Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve bağlı sendikalar, Sayıştay’ın kamu emekçilerinden giyim yardımı ücretlerinin geri alınmasına dönük kararını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde protesto etti.
“Giyim yardımı hakkımız gasp edilemez. Yetkili sendika iktidarın sorumsuzluğunun bedeli kamu emekçilerine ödetilemez. Oyalamaya son verilsin. Giyim yardımları derhal ödensin” yazılı pankart açan kitle, sık sık “Devlet güdümlü sendikaya hayır”, “Sermayeye değil emekçiye bütçe” ve “Giyim hakkımız gasp edilemez” sloganları attı.
Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM), Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) ile Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (TARIM ORKAM SEN) üyelerinin de yer aldığı eylemde açıklamayı, KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz okudu.
‘Sorumlu Memur-Sen ve kurum yöneticileridir’
Karagöz, Sayıştay’ın son kararında, giyim yardımı ödemelerinin hukuka aykırı olduğu belirtildiğini vurgulayarak, “Bu kararla birlikte, geçmişte yapılan giyim yardımı ödemelerinin kamu emekçilerinden faiziyle birlikte geri alınmasının yolu açılmıştır” dedi.
Karagöz, bu ödemelerin kamu emekçilerinin kusurundan kaynaklanmadığını ve yerleşik içtihatlar ve mevzuata göre, bu tür ödemeler 60 gün içerisinde rücu edilmediği taktirde tahsili hukuken mümkün olmadığını söyledi.
“KESK ve bağlı sendikalar olarak bu hukuksuz rücu girişimlerine karşı duracağımızı, çalışanların haklarını kararlılıkla savunmaya devam edeceğimizi kamuoyuyla bir kez daha paylaşıyoruz” diyen Karagöz şunları kaydetti:
“TİS hükümlerinde yer alan Koruyucu Giyim Yardımı, Uluslararası Anlaşmalar ve İş Sağlığı Güvenliği Mevzuatı gereğince KİT’lerde çalışan teknik personele verilmek zorundadır. Ancak Memur-Sen, bu hakkı sanki kendi kazanımıymış gibi lanse etmekte, daha da kötüsü bu yardımı kurum yöneticileri ile birlikte keyfi biçimde dağıtarak, adeta bir “rüşvet” aracı haline getirmektedir.
“Bu durum asla kabul edilemez! Bu ödemelerin muhatabı; TİS’e imza atan yandaş konfederasyon Memur-Sen’in yöneticileri ve kurumların yöneticileridir. Bedel ödemesi gerekenler kamu emekçileri değil, bu hatalı uygulamalara imza atanlardır.”
Karagöz yeni bir TİS sürecine girildiğini belirterek “İktidar ve yandaş sendikalar, fiili olarak yıllardır uygulanan ve kazanılmış hak haline gelen “Giyim Yardımı”nı, tüm kamu çalışanlarını kapsayacak ve günümüz ekonomik şartlarına uygun biçimde TİS’e dahil etmek zorundadır” dedi.
“Mehmet Şimşek’in ekonomik programı çerçevesinde uygulanan politikaların iflas ettiği açıktır” diyen Karagöz şöyle konuştu:
“Ağustos ayında başlayacak ve 2026-2027 yıllarını kapsayacak TİS görüşmeleri, etkisiz ve yandaş sendikalara bırakılamayacak kadar önemlidir. Bu süreç, yandaş sendikaların emekçilerin hakkını savunmak bir yana, imza attıkları sözleşmelerin Anayasa’ya, yasalara ve kamu yararına uygun olup olmadığını bile anlayamayacak durumda olduklarını bir kez daha ortaya koymuştur.”
KESK’in talepleri
Karagöz KESK olarak taleplerini ise şöyle sıraladı:
- 4688 Sayılı Sendikalar Kanunu bir an önce değiştirilmelidir.
- Grev hakkı içeren gerçek bir Toplu Sözleşme süreci tesis edilmelidir.
- Yoksulluk sınırı üzerinde ücret, güvenceli istihdam ve demokratik bir çalışma yaşamı sağlanmalıdır.
- Kamu hizmetleri halktan yana olmalı, temel gelir güvencesi sağlanmalıdır.
- Vergide adalet sağlanmalı, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmalıdır. Kamu çalışanların maaşını oluşturan ek ve yan ödemeler temel ücrete dahil edilmelidir.
(Kaynak: Bianet)

