Denizli’de 2003’te kurulan ve halen 15 bin metrekare kapalı alana sahip tesislerinde üretim yapan Urhan Tekstil, zorlu geçen 2024’ün ardından, ciddi boyutlu bir yatırım yerine verimlilik artırıcı uygulamaları gündemine aldı.
‘Farklı iş modelleri üzerinde çalışıyoruz’
Maliyetleri enflasyonun etkisiyle TL bazında artarken, döviz kurlarındaki artışın bunun çok gerisinde kaldığını ifade eden Urhan Teksil Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Urhan, “Bu nedenle tekstil sektöründe karlılıklar çok düşük seviyelere indi. İşçilik giderlerindeki yükseliş sebebiyle emek yoğun sektörlerde ülkemiz maalesef rekabet gücünü yitirdi. Bu, bizleri ihracat pazarlarını kaybetmekle yüz yüze getiriyor. Biz de işçilik maliyetlerini daha makul seviyelere getirebilmekle ilgili çeşitli verimlilik artırıcı tedbir ve uygulamaları gündeme aldık ve farklı iş modelleri üzerinde çalışmalarımızı yoğunlaştırdık” dedi.
Urhan Teksil Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Urhan
2025’in katma değeri daha yüksek olan ürünler üretebilmek adına ilgili yatırımlara odaklandıkları bir yıl olacağını söyleyen Urhan, “2024 sonu ve 2025 yılı başında buna yönelik makine yenileme ve yeni üretim hatları noktasında 1 milyon euro civarında ufak ölçekli yatırımlarımız oldu. Bunların meyvelerini 2025’in ikinci yarısından itibaren göreceğiz. Sektörümüzde yaşanan belirsizlikler ve maliyet dezavantajları sebebiyle 2025 için ciddi bir yatırım planımız yok” diye konuştu.
‘En yoğun kadın istihdamına sahip sektörüz’
Türkiye’de imalat sektöründe toplam 4.2 milyon insan çalıştığını ve bunun dörtte birinin tekstil ve hazır giyim sektöründe yer aldığını hatırlatan Urhan, “Sektörümüzün istihdam yönü çok güçlü. En yoğun kadın istihdamının olduğu sektörüz. 32 milyar dolar ihracatı, 12 milyar dolar ithalatı olan sektörümüz ülkemize her yıl 20 milyar dolar gelir getiriyor. Bunu yapabilen başka sektör yok” ifadelerini kullandı.
‘Finansmana erişim yolu açılmalı’
Şu an Avrupa’daki enflasyon kaynaklı resesyon sebebiyle bir talep daralması olduğunu belirten Urhan, “Bir işçinin maliyeti bin 400 dolar seviyesinde. Gelirler döviz kuru politikası sebebiyle artmıyor ancak her geçen gün giderlerimiz artıyor. EYT dolayısıyla da hemen talep edilen kıdem tazminatları sebebiyle sektörden ciddi anlamda para çekildi. Bu tazminatların taksitli ödenmesi yönünde işverenlerin eli hükümet tarafından rahatlatılmadı. Ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele önceliğini anlamak ve desteklemekle beraber, uygun finansmana erişebilmenin de bir an önce yolu açılmalı. Mevcut istikrar programının çabuk netice verip, bir an önce faizlerin kabul edilebilir seviyeye gelmesini arzu ediyoruz.”
‘AB ile Gümrük Birliği anlaşması güncellenmeli’
Devletin en büyük görevlerinden birinin ülkeye yeni pazarlar açmak ve mevcut pazarları genişletmek olduğunu söyleyen Urhan, “Avrupa Birliği ile aramızdaki Gümrük Birliği anlaşmasının genişletilmesi ve güncellenmesi lazım. AB, ABD’ye gümrüksüz ihracat yapıyor ancak Türkiye gümrük birliğine dahil olmasına rağmen ABD, Türk mallarından gümrük vergisi alıyor. Bununla ilgili hükümet kanalında girişimler artırılmalı. ABD, Mısır ve Ürdün’le gümrüksüz hazır giyim ihracatı anlaşmaları yaptı, bu ticaret devam ediyor. Biz de ülke olarak tekstil ve hazır giyim ürünlerinin gümrük vergisinin indirilmesiyle ilgili ciddi girişim yapmalıyız. Devletlerarası anlaşmalardan doğan eşitsizliklerin ülkemiz lehine acilen düzeltilmesi lazım” dedi.
(Kaynak: Ekonomim)