Arama
Servisler
Sosyal Medya

AB’nin tekstil atık yasağı İsveç’te krize yol açtı

Avrupa Birliği’nin (AB) bu yıl başında yürürlüğe giren tekstil atık yasağı, İsveç’te beklenmeyen bir çevre krizine yol açtı. Ülke, geri dönüşüm altyapısının yetersizliği nedeniyle her gün binlerce ton tekstil atığıyla başa çıkmaya çalışıyor.

Avrupa Birliği'nin (AB) bu yıl başında yürürlüğe giren tekstil atık

1 Ocak 2025’ten itibaren AB üyesi ülkeler, giysi, perde ve masa örtüsü gibi tüm tekstil ürünlerini ayrı toplama ve geri dönüştürme zorunluluğuyla karşı karşıya kaldı. Ancak İsveç, bu yüksek hacimli atığı işleyecek kapasiteden yoksun olduğu için kısa sürede büyük bir sorunla karşılaştı.

Verilere göre, İsveç’te bu yılın ilk aylarında toplanan tekstil atığı miktarı, geçen yıla göre %60 arttı. Ülke genelinde yılda 90 bin ton (kişi başı 10 kg) tekstil çöpe atılıyor.

‘Her gün devasa miktarda atık geliyor’

Stockholm’daki Artikel2 adlı bir ikinci el mağazasının genel sekreteri Brian Kelly, “Her gün inanılmaz miktarda tekstil atığı geliyor. Geri dönüşüm kutuları taşıyor, sistem tıkanma noktasında” dedi.

İsveç Doğayı Koruma Derneği yetkilileri, ülkenin büyük ölçekli tekstil ayırma tesislerinin olmaması nedeniyle atıkların büyük bölümünün Litvanya gibi ülkelere gönderildiğini veya yakılarak enerjiye dönüştürüldüğünü açıkladı.

Belediyeler hazırlıksız yakalandı

SVT News’in bir araştırmasına göre, birçok belediye, konut alanlarına tekstil geri dönüşüm noktaları yerleştirmekte yetersiz kaldı. Stockholm Vatten och Avfall şirketinden Karin Sundin, “Bu kadar büyük bir artışı öngöremedik. Şu an acilen yeni tesislere ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.

Çözüm arayışları ve gelecek endişeleri

Hükümet yetkilileri, atık yönetimi şirketleriyle acil toplantılar düzenlerken, bazı çevre örgütleri yerel geri dönüşüm tesislerinin kurulması için çağrı yapıyor. Ancak uzmanlar, kısa vadede bu sorunun çözülmesinin zor olduğunu belirtiyor.

AB’nin hedefi, tekstil atıklarını azaltarak sürdürülebilir bir döngüsel ekonomi oluşturmak olsa da, İsveç gibi hazırlıksız ülkelerde çevresel kaos riski artıyor.