Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, her yıl 92 milyon ton tekstil atığı üretiliyor. Bu, her saniye bir kamyon dolusu giysinin çöpe atılması anlamına geliyor.
Gelişmiş ülkelerden ihraç edilen ikinci el kıyafetler, Afrika, Asya ve Latin Amerika’daki düşük gelirli ülkelerde devasa çöp dağlarına dönüşüyor.
Tekstil sektörü, dünyadaki karbon emisyonlarının yüzde 10’undan sorumlu.
Üretim sürecinde 215 trilyon litre su harcanırken, yaklaşık 15 bin farklı kimyasal kullanılıyor. Ancak üretilen giysilerin büyük bir kısmı kısa sürede atık haline geliyor:
En çok kirletenler
– Çin, 2022’de 22 milyon ton tekstil atığıyla en büyük kirletici konumunda.
– ABD, 2018’de 17 milyon ton atık üretti, ancak sadece 2,51 milyon tonu geri dönüştürülebildi.
– Avrupa Birliği, 2020’de 6,95 milyon ton tekstil çöpüne yol açtı.
Afrika ve Latin Amerika’nın çöp dağları
2021 verilerine göre, kullanılmış kıyafet ihracatında:
– ABD, Çin ve AB ülkeleri başı çekiyor.
– Gana, Kenya, Şili ve Pakistan gibi ülkeler ise bu atıkların en büyük alıcıları arasında.
Ancak ithal edilen giysilerin yüzde 40’ı ya kullanılamaz durumda ya da geri dönüşüme uygun değil.
Atacama Çölü tekstil çöplüğüne döndü
Sonuç olarak:
– Şili’nin Atacama Çölü, 59.000 ton tekstil atığıyla dev bir çöplüğe dönüştü.
– Gana’daki Kantamanto Pazarı’na her hafta 100 konteyner dolusu ikinci el kıyafet geliyor; bunların büyük kısmı çöpe gidiyor.
Doç. Dr. Şölen Kipöz, atık sorununun özellikle Afrika’da ciddi bir insanlık dramına yol açtığını belirtti.
Kipöz, “Son yıllarda Küresel Güney ülkeleri, sadece atölye değil, çöp merkezi haline geldi. Bu ülkelerde halk, düşük gelirle mücadele ederken atık giysilerle başa çıkmaya çalışıyor” dedi.
Ülkeler arasındaki ticaret anlaşmalarının, düşük maliyetli ikinci el kıyafetlerin Afrika’ya girişini kolaylaştırdığını ifade eden Kipöz, bunun sonucunda yerel tekstil endüstrilerinin de olumsuz etkilendiğini vurguladı.