Işıksoy Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Işık, bu yatırımların hem çevreye hem de şirketin küresel rekabet gücüne katkı sağlayacağını belirtti. Güneş ve rüzgar enerjisi projeleriyle karbon ayak izinin azaltılması ve üretim maliyetlerinde düşüş bekleniyor.
GES ve RES yatırımlarıyla temiz enerji hedefi
Şirketin Şanlıurfa ve Bursa’daki çatı üstü güneş enerjisi santrali (GES) projeleri devreye alınırken, Balıkesir’deki rüzgar enerjisi santrali (RES) yatırımlarıyla birlikte toplam enerji ihtiyacının yüzde 80’inin yenilenebilir kaynaklardan karşılanması planlanıyor.
Enerji verimliliğini artırmak amacıyla yüksek performanslı makineler kullanılan üretim süreçlerinde, karbon ayak izi düzenli olarak izleniyor ve ISO 14064 standardına uygun şekilde raporlanıyor.
2025 ve 2030 için net hedefler
Arzu Işık, şirketin sürdürülebilirlik hedeflerine ilişkin olarak şu bilgileri paylaştı:
-
2025 yılı itibarıyla karbon salımında %20,
-
Elektrik tüketiminde %5,
-
Doğalgaz tüketiminde %2,
-
Atık miktarında %5,
-
Su tüketiminde ise %2 azalma hedefleniyor.
Ayrıca, 2030 yılına kadar üretimde yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanımına geçilmesi planlanıyor. Döngüsel ekonomi anlayışıyla atıklar geri dönüştürülüyor, su tüketimi ise minimum seviyelere çekiliyor.
Ar-Ge ile çevre dostu teknolojiler
Şirket, çevreci üretim süreçlerini daha da ileri taşımak amacıyla Ar-Ge çalışmaları kapsamında enerji verimli filtrasyon sistemleri geliştiriyor. Bu teknolojiler, hem enerji tasarrufu sağlıyor hem de çevresel etkileri en aza indiriyor.
Uluslararası sertifikalarla belgelenmiş üretim
Işıksoy Tekstil, çevre yönetimi ve enerji verimliliğine yönelik sahip olduğu ISO 14001 ve ISO 50001 sertifikalarıyla bu alandaki çalışmalarını uluslararası standartlarla belgeliyor.
Yenilenebilir enerji yatırımları sayesinde üretim maliyetlerinin yaklaşık yüzde 20’sini oluşturan enerji giderlerinde önemli oranda tasarruf sağlanması hedefleniyor.
‘Gelecek nesillere karşı sorumluluğumuz’
Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Işık, sürdürülebilirliğin şirketin temel değerlerinden biri olduğunu belirterek, “Karbon ayak izimizi azaltarak çevreye duyarlı üretim süreçleri oluşturmak hepimizin sorumluluğu. Sürdürülebilirlik bizim için yalnızca bir zorunluluk değil, gelecek nesillere karşı bir görevdir” dedi.
(Kaynak: EkoHaber gazetesi)