Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, Ekonomist dergisinden Ayşegül Sakarya Pehlivan’ın sorularını yanıtladı.
Üretim ve ihracatın Türkiye ekonomisi için lokomotif rol oynadığını belirten Gültepe, “Ülkemizi kalkındırmanın, milletimizin refahını artırmanın yolu, kaynaklarımızı en etkili şekilde kullanmaktan, ürettiğimize değer katmaktan ve daha çok ihracat yapmaktan geçiyor. Ancak küresel pazarlarda talebin yavaş seyretmesi ve yurt içinde girdi maliyetleri ile kur arasındaki makasın açılması nedeniyle 2024 rekabetçiliğimizin zayıfladığı bir yıl oldu.” dedi.
‘Maliyet-kur dengesizliği bizi oyundan düşürüyor’
Asıl sorunun rekabetçiliği kaybetmek olduğunu söyleyen TİM Başkanı, “Türkiye’de üretim maliyetleri çok yüksek. Dolar bazında Asya’daki rakiplerimizden yüzde 40-50, Avrupa’daki bazı ülkelerden yüzde 15-20 pahalıyız. Birçok sektörde fiyat tutturamadığımız için günden güne rekabetçiliğimizi kaybediyoruz. Firmalarımız, çarkı döndürmek, müşteri kaybetmemek için maliyetine, hatta zararına sipariş almak zorunda kalıyor. Elbette bu sürdürülebilir bir durum değil. Girdi maliyetleri ve kur arasındaki dengesizlik devam ettikçe oyundan düşüyoruz.” diye konuştu.
İhracattaki kan kaybının en olumsuz sonucunun istihdamda kendini gösterdiğini anlatan Gültepe, tekstil ve hazır giyim örneği vererek, şunları söyledi:
‘1,5 yılda 450 bin istihdam kaybı var’
“2022’nin sonunda 738 bini hazır giyimde olmak üzere iki sektörün toplamda 1 milyon 223 bin istihdamı vardı. Sayı Ağustos 2024 itibarıyla 989 bine gerilemiş bulunuyor. Yani sadece hazır giyim ve tekstilde yaklaşık bir buçuk yılda 234 bin istihdam kaybımız var. İmalat sanayinin tamamına baktığımızda sayı 450 bine ulaşıyor.”
‘Engeller kaldırılırsa 2025 hedefine koşabiliriz’
İhracatçı için kısa vadede girdi maliyetleriyle döviz kurunu dengeleme dışında bir çözüm görünmediğini kaydeden Gültepe, “Hızımızı kesen engeller kaldırılırsa 2025’te 280 milyar dolarlık hedefe emin adımlarla koşabiliriz. 2028’de 375 milyar dolarlık mal ve 200 milyar dolarlık hizmet ihracatı hedefimiz var. Bu hedeflere ulaşabilmemiz için ihracatımızı her yıl çift haneli büyütebilmeliyiz.” ifadelerini kullandı.
‘Bankamız yakında faaliyete başlayacak’
Uzun vadeli hedeflere ulaşmak için yatırım yapılması gerektiğini, bunun için de uygun koşullarda krediye erişimin önem kazandığını belirten Gültepe, “Bu konuda geçen yıl stratejik bir adım atıp Türk Ticaret Bankası’nı İhracatı Geliştirme (İGE) AŞ. aracılığıyla ihracat ailemize kazandırmıştık. Yeniden yapılandırma çalışmalarında sona geldiğimiz bankamız çok yakın bir tarihte faaliyetlerine başlayacak. İhracatta kadın girişimcilerin sayısını artırmayı çok önemsiyoruz. Kadın girişimcilerin rekabetçiliğini güçlendirmek ve ihracat ailesine yeni firmalar katmak için TİM WINGS Projesi’ni başlattık. TİM WINGS çatısı altında; Türk Eximbank, İhracatı Geliştirme (İGE) AŞ. ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE) ile bir ilk olarak başlatılan ‘İhracatta Kadını Destekleme Projesi’ kapsamında, TSE K 645 belgesine sahip kadın ihracatçılar için toplamda 14 milyar TL’lik finansman destek paketi oluşturuldu.” dedi.
Yeni dönemde rekabetçi kalabilmek için sürdürülebilirlik uyumu ve yeşil üretimin büyük önem taşıdığını belirten Gültepe, şöyle devam etti:
‘Yeşil dönüşüm planlarımız hazır’
“Toplam ihracatımızın yüzde 42’sini gerçekleştirdiğimiz Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakat ile 2050’de sıfır karbon hedefine odaklandı. TİM olarak Yeşil Mutabakat’a uyumun yol haritası niteliğindeki sürdürülebilirlik eylem planımızı 3,5 yıl önce açıklamıştık. İhracatçı sektörlerimizin hepsi eylem planlarını tamamladı. Planları hazırlamak önemli ama elbette yeterli değil. Kurduğumuz takip platformuyla süreçleri izliyor, gerektiğinde çalışmalarımızı güncelliyoruz. Diğer taraftan birliklerimiz aracılığıyla ihracatçılarımıza sera gazı hesaplama eğitimleri veriyoruz. Bu yıl hizmete sunduğumuz GreenTİM platformumuzla firmalarımız karbon ayak izini ücretsiz olarak hesaplayabiliyorlar. Platform sayesinde firmalarımız toplamda 500 milyon dolar tasarruf sağlayacak. Yine yeşil dönüşüm çalışmaları kapsamında EcoTİM Programımızı devreye aldık. Yeşil inovasyonda TÜBİTAK’ın çözüm ortağı olduk. Sürdürülebilirlik konusunda bir röportaj süresine sığmayacak sayıda irili ufaklı projemiz var. Tüm bu çalışmaların sonunda yeşil dönüşümü ihracatçımız ve ülkemiz için bir fırsata dönüştüreceğimize inanıyorum.”
‘İkinci Trump döneminden olumsuz etkilenebiliriz’
Dış gelişmeleri de değerlendiren TİM Başkanı Gültepe, “ABD, Türkiye’nin en önemli ticari ortaklarından biri konumunda bulunuyor. ABD’ye 2023’te yaklaşık 15 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Aynı yıl 3,1 trilyon dolar ithalatı bulunan ABD pazarındaki payımız binde 5 düzeyinde. Biz ABD’nin toplam ithalatındaki payımızı en az yüzde 2 düzeyine çıkarabilecek potansiyelimiz olduğuna inanıyoruz. Donald Trump’ın ilk başkanlık döneminde ülkelerimiz arasında dış ticaretin 100 milyar dolara çıkarılması hedefini de bu potansiyelin bir teyidi olarak görüyoruz. Trump’ın ikinci dönemde yerli üretimi desteklemek için korumacılık önlemlerini artırması bekleniyor. Daha çok Çin’e yönelik olmakla birlikte bu tür önlemler, ihracatımız için olumsuz sonuçlar yaratma riski barındırıyor. Biz her şeye rağmen yeni dönemde de ABD’ye ihracatımızı artırmak için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz.” diye konuştu.