Tekstilde sürdürülebilirlik yavaş ilerliyor

Circle Economy Foundation'ın son raporu olan "Tekstil Döngüsellik Açığı Raporu", küresel tekstil sektörünün sadece 0,3'lük bir döngüsellikle faaliyet gösterdiğini ortaya koydu. Rapora göre 6 temel strateji ile bu oranı yüzde 0.9'a çıkarmak ve çevresel zararları yarı yarıya azaltmak mümkün.

Sürdürülebilir ekonomiye geçiş konusunda çalışmalar yapan Circle Economy Foundation’ın tekstil rapor dikkat çekici veriler ortaya koydu.

Küresel tekstil endüstrisinin yılda 3 milyar tondan fazla malzeme tükettiği ve bunların yüzde 99’unun işlenmemiş malzemelerden sağlandığı belirtilen raporda, bu doğrusal “al-yap-at” modelinin su kıtlığı, biyolojik çeşitlilik kaybı ve sera gazı emisyonları gibi ciddi çevresel sonuçlara yol açtığı tespiti yer aldı.

‘Sürdürülemez bir tüketim modeli derinleşiyor’

Marka başına yılda 24 koleksiyona kadar sorumlu olan “hızlı moda”nın, üretilen giysilerin yüzde 30’unun satılmamasıyla israfı ve kaynak kullanımını artırdığı belirtilen raporda, “Daireselliği benimsemeye yönelik artan çabalara rağmen ilerleme yavaş kalmaya devam ediyor” denildi.

Sektörün hammadde kullanımının yüzde 70’ini oluşturan petrol bazlı sentetik elyaflara olan bağımlılığa dikkat çekilen raporda, giysi dayanıklılığının azaldığı, bunun da sürdürülemez bir tüketim modelini derinleştirdiği savunuldu.

Dairesel tekstil endüstrisine giden yollar

Raporda, daireselliği iyileştirmek için altı strateji sıralandı:

    1. Sürdürülebilir elyaflara geçiş,
    2. Giysi dayanıklılığını artırma,
    3. Geri dönüşümü ilerletme,
    4. Yavaş modayı benimseme,
    5. Dairesel üretimi teşvik etme,
    6. Tedarik zincirlerini yerelleştirme.

Rapora göre, bu yaklaşımların bir araya gelerek uygulanması döngüselliği yüzde 0,3’ten 0,9’a çıkarabilir ve çevresel etkileri yüzde 50 oranında azaltabilir.

“Tekstil endüstrisi özellikle kaynak yoğun bir endüstridir ve mahsullerden doğal liflerin ve fosil yakıtlardan sentetik liflerin çıkarılmasına dayanmaktadır” vurgusu yapılan raporda, bu durumun tatlı su ötrofikasyonu ve sera gazı emisyonları gibi orantısız çevresel zararlarını daha da artırdığı kaydedildi.

Sosyal eşit(siz)lik

Raporda dikkat çeken bir başka başlık da sosyal eşit(siz)lik oldu.

Buna göre, küresel tekstil sektöründeki 140 milyon çalışanın yüzde 89’unun üretimde istihdam edildiği ve 61 milyonunun gayrı resmi, genellikle de tehlikeli işlerde çalıştığı belirtildi.

Raporda özellikle kadınlar için adil ücretler ve iyileştirilmiş çalışma koşulları gerektiği belirtilerek, “Döngüsel çözümlerin insan onuruna yakışır işe öncelik vermesi gerektiği” kaydedildi.

Raporda “Sistemsel değişim koordineli eylem gerektirir. Hükümetler ve işletmeler, daireselliği teşvik eden ve aşırı üretimi azaltan politikalar ve teşvikler benimsemelidir. Tekstil üretimini önemli ölçüde azaltmak, kaynaklar üzerindeki baskıyı hafifletmek ve çevresel etkileri azaltmak için elzemdir” sonucu yer aldı.

Exit mobile version