Türkiye Tekstil İşverenleri Sendikası (TTSİS) İkinci Başkanı Nevzat Seyok, Ekonomim’den Sadi Özdemir’e sektörün durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘2024’te şartları sonuna kadar zorladık’
Seyok, sektörün 2021 ve 2022 yıllarını oldukça iyi geçirdiğini belirtirken, “2023’ten itibaren gerek yurt dışı piyasalarındaki daralma nedeniyle düşen siparişler, gerekse yerli üretimde artan maliyetler ve liranın aşırı değerlenmesiyle rekabet gücümüzün azalması yüzünden zorlanmaya başlamıştık. 2024 yılında ise sanayicimiz fabrikalarını kapatmamak, çalışanlarını fabrika çatısı altında tutmak için şartlarını sonuna kadar zorladı.” dedi.
Sektörde faaliyet gösteren firma sayısı ve istihdamdaki düşüşlere engel olamadıklarını kaydeden Seyok, “Uzun yıllardır ilk kez istihdamımız 1 milyonun altını gördü. Bunda az da olsa, mevcut şartlarda müşteri fiyatlarını tutturamayıp yatırımlarını Mısır gibi başka ülkelere kaydırmak zorunda kalan girişimcilerin payı var.” diye konuştu.
Tekstil ve hazır giyim sektörünün 2024’ü 20 milyar dolarlık dış ticaret fazlası ve ihracatta yüzde 3-4 gibi bir küçülme ile kapattığını hatırlatan Seyok, 2025’in daha zorlu geçeceğini şu sözlerle anlattı:
‘Ücretlerin rekabetçi yönü kalmadı’
TTSİS İkinci Başkanı Nevzat Seyok
“Korkarım 2025’te bu başarı grafiğini korumak ve ülke ekonomimize benzer katkı sağlamak çok kolay olmayacak. Uluslararası pazarlardaki en önemli rekabet gücümüz olan kalifiye, erişilebilir insan gücü avantajımızı maalesef kullanamaz hale geldik. Asgari ücret ve sektörümüzdeki ortalama ücretlerin artık rekabetçi yönü kalmamıştır. Sadece asgari ücret bazında karşılaştırdığımızda bile 850 dolarlık bir işveren maliyetiyle rakibimiz Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Asya ülkelerinden çok daha yüksek seviyelerdeyiz.
‘Sözleşme sürecinde işgücü maliyeti bin 530 dolar civarında’
Öte yandan sektörümüzde ücretler ortalama olarak asgari ücretin çok daha üzerindedir. Sendikamızın Grup Toplu İş Sözleşmesi kapsamındaki ortalama işgücü maliyeti şimdilik 1530 dolar civarında. Şimdilik diyorum çünkü Şubat ayı itibariyle resmi olarak işçi sendikalarımızla önümüzdeki üç yıl için müzakerelere başlamış bulunuyoruz. Tüm taraflar için oldukça zor şartlar altında girdiğimiz bu sürecin, hepimiz, tüm sektörümüz, hem çalışanlarımız hem işverenlerimiz için kazançlı sonuçlanmasını diliyorum.”
‘Sektörün tamamına geniş kapsamlı destek sağlanmalı’
İş gücü başta olmak üzere maliyetlerin uluslararası düzeyde rekabet edebilecek seviyelere gelmesi, kur politikasının aynı amaç doğrultusunda revize edilmesi ve istihdamda kilit rol oynayan sektörün, özel teşviklerle desteklenmesi gerektiğini ifade eden TTSİS İkinci Başkanı Seyok, “Sektör temsilcilerimizin çabası, Bakanlıklarımızın sesimizi duymasıyla KOSGEB İstihdamı Koruma Destek Programı hayata geçti. Umarız sektörümüze olumlu etkisi olur fakat orta ölçekten büyük şirketlerin bu destekten yararlanamaması sektörümüzü hayal kırıklığına uğrattı. Oysa şu an yaşadığımız öyle bir kriz ki sadece KOBİ’leri değil, işgücü harcamaları yüksek olan büyük şirketlerimizi de derinden etkiledi. Bu şirketlerimizin çözümü daha ucuz ülkelere kaymakta aramamaları için sektörün tamamına ve daha geniş kapsamlı bir destek sağlanmalıdır.” dedi.