Tekstil sektörü için 4 maddelik yol haritası

Ev Tekstili Danışmanı Evrim Arıcan, Türk tekstil sektörünün stratejik yatırımlardan önce bir dönüşüm vizyonu geliştirmesi gerektiğini belirterek, "Esas hedef marka yaratmak ve bu markayı hedef pazarlarda güçlü bir şekilde konumlandırmaktır." dedi. Arıcan, sektörde yer alan firmaların 4 ana alanda yatırıma odaklanması gerektiğini ifade etti.

DeF Kreatif Danışmanlık ve Eğitim Hizmetleri Kurucusu ve Ev Tekstili Danışmanı Evrim Arıcan, Türk tekstil sektörünün gelecekte güçlü bir konum elde edebilmek için dört temel alanda yatırımlara odaklanması gerektiğini söyledi.

Arıcan, Linkedin hesabından yaptığı paylaşımda, yatırım yapılması gereken alanları şöyle sıraladı:

Sürdürülebilir Üretim ve Ürün Geliştirme: Çevre dostu, etik ve uzun ömürlü ürünlerin üretimine öncelik verilmesi, küresel pazarın değişen beklentilerini karşılamak açısından kritik önem taşımaktadır.

Teknolojik Yatırımlar: İleri teknolojilerle donatılmış tesislere sahip olmak, üretim süreçlerinde verimliliği artırmak ve yenilikçi ürünler sunabilmek için gereklidir.

Yeni Pazarlara Açılmak: Mevcut pazarların ötesine geçmek ve Türk tekstil markalarının uluslararası arenada daha görünür hale gelmesini sağlamak stratejik bir zorunluluktur.

Tasarım ve Ar-Ge Odaklı Ürün Geliştirme: Yaratıcılığı ve yenilikçiliği merkeze alan tasarım anlayışı, sektörü rekabetin ötesine taşıyacaktır.”

Arıcan, sektörün öncelikle bir dönüşüm vizyonu geliştirmesi gerektiğini belirterek, “Avrupa ve Amerika gibi pazarlarda yalnızca fason üretici olarak var olmak yerine, Türk tekstil üreticisinin kendi hayallerini gerçekleştirmeyi hedeflemesi gerekir.” dedi.

Para kazanmanın araç, asıl amacın ise marka yaratmak ve bu markayı hedef pazarlarda güçlü bir şekilde konumlandırmak olması gerektiğini ifade eden Arıcan, şunları söyledi:

“Son teknolojiyle donatılmış tesislerde, ileri düzey Ar-Ge çalışmalarıyla geleceğe yön vermek; müşterilere yalnızca ürün değil, aynı zamanda güven ve vizyon sunabilmek de bu hedefin bir parçasıdır.

Türk tekstil üreticisi, kendi belirlediği standartlarla ilerleyen, küresel ölçekte özgün bir oyuncu olmayı amaçlamalıdır. Bu yolculuğun uzun ve zorlu olacağını kabul etmek, sabır ve kararlılıkla hareket etmek büyük önem taşır. Karşılaşılan ilk birkaç engelde cesaretini kaybetmeden ilerlemek, bu sürecin doğal bir parçasıdır.

Sonuç olarak, sektörün öncelikli ihtiyacı, hedeflerini doğru belirlemek ve bu hedeflere ulaşmak için sağlam bir irade ile çalışmaya devam etmektir. Türk tekstilinin geleceği, bu vizyonu hayata geçiren liderlerin ellerinde şekillenecektir.”

(Kaynak: Linkedin)

Exit mobile version