon ayak izinin azaltılması ve sürdürülebilir tekstil ürünlerine geçiş; akıllı tekstiller, dijital platformlar ve otomasyona geçiş ile teknolojik entegrasyonun artırılması olarak sıralanmaktadır.

Dış ticarete yönelik ise 2028 yılına kadar tekstil ve hazır giyim ihracatının toplamda 50 milyar dolar seviyesine çıkarılması hedeflenmektedir. Bu kapsamda üretim kapasitesinin, artan iç ve dış talebi karşılamak için yılda ortalama yüzde 5 büyümesi beklenmektedir. AB’nin yanı sıra ABD, Afrika ve Güneydoğu Asya ülkelerine ihracatın artırılması stratejik öncelik taşımaktadır.”

Raporda sektörün ön plana çıkan sorunları, barındırdığı riskler ve fırsatlar da şöyle sıralandı:

Tekstil, deri ve hazır giyimin sorunları

– Enerji, hammadde ve iş gücü maliyetlerindeki artışın rekabet gücünü düşürmesi;

– Küçük ve orta ölçekli işletmelerin dijital dönüşüm süreçlerine adapte olmakta zorlanması ve;

– Küresel pazarlarda Türk tekstil ürünlerinin genellikle fason üretimle anılmasının katma değer yaratmayı zorlaştırması.

Tekstil, deri ve hazır giyimin riskleri

– Çin, Bangladeş ve Vietnam gibi ülkelerle düşük maliyetli üretim rekabeti;

– İhracat pazarlarındaki politik istikrarsızlıklar;

– Türkiye içindeki ekonomik dalgalanmalar;

– AB’nin Yeşil Mutabakat gibi çevre düzenlemelerine hızlı uyum sağlayamamak.

Tekstil, deri ve hazır giyimin fırsatları

– Yakın coğrafi konumu sayesinde Avrupa’nın tedarikçi listesinde daha üst sıralara çıkılma ihtimali;

– Akıllı tekstiller, teknik tekstiller ve sürdürülebilir ürünlerde fark yaratma potansiyeli;

– Hızlı üretim ve teslim kabiliyetinin krizlere uyum sağlamasını kolaylaştırması.

Öneriler

Raporun öneriler bölümünde ise “sektörde karbon ayak izini azaltacak teşvikler ve düşük faizli yeşil finansman modellerinin geliştirilmesi; firmaların markalaşma ve pazarlama faaliyetlerine daha fazla yatırım yapmasının sağlanması, global ölçekte tanınan Türk markalarının yaratılması; nitelikli iş gücü yetiştirilmesi için sektörel meslek eğitim programlarının artırılması ve KOBİ’ler için dijitalleşme teşvikleri sağlanması” istendi.