Türkiye’de özellikle son yıllarda birçok zorlukla karşı karşıya kalan tekstil sektörünün doğru stratejiler ve yenilikçi yaklaşımlarla küresel çapta daha rekabetçi hale gelebileceği, eski parlak günlerine kavuşabileceği dile getiriliyor. Sürekli artan moda ve teknik tekstil talebi de, ülkeye yeni fırsatları beraberinde getiriyor. Sektörün sürdürülebilir büyümeyi sağlayabilmesi için zayıf yönlerini hızla güçlendirmesi gerektiğinin altı çiziliyor. Sektörün yeniden toparlanabilmesi için işbirlikleri ve özel sektörün çabalarının yanı sıra, kamu olanaklarının devreye alınması ve ilgili bakanlıkların da harekete geçmesi gerektiği kaydediliyor.
Eko Haber gazetesinin Aydın Dağtekin ve Göksel Başaran imzalı haberine göre, Türkiye’nin tekstil ve hammaddeleri sektörü, 2024 yılında 13,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu rakam, bir önceki yıl olan 2023’teki 12,8 milyar dolarlık ihracata göre yüzde 5,5 oranında bir artışa işaret ediyor. İhracatın artmasında Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki talebin canlanması ve yenilikçi tekstil ürünlerinin tanıtımı etkili oldu.
En çok ihracat yapılan ülkeler
Türk tekstil sektörünün, 2024 yılında en çok ihracat gerçekleştirdiği ülkeler ve ihracat rakamları şöyle:
Almanya: 2,2 milyar dolar.
İtalya: 1,8 milyar dolar.
ABD: 1,5 milyar dolar.
Birleşik Krallık: 1,2 milyar dolar.
Fransa: 1,1 milyar dolar.
Bu ülkeler, Türk tekstil ürünlerine olan istikrarlı talep ile dikkat çekiyor. Bunun yanında, Rusya, Ortadoğu ve Afrika pazarlarında da büyümeler kaydedildi.
Türk tekstilinin güçlü yönleri
Coğrafi Avantaj: Avrupa, Asya ve Afrika pazarlarına yakınlık.
Ham madde Erişimi: Yerli pamuğun kalitesi ve yüksek üretim kapasitesi.
Esneklik: Moda trendlerine hızlı adaptasyon ve özelleştirilebilir ürün çözümleri.
Tecrübeli İşgücü: Nitelikli çalışanlar ve zengin sektör deneyimi.
Kalite: Dünya standartlarında ürün çıkartma kapasitesi.
Zayıf alanlar ve sorunlar
Yüksek Enerji Maliyetleri: Diğer ülkelerle rekabeti zorlaştıran enerji fiyatları.
Kur Dalgalanmaları: Belirsizlik nedeniyle fiyatlama zorlukları.
Markalaşma Eksikliği: Türk tekstilinin genellikle “ara mal” ihracatı yapması ve az tanınması.
Ar-Ge Yatırımlarının Yetersizliği: Teknolojik yenilikte geride kalınması.
Küresel Rekabet: Uzakdoğu ülkelerinin düşük maliyetli ürünleri ile rekabet.
Sektör neden kan kaybediyor?
Düşük Katma Değer: Türkiye, genellikle hammadde ve ara ürün ihracatı yapıyor. Nihai moda markaları yaratmada zorlanıyor.
Enerji ve Gözetim Maliyetleri: Yüksek maliyetler, Uzakdoğu’dan gelen fiyat baskısını artırıyor.
Kurumsal Eksiklikler: Sektörde küçük ve orta ölçekli işletmelerin yaygın olması, küresele açılma kapasitesini kısıtlıyor.
Çözüm Önerileri
Markalaşma Stratejileri: Sektör temsilcileri ve güçlü markalar, Türk tekstil firmalarının global moda markaları yaratması teşvik edilmesi gerektiğinde hemfikir.
Ar-Ge ve Teknoloji: Daha yenilikçi ürünler çıkartılması için devlet destekli Ar-Ge fonlarının artırılması talep ediliyor.
Enerji Teşvikleri: Rekabet gücünü artırmak için enerji maliyetlerinin düşürülmesi isteniyor.
Küresel Pazarlama: Yeni pazarların hedeflenmesi ve mevcut pazarlarla uzun vadeli anlaşmalar yapılması gerektiği kaydediliyor.
Sektörel Birlik: Daha etkin koordinasyon ve sektörün sesi olacak bir mekanizma oluşturulması gerektiği belirtiliyor.