‘Tasarım marka için zihniyet dönüşümüne ihtiyaç var’

Moda Tasarımcısı Emre Erdemoğlu, Türkiye'de yeterince tasarımcı marka olmamasının kültürel ve yapısal nedenlerden kaynaklandığını söyledi. Markalaşma süreçlerinin uzun vadeli olduğunu, Türk üreticinin ise hızlı geri dönüş istediğini belirten Erdemoğlu, "Tasarım markalarının gelişmesi için bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç var." dedi.

Moda Tasarımcısı Emre Erdemoğlu, Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim sektöründe üretim gücünün yüksek olmasına rağmen yapısal ve kültürel nedenlerle tasarım markalarının az olduğunu söyledi.

‘Tasarım ikinci planda kalıyor’

İTKİB Hedef dergisine değerlendirmelerde bulunan Erdemoğlu, Türk tekstil sektörünün genellikle büyük markalar için fason üretime odaklandığını belirterek, “Yüksek kaliteyle düşük maliyetli üretim yapma kabiliyeti, özgün tasarımlara yönelimi ikinci plana itiyor. Tasarım ve marka yaratma süreci, genellikle yüksek risk ve maliyet içerdiği için bu alana yapılan yatırımlar sınırlı kalıyor.” dedi.

Moda tasarımı alanında eğitim veren okullar yaygınlaşsa da bu okullardan mezun olan tasarımcıların yeterli pratik deneyime ve destekleyici bir ekosisteme sahip olamadığını ifade eden Erdemoğlu, “Ayrıca yaratıcı yeteneklerin uluslararası düzeyde rekabet edebilmesi için gerekli mentorluk, altyapı ve finansal kaynaklar yetersiz.” diye konuştu.

‘Markalaşma uzun vadeli strateji gerektirir’

Moda Tasarımcısı Emre Erdemoğlu

Markalaşma süreçlerinin uzun vadeli strateji gerektirdiğini, ancak Türkiye’de birçok işletmenin hızlı geri dönüş beklentisiyle hareket ettiğini belirten Erdemoğlu, tasarım markaları için gereken sabır, sermaye ve global
vizyon eksikliğinin bu alandaki büyümeyi engellediğini ifade etti.

Türk tasarımcıların küresel pazardaki tanıtımının da sınırlı olduğunu kaydeden Erdemoğlu, şu düşünceleri dile getirdi:

‘Zihniyet dönüşümüne ihtiyaç var’

“Uluslararası platformlara katılım eksikliği ve pazarlama yatırımlarının azlığı, Türk tasarımcıların dünya çapında tanınmasını zorlaştırıyor. Yerel tüketiciler genellikle dünya markalarını tercih ediyor ve Türk tasarımcıları yeterince desteklenmiyor. Fiyat odaklı alışveriş anlayışı, tasarım markalarına olan ilgiyi kısıtlıyor. Sonuç olarak tasarım markalarının gelişmesi için bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç var. Bu süreçte hem kamu hem de özel sektörün ortak çalışması, eğitim, finansal destek ve uluslararası tanıtım kritik bir rol oynayacaktır. Türkiye, üretim kabiliyetini tasarımla birleştirdiğinde küresel ölçekte güçlü moda markaları yaratabilir.”

Exit mobile version