Arama
Servisler
Sosyal Medya

Tekstilde asgari ücret kaygısı! İş bırakma eylemleri gündeme gelebilir

2025 yılında uygulanacak asgari ücret net 22 bin 104 lira olarak açıklandı. İşçi kesimi tepkili. Özellikle tekstil, hazır giyim, deri ve halı gibi emek yoğun sektörlerde iş bırakma eylemlerinin gündeme gelebileceği belirtiliyor. Son 2 yılda yaklaşık 300 bin istihdam kaybı yaşanan sektörde işverenlerin yüzde 10’luk prim indirimi talebi Ankara’da karşılık bulmuş değil.

2025 yılında uygulanacak asgari
HABER-ANALİZ: ESAT KAPLAN-TEKSTİL HABER

“… İşverenler asgari ücrete yılbaşında yapılacak artıştan önce kıdem tazminatlarından tasarruf etmek için çalışanlarını işten çıkarmaya çalışıyor.”

Bu sözler bir sosyal güvenlik uzmanına, bir gazeteciye ya da bir işçiye ait olsaydı üzerinde durulmaz, hatta müstehzi bir gülümsemeyle karşılanırdı. Ancak söyleyen bir işveren, Adana Sanayi Odası (ADASO) Başkanı Zeki Kıvanç olunca üzerinde durmak, altını kalın çizgilerle çizmek gerekiyor.

Teorik olarak bakıldığında asgari ücret sadece yasal olarak ödenebilecek en düşük ücret seviyesini gösteriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da söylediği gibi “İşveren daha fazla vermek istiyorsa versin, onların önünü kesen yok!..” Ancak asgari ücret kıdem tazminatından işsizlik ödeneğine, sigorta primlerinden genel sağlık sigortasına kadar birçok kalemi doğrudan etkileyen temel bir gösterge olunca iş değişiyor, kimse daha fazla veremiyor ya da vermek istemiyor. Vermek istemediği gibi ADASO Başkanı’nın işaret ettiği doğrultuda tasarruf yöntemleri arıyor. Türkiye’de işletmeler açısından tasarruf denince de akla hemen işçi sayısını azaltmak geliyor.

Ansızın açıklanan asgari ücret

2025 yılında uygulanacak asgari ücret, işçi kesiminin katılmadığı 24 Aralık 2024 tarihindeki toplantıda açıklandı.

Brüt 26 bin 5 lira 50 kuruş olan asgari ücretin 22 bin 104 lira 67 kuruşunu net asgari ücret, 3 bin 640 lira 77 kuruşunu SGK primi ve 260 lira 6 kuruşunu işsizlik sigortası primi oluşturdu.

Brüt 26 bin 5 lira 50 kuruş olan asgari ücrete, 4 bin 30 lira 85 kuruş SGK primi (işveren payı) ile 520 lira 11 kuruş işveren işsizlik sigorta primi kalemleri de eklenince yeni asgari ücretin bir işçi için işverene aylık maliyeti 30 bin 556 lira 46 kuruş oldu.

Yeni asgari ücret rakamıyla devletin her bir asgari ücretli için işverenlere verdiği asgari ücret desteği de 700 liradan 1000 liraya çıkarıldı.

Bu yıl asgari ücret işveren kesimi ve hükümet tarafından bir teklif sunulmadan ve müzakere yapılmadan açıklandı.

1974’ten bu yana ulusal düzeyde asgari ücretin açıklandığı Türkiye’de 50 yıldır ilk kez komisyon gece toplandı.

Toplantı çağrısını “oldu bitti” olarak değerlendiren işçi kesimi toplantıya katılmadı.

TİSK’ten açıklama yok

TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol

Asgari Ücret Tespit Komisyonunda işveren kesimini temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, geçen yılın aksine, rakamın açıklanmasından sonra herhangi bir değerlendirme yapmadı.

22 bin 104 liralık asgari ücreti mevcut ekonomi politikalarının yansıması olarak yorumlayan iş dünyası temsilcilerine göre, açıklanan rakam sürdürülebilir ve dengeli.

İş dünyası, asgari ücretteki artışların, çarpan etkisiyle maliyetleri artırarak, son aşamada enflasyon artışına neden olduğuna dikkat çekerken, rakam açıklanmadan önce yaptığı açıklamalarla tartışma yaratan MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı’dan yine farklı bir talep geldi.

