Tekstil atıkları: Değerlisi takas, değersizi bağış!

Farklı kıtalardaki 9 kentte tekstil atıklarıyla ilgili yapılan araştırmada dikkat çekici sonuçlar ortaya çıktı. Araştırma sonuçlarına göre, kaliteli atıklar hayır kuruluşları tarafından ayrılarak takas ediliyor. Kalitesiz atıklar ise kıyafet bağışı adı altında ihraç ediliyor. Uzmanlar moda atığı sorunuyla mücadelede değişikliğe gidilmesi gerektiği çağrısında bulundu.

Teks­til endüstrisi küresel emisyon­ların yüzde 4 ila yüzde 10’undan sorumlu. Üretilen her bir kilogram tekstil başına havaya 2 kilogram karbondioksit salınıyor.

21. yüzyıl ortalarında tekstil endüstrisi­nin emisyon payının yüzde 26’ya ulaşacağı öngörülüyor.

Her yıl ortaya çıkan tekstil atı­ğı miktarı 92 milyon ton. Bu rakamın da 2030 yılına kadar iki katına çıkabileceği düşünülüyor.

Peki giderek büyüyen moda atığı sorunuyla dünya nasıl başa çıka­cak?

Avustralya’nın Melbourne kentindeki RMIT Üniversitesi uzmanları bu alanda dikkat çekici bir araştırma yaptı. Nature Cities dergisinde ya­yımlanan araştırma ile Ams­terdam, Austin, Berlin, Cenevre, Lüksemburg, Manchester, Mel­bourne, Oslo ve Toronta’daki tü­keticiler tarafından atılan kıya­fetlerin ve diğer tekstil ürünleri­nin başına ne geldiği sorusunun cevabı arandı.

Dünya gazetesinden Başak Nur Gökçam’ın haberine göre, Melbourne’den Man­chester’a kadar batıdaki çoğu şehirde tekstil atıklarının ihraç edildiği, çöplüklere gönderildi­ği veya çevreye atıldığı görüldü.

Araştırmanın esas çarpıcı sonucu ise hayır kurumları ta­rafından yapılan kıyafet bağış­ları tarafında oldu.

Yardım ku­ruluşları çok miktarda kullanıl­mış giysi satıyor olsa da bunların büyük kısmı kalitesiz idi. Ve ye­rel olarak yönetmenin çok az fi­nansal getirisi olması nedeniyle, yardım kuruluşlarının bazı de­ğerli ürünleri takas ettiği, kalanı ise attığı veya ihraç ettiği ortaya çıktı.

Uzmanlar, bağışlanan kı­yafetlerin büyük bir kısmı ihraç edildiği veya atıldığı için büyü­yen moda atığı sorunuyla müca­delede acilen değişiklik yapılma­sı gerektiğini vurguladı.

Son 15 yıldır kalite düşüyor

Melbourne’deki yardım kuru­luşları, yüksek kalitede, çoğun­lukla eski, ikinci el kıyafetleri Avrupa’ya ihraç etti ve şehrin ba­ğımsız yeniden satış işletmeleri­ni benzer kıyafetleri Avrupa ve­ya ABD’ye ithal etmeye zorladı. Genel olarak ise hayır kurumla­rı ve koleksiyoncular, son 15-20 yıldır giysilerin kalitesinin düş­tüğünü ve bunun da yeniden sa­tış potansiyelini azalttığını bil­dirdi. RMIT Üniversitesi araş­tırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Dr. Yassie Samie, “Yerel yönetimler ve yardım kuruluş­larının tekstil atıklarını yönet­mek için daha fazla koordinas­yon sağlaması gerekiyor” dedi.

Araştırma kapsamında in­celenen şehirlerdeki yerel yö­netimlerin çoğunun, kamu­sal alanlar sağlamak ve yardım amaçlı çöp kutuları ile ticari sa­tıcılar için lisans sağlamak dı­şında tekstil atıklarıyla ilgilen­mediği görüldü. Melbourne gibi şehirlerde yerel yönetimler, atı­lan tekstil atıklarını geri dönü­şüm veya yeniden kullanım te­sislerine veya diğer yerel alter­natiflere yönlendirmek yerine doğrudan çöp sahalarına gön­derdi. Sonucu değerlendiren Dr. Samie, “Bu, gerçek sistemsel de­ğişimi yönlendirecek mekaniz­ma ve teşviklerin eksikliğini gös­teriyor” dedi.

 En çok atık çıkaranların düzenlemesi yok

Avrupa Birliği Üye Devlet­leri, Ocak 2025’ten itibaren kullanılmış tekstiller için ayrı toplama sistemleri kur­mak zorunda. Ancak kişi başına en fazla tekstil atığı bertaraf eden ülkeler olan Avustralya ve ABD’de böyle bir düzenleme bulunmuyor.

Moda reklam yasağı

Hızlı modaya yerel alternatif­lerin, yeniden satış, takas ve tamir gibi, tanıtımının teşvik edilmesinin önemli olduğu­nu söyleyen RMIT Üniversite­si araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Dr. Yassie Samie, “İkinci el perakendecileri gibi sürdürülebilir moda girişimleri, moda markalarının büyük pa­zarlama bütçeleri ve uygun lo­kasyonlarıyla rekabet etmekte zorlanıyor. Hızlı moda alterna­tifleri mevcut ancak şehirlerin tekstil atıklarını önemli ölçüde azaltma potansiyellerine rağ­men yeterince tanıtılmıyorlar” dedi. Çalışmanın yazarları bu alternatiflere daha fazla alan yaratmak için şehirlerde moda reklamlarının yasaklanması çağrısında bulundu.

Amsterdam’da teşvik var

Amsterdam’da ise durum tam tersi oldu. Belediyelerin, istenmeyen giysilerin toplanmasını ve ayrılmasını yönettiği, tek kullanımlık olanlar da dahil olmak üzere tüm tekstil ürünlerinin toplanmasını teşvik ettiği görüldü.

Exit mobile version