Uşak Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eren Öner, İTKİB Hedef dergisi için kaleme aldığı makalede polyesterin hızlı modada tercih edilme nedenlerini şöyle sıraladı:
“Düşük maliyet, kolay işlenebilirlik ve dayanıklılık, polyesteri cazip kılıyor. Plastik şişelerden geri dönüştürülmüş polyester (rPET) petrol tüketimini azaltsa da mikroplastik sorununu çözemiyor. Bir polyester giysinin doğada çözünmesi yüzyıllar alıyor.”
2022’de küresel elyaf üretiminin yüzde 54’ünü polyesterin oluşturduğunu vurgulayan Öner, “2030’da bu oranın yüzde 60’a çıkması bekleniyor. Bu, okyanuslardaki mikroplastik kirliliğini katlayarak artıracak” uyarısı yaptı.
Pamuk: Yanlış algılar ve gerçekler
Pamuk üretimindeki su tüketimi eleştirilerinin eksik olduğunu belirten Öner, “Modern sulama teknikleriyle su kullanımı yüzde 50 azaltılabiliyor. Organik ve BCI pamuk, kimyasal kullanımını sınırlayarak çevresel etkiyi minimize ediyor” dedi. Pamuğun biyolojik olarak çözünebilir ve mikroplastik yaymayan bir lif olduğuna dikkat çekti.
Geri dönüşümde pamuk zorluğu ve çözüm önerileri
Pamuk geri dönüşümündeki teknik engellere değinen Öner, şu bilgileri paylaştı:
-
Mekanik geri dönüşüm: Lif boylarının kısalması, ürün kalitesini düşürüyor.
-
Kimyasal yöntemler: Maliyetli ancak lif bütünlüğünü koruyor.
İnsan sağlığı ve tercih edilmeyen sentetikler
Sentetik liflerin cilt sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulayan Öner, “Polyester, teri hapsederek bakteri oluşumunu tetikliyor. Pamuk ise nefes alabilir yapısıyla alerjik riski azaltıyor. Mikroplastiklerin gıda zincirine karışması, uzun vadede insan sağlığını tehdit edecek” ifadelerini kullandı.
‘Pamukta dönüşüm zamanı’
Öner, tekstil endüstrisine şu önerilerde bulundu:
-
Organik pamuk üretimi için çiftçi destek programları artırılmalı.
-
Geri dönüştürülmüş pamuk (rCotton) kullanımı teşvik edilmeli.
-
Hızlı moda markaları, “tek kullanımlık” anlayıştan uzaklaşmalı.
“Polyester, kısa vadeli çözüm sunuyor ancak gezegeni tüketiyor. Pamukta inovasyon, sürdürülebilir modanın tek yoludur.”