‘Yeniden değerlendirme oranı yüzde 30’lara çekilsin’

Asmalı, “Sayın Cumhurbaşkanımızdan, 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak yüzde 43,93 oranındaki yeniden değerleme oranını yüzde 30 seviyesine çekmesini takdirlerine arz ediyoruz. Bu düzenlemenin hem iş dünyamız, hem de vatandaşlarımız için önemli bir destek sağlayacağına inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Ancak MÜSİAD’ın talebine karşılık gelmedi.

İşçi kesimi tepkili

Asgari ücrette beklentisi karşılanmayan işçi kesimi ise tepkili.

Asgari ücret beklentisini yüzde 45 enflasyon ve yüzde 20 refah payı üzerinden 29 bin 583 lira olarak açıklayan Türk-İş, 22 bin 104 liralık ücretin kabul edilemeyeceğini belirterek, düzenleme yapılmadığı müddetçe asgari ücret komisyonuna bir daha katılmayacağını açıkladı.

Tekstil İşçileri Sendikası (TEKSİF) İzmir Şube Başkanı Faruk Aksoy, açıklanan rakam için “Ne Hak razı ne kul” diyerek, “İşverenlerin baskısı vardı. Maliyet hesaplarıyla beraber işveren örgütleri çok bastırdı. İnsanların daha çok fakirleşmesinin önü açıldı.” yorumunu yaptı.

‘Sermayeye verilen söz kuruşu kuruşuna tutuldu’

Asgari ücret belirlenirken, uluslararası sermaye çevrelerine verilen yüzde 30 artış sözüne kuruşu kuruşuna uyulduğunun savunan DİSK ise işçiyle dalga geçildiği görüşünde.

DİSK’in 22 bin 104 liralık asgari ücrete karşı çıkış gerekçeleri şöyle:

  • TÜİK’in resmi enflasyonun bile yüzde 46 olduğu koşullarda yüzde 30’luk bir artış ile milyonlarca işçi ve ailesi enflasyona açıkça ezdirildi.
  • Devletin toplayacağı vergi ve harçlardaki artışı belirleyen yeniden değerleme oranı yüzde 44 iken asgari ücrete bunun çok altında bir artış yapıldı.
  • Geçtiğimiz yıl asgari ücrete 5600 lira artış yapılmış iken, yıl boyunca asgari ücretin alım gücü 7500 lira azaldı.  Bu kayıp telafi edilmediği gibi asgari ücret geçen senekinden bile az, 5100 lira artırıldı.
  • Kasım ayı itibariyle açlık sınırının 21 bin lira civarında olduğu düşünüldüğünde, yılın ilk veya ikinci ayında asgari ücret açlık sınırın altına düşecek. Yani asgari ücret artık sadece karın doyurmaya bile yetmeyecek.
  • Yeni asgari ücret emeğin ürettiği değerden aldığı payın daha da düşmesine yol açacak. Asgari ücretin kişi başına milli gelire oranı yüzde 36’lara kadar gerileyecek, zaten bozuk olan gelir dağılımı daha da bozulacak.
  • Sermaye kar rekorları kırmaya devam ederken, ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üretenler açlıkla mücadele edecek.

Yaşanan ekonomik krizin de etkisiyle Türkiye’de asgari ücret istisnai değil, ortalama bir ücret haline gelmiş durumda.

Muhalefet ve işçi kesimi ses yükseltmeye başlarken, asgari ücretin en yoğun uygulandığı emek yoğun sektörlerin başında gelen tekstil ve hazır giyimde tablo hiç iç açıcı değil.

‘Tekstilde iş bırakma eylemleri kapıda’

İplik fabrikalarında işçi ücretleri 22 ila 24 bin TL arasında değişiyor. Dokuma operatörleri ve “telci” denilen daha vasıflı işçilerin maaşları ise görece yüksek. Operatörlerin aylıkları 30-35 bin TL bandında. Telciler de 25-27 bin TL arasında maaş alıyor. Asgari ücretle birlikte gıdadan kiraya her kalemin zamlandığına dikkat çeken işçiler öfkeli.

