Kurtuluş Savaşı yıllarında cephelerdeki askerlerin üniforma, çarık ve battaniye ihtiyacı, yerel dokuma tezgâhlarını harekete geçirdi.
Anadolu’nun kadınları, evlerindeki tezgâhlarda kumaş dokuyarak ordunun ihtiyacını karşıladı. Bu dönemde filizlenen “kendi kendine yetme” bilinci, Cumhuriyet’in ilk yıllarında sanayileşme hamlesine dönüştü.
1930’larda Sümerbank’ın kurulması ve Bakırköy Bez Fabrikası gibi tesislerin açılmasıyla pamuk, yün ve ipek üretimi millî bir kimlik kazandı.
Atatürk’ün “sanayileşme ve milli iktisat” politikaları tekstili bir medeniyet projesi olarak gördüğünün kanıtıydı.
Genç Cumhuriyet’in dokuma tezgâhlarından küresel markalara
1950’lerde özel sektörün devreye girmesiyle İstanbul, Bursa ve Denizli gibi şehirler tekstil üssüne dönüştü.
1980’lerde ihracata dayalı büyüme modeli, Türk tekstilini dünya pazarına taşıdı.
Bugün 12 milyar doları aşan hazır giyim ihracatıyla Türkiye, Zara’dan Mango’ya pek çok küresel markanın üretim merkezi.
Denizli’nin havlu ve bornozları, Bursa’nın ipekleri, Gaziantep’in halıları ise coğrafi işaretle dünyada markalaştı.
19 Mayıs ruhu ve tekstilde genç inovasyon
Türkiye’nin tekstildeki yeni hedefi, katma değerli ürünlerle dijital dönüşüm.
Genç girişimciler, sürdürülebilir moda ve akıllı kumaşlarla sektöre nefes oluyor.
İstanbul Moda Haftası gibi organizasyonlar, yerel tasarımcıları uluslararası arenaya taşıyor.
Tıpkı 19 Mayıs 1919’da olduğu gibi, “yeniden doğuş” tekstilde de genç beyinlerle hayat buluyor.
‘Tekstil Cumhuriyet’in çeyiz sandığıdır’
İstanbul Tekstil Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Ayşe Yılmaz, konuya ilişkin değerlendirmesinde şu sözlere yer verdi:
“Cumhuriyet, fabrikalarını kurarken sadece bez dokumadı; aynı zamanda bir özgüven dokudu. Bugün Türkiye’nin tekstildeki gücü, o ruhun eseri. 19 Mayıs’ı kutlarken, bu sektörde emeği geçen tüm nesilleri saygıyla anıyoruz.”
Spor ve tekstildeki dinamizm: Aynı ruhun iki yansıması
19 Mayıs’ın gençlik ve spor vurgusu da tekstille iç içe. Spor giyiminde dünya devi markaların Türkiye’de üretim yapması, performans kumaşlarında Ar-Ge çalışmaları, bu sinerjinin sonucu. Türk sporcuların olimpiyat kıyafetlerinin yerli üretim olması ise ayrı bir gurur kaynağı.
Dokunan her iplikte bir 19 Mayıs hikâyesi Var
Türkiye, tekstildeki başarısını, 19 Mayıs’ın bağımsızlık azmi ve Cumhuriyet’in akılcılığına borçlu.
Her yıl 19 Mayıs’ta coşkuyla dalgalanan bayraklarımızın ipliği de, o ilk günlerin kararlılığıyla dokundu.
Gençlerimize düşen görev ise bu mirası, sürdürülebilir ve dijital bir geleceğe taşımak…