Arama
Servisler
Sosyal Medya

‘Mercedes fiyata odaklansaydı, hiç araba satamazdı’

İstanbul Tekstil ve Ham maddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Yedek Üyesi ve BOSSA Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Besim Özek, sektörün pazar çeşitliliğiyle daha pahalı ürünleri satmaya odaklanması gerektiğini belirterek, “Bunun için her zaman bir pazar vardır. Bu bir kalite, hizmet ve Ar-Ge meselesi. Mercedes fiyat yönüne odaklansaydı, hiç araba satamazdı.” dedi.

İstanbul Tekstil ve Ham maddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu

İstanbul Tekstil ve Ham maddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Yedek Üyesi ve BOSSA Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Besim Özek, The Spin Off’tan Maria Cristina Pavarini’nin sorularını yanıtladı.

Türkiye’de tekstil sektörünün temel olarak hazır giyim ve kumaş üretimine dayandığını belirten Özek, her iki sektörün de zor bir süreçten geçtiğini söyledi.

‘Kot pantolon fiyatının yüzde 70’i işçilik maliyetidir’

Kur baskısının yanı sıra işçilik maliyetlerinin yüksek oluşuna değinen Özek, “Giyim üretimi yüksek oranda emeğe bağımlıdır. Örneğin bir kot pantolonun maliyetinin yüzde 70’i işçi maliyetine bağlıdır. Bu nedenle birçok Türk üreticisi çok büyük zorluklarla karşı karşıya ve birçoğu ülkemizden ayrılarak tesislerini taşımaya, ortalama ücretlerin daha düşük olduğu Mısır’da yeni şirketler kurmaya başlamıştır.” dedi.

‘Kumaş üreticilerinin fabrika taşıması zor’

İTHİB Yönetim Kurulu Yedek Üyesi ve BOSSA Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Besim Özek

Kumaşın ve özellikle denim endüstrisinin Türk Lirası’nın yüksek değer kazanmasına rağmen rekabetçi yönünü koruduğunu ifade eden Özek, “İşçilik maliyetleri kumaş üretiminde yüzde 30’luk bir paya sahip. Yüksek olmasına rağmen genel ürün üzerindeki etkisi daha az. Ayrıca tesisleri çoğunlukla dikiş makinelerinden oluşan giyim üreticilerinden farklı olarak, bir kumaş üretim tesisi, kolayca taşınamayan ve farklı karmaşık makine sistemlerini içeren daha ayrıntılı bir üretim süreci gerektirir.” diye konuştu.

‘Denimde tüm tedarik zinciri ülkemizde’

Türkiye’nin denim üretiminde diğer ülkelerden farklılaştığını, bunun nedeninin de pamuk üretiminden endüstri aşamalarına kadar tüm tedarik zincirini barındırması olduğunu söyleyen Özek, denim sektöründe göstergelerin olumlu olduğunu belirtti.

Bossa’da 2024 yılında metre sayısı bakımından 1951’den bu yana en yüksek üretkenlik seviyesine ulaşıldığını kaydeden Özek, “2024’te 171 milyon euro’nun üzerinde yıllık gelir kaydettik, 2023’te 152 milyon euro, 2022’de 150 milyon euro’luk satış kaydetmiştik.” dedi.

2025 yılı için umutlu olduklarını ifade eden Özek, pazar çeşitliliğinin önemine değindi:

‘Müşteri yelpazeniz genişse şansınız var demektir’

“Çok sayıda ülke üzerinden faaliyet göstermenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Aslında bu yılın Avrupa için zor bir yıl olacağı anlaşılıyor. ABD ise daha iyi durumda. Ayrıca Çin’in ekonomik durumu her geçen gün daha iyiye gidiyor ve Asya da öyle. Bence çoğu stratejik şirket Çin, Japonya, Uzak Doğu, Kore ve tabii ki dünyanın geri kalanı gibi ülkelere daha fazla satış yapmaya başlayabilir. Dünyanın her yerinde geniş bir müşteri yelpazesine sahipseniz, sektörümüzün geleceği için iyi bir şansınız var demektir.”

‘Amacımız daha pahalı ürünler satmak’

Çin’in rekabetiyle başa çıkmanın tüm dünya için bir sorun olduğunu ifade eden Özek, “Ancak düşük maliyetli ürünlere odaklanamayız, çünkü bu segmentte kazanamayız… Ayrıca üretim kapasitemiz onlarınkinden daha küçük. Daha yüksek bir hedef pazara odaklanmalıyız. Amacımız daha pahalı ürünler satmak. Bunun için her zaman bir pazar vardır. Bu bir kalite, hizmet ve Ar-Ge meselesi. Mercedes fiyat yönüne odaklansaydı, hiç araba satamazdı.” diye konuştu.