Gaziantep ve bölge illerinde örgütlü Birleşik Tekstil ve Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen’e göre, iş bırakma eylemleri kapıda…

‘Tekstil işçisinin 4 talebi var’

BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen

Artı Gerçek’ten Sinan Şahin’e açıklamalarda bulunan Türkmen, yüzde 30’luk zammın işçiler tarafından tepkiyle karşılandığını belirterek, “Bu tepkiyi örgütlemek için asgari ücret açıklandıktan sonra bir anket çalışması başlattık. Birçok işçi ile görüştük. İşçilerin en az yüzde 65 oranında zam beklentisi var. Asgari ücrete uygulanan yüzde 30’luk zammı işçiler kabul etmeyecek” dedi.

BİRTEK-SEN’in tekstil işçileriyle yaptığı ankete göre, işçilerin 4 ana beklentisi var:

  • Yüzde 65 oranında zam,
  • Vergi dilimi kesintilerinin son bulması,
  • Banka promosyonlarının işçilere ödenmesi,
  • Her yıl iki maaş ikramiye verilmesi.

Asgari ücretin açıklanmasından sonra tekstil işçisinin işverenin vereceği zammı beklediğini belirten Türkmen, “Fabrikalarda işverenlerin uygulayacağı zam oranı ocak ayının sonunda ve şubat ayının başında belli olacak. Antep’te tıpkı 2022 şubatında ve 2023 ağustosunda olduğu gibi çok yaygın fiili grevlerin, iş bırakma eylemlerinin gündeme gelmesini bekliyoruz. Çünkü yüzde 30 zam, bu ücretlerin de düşük kalması anlamına geliyor. Bu sebeple şubatta işçi direnişleri kaçınılmaz.” diye konuştu.

‘Tekstilde son 2 yılda 300 bin işçi işten çıkarıldı’

Tekstil iş kolunda özellikle son birkaç ayda işten çıkarmaların arttığına dikkat çeken Türkmen, “Özellikle asgari ücret zam tartışmalarının başladığı son birkaç ayda işten atmalar çok artmış durumda. Faiz ve döviz kuru arasındaki makas, maliyetler ve benzeri gerekçelerle sektörde bir daralma yaşanıyor. Son bir yılda tekstil iş kolunda Türkiye genelinde 100 binden fazla işçi işten çıkarıldı. Şu anda da işten atmalar artarak devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Şubat ayını bekleyen tekstil işçisinin beklentileri böyle. Madalyonun öteki yüzünde ise düşük kur-yüksek maliyet kıskacında son 2 yıldır özellikle ihracatta kan kaybı yaşayan sektör ve işverenler var.

İhracatçılara göre hazır giyim, tekstil, deri ve halı sektörlerinde son 2 yılda yaklaşık 300 bin istihdam kaybı yaşandı.

İşveren SGK prim indirimi istiyor

İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe, İHİB Başkanı Ahmet Hayri Diler, İDMİB Başkanı Güven Karaca

Türkiye’de asgari ücretin işverene maliyetinin Asya’daki rakiplerine göre 6-7 kat yüksek olduğuna dikkat çeken ihracatçıların beklentileri de belli:

  • Asgari ücretteki artış yükü sadece işverene bırakılmamalı. Yüzde 5 olarak uygulanan SGK işveren prim indirimi hazır giyim, tekstil, deri ve halı sektörleri için şirket büyüklüğü gözetilmeksizin 2 yıl boyunca yüzde 10’a çıkarılmalı.
  • Ücretli çalışandan kesilen gelir vergisi dilimleri günün koşullarına göre güncellenmeli.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Aralık 2024’te Bursa’da yaptığı açıklamada  tekstil, konfeksiyon, mobilya ve deri sektöründe 2025 yılında da istihdamı koruyan KOBİ’lere çalışan başına 2 bin 500 lira destek ödemesi yapacakları müjdesini verdi.

Destek paketi KOBİ’lerle sınırlı kaldı. Oysa ihracatçılar özellikle yüzde 10’a çıkarılmasını istedikleri SGK işveren prim indiriminin tüm şirketleri kapsamasını istiyor.

Sonuçta genel olarak Türk reel sektörünü, özelde de tekstil ve hazır giyim sektörünü işçisiyle işvereniyle belki 2024’ten de zor bir yıl bekliyor. İşçi bu yıl da yüksek enflasyon baskısı altında ay sonunu getirmeye çalışacak. İşveren ise işçiye yetmediğini bildiği ücretin kendisine getirdiği ağır yükle rakipleri arasında sıyrılmaya çalışacak. Bu süreçte muhtemel işçi işini, işveren kalifiye işçisini kaybedecek.