Boston Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde ikinci sınıf öğrencisi olan Esterowitz ve küresel pazarlama yönetimi üzerine yüksek lisans yapan Dickson, 2024 sonbaharında Orobor adlı bir şirket kurdular.
Orobor, kullanılmış tenis raketi iplerini toplayarak bunları giyim üretiminde kullanılmak üzere yüksek saflıkta polyester ipliğe dönüştürüyor.
Esterowitz, şirketin ilk fikrinin kendi giyim markasını işletirken karşılaştığı sürdürülebilirlik sorunlarından doğduğunu belirtti.
Tenis takımının bir üyesi olarak Esterowitz, kullandıkları “inanılmaz miktardaki” ipin aradığı çözüm olduğunu fark etti.
“Hayatımda giysilere dönüştürebileceğim bir şey bulmak istedim” diyen Esterowitz, “Dünyada her yıl 20 milyon poundun üzerinde polyester ip çöpe atılıyor ve hepsi çöp sahalarına gidiyor. Bu iplerin çözünmesi 500 yıldan fazla sürebiliyor. Biz bu atıklara yeni bir hayat vermeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Akademik ve endüstriyel iş birlikleri
Massachusetts Lowell Üniversitesi’nde plastik mühendisliği doçenti Jay Park, Orobor’a geri dönüştürülmüş liflerin ilk üretiminde yardımcı oldu.
Park, “Bu lif bileşenleri sayesinde, onları gerçek tekstil ürünlerine dönüştürebiliriz. Sürekli bir tedarik sağlandığı sürece, bunları giyilebilir ürünlere veya diğer geri dönüştürülebilir ürünlere dönüştürebileceğimizi kanıtlayabiliriz” dedi.
Markalarla iş birlikleri ve tenis kökenli sinerji
Orobor kurucuları, ürünlerini tanıtmak için New York merkezli bir tenis markası olan FURI Sport’un kurucu ortağı ve baş ürün sorumlusu Erick Mathelier ile iletişime geçtiler.
Mathelier, “Normalde atılan polyester ipleri alıp yeni kullanımlar bulmak süper ilginç ve yenilikçi bir fikir,” diyerek tenis geçmişinin kendisi, Dickson ve Esterowitz arasında bir bağ oluşturduğunu belirtti.
Mathelier, “Her zaman sürdürülebilir ürünler yaratma konusunda konuşurduk. Onların daha en baştan bunu yapıyor olması, sinerjimizi anlamlı kılıyor. Doğal bir uyum” ifadelerini kullandı.
Tenisin iş dünyasına katkısı
Orobor’un operasyon direktörü olarak da görev yapan Dickson, tenis sayesinde öğrendiği becerilerin iş dünyasındaki zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olduğunu söyledi.
Dicksoon, “Tenis, özellikle birinci lig seviyesine ulaşmak, çok fazla adanmışlık ve sıkı çalışma gerektiriyor. İstemeseniz bile çalışmanız gerekiyor. Bu, Orobor üzerinde çalışırken de geçerli, çünkü bazı günler diğerlerinden daha zor olabiliyor” dedi.
Küresel genişleme ve gelecek hedefleri
Şirket, son zamanlarda ip toplama çabalarını uluslararası alana da taşıdı.
Esterowitz, önümüzdeki ay tenis kulüpleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla ortaklık halinde dünya çapında yaklaşık bin 900 toplama noktasına ulaşmayı beklediklerini söyledi.
“Her yıl yaklaşık 600.000 pound ip toplamayı hedefliyoruz ve olabildiğince çok markayla çalışmak istiyoruz,” diyen Esterowitz, Orobor’un geri dönüştürülmüş ipliğinin hızla ilgi gördüğünü ve Athleta ile Soulcycle dahil altı aktif giyim ve tenis markasının ürünlerine ilgi gösterdiğini belirtti.
Sürdürülebilir bir gelecek için
“Üç ya da dört yaşından beri tenis oynuyoruz ve hayatımızın sonuna kadar oynamaya devam edeceğiz,” diyen Esterowitz, “Tenisin daha sürdürülebilir olmasını ve dünya üzerinde daha iyi bir etki yaratmayı istiyoruz,” sözleriyle vizyonlarını özetledi.
Orobor, tenis dünyasının atık sorununa yenilikçi bir çözüm sunarken, sürdürülebilir moda ve tekstil endüstrisine de önemli bir katkı sağlıyor.
(Kaynak: The Daily Free Press)