Tekstil sektöründe sürdürülebilir moda, çevre dostu üretim, döngüsel ekonomi ve bilinçli tüketim anlayışıyla dikkat çekiyor.
Tekstil sektöründe, ham madde tüketimini azaltmak ve ürünlerin yaşam döngüsünü uzatmak, döngüselliğin temel prensipleri arasında yer alıyor.
Kaynakların verimli kullanımı ve uzun ömürlü ürünler, sektörde çevreye duyarlı dönüşümü hızlandırıyor.
Altınyıldız ise çevreye duyarlı üretim ve tüketim anlayışıyla hayata geçirdiği ‘Dünya Yaşasın Diye’ platformuyla geri dönüşüm, enerji tasarrufu ve şeffaf tedarik zinciri uygulamalarını yönetimini odağına alırken, ‘Her Mağaza Bir Öğrenci’ projesi ile gençlere eğitim ve istihdam fırsatı sunuyor.
Kırpık Kumaş Projesi ile 40,5 ton tekstil atığını geri dönüştüren marka, Nivogo işbirliğiyle 40 bin ürünü döngüsel ekonomiye kazandırdı.
Ayrıca, geri dönüştürülebilir plastik koliler kullanımıyla 85 bin ton CO2 emisyonunu önledi.
Şirket geliştirdiği projeler ile de kimyasal madde kullanımını ve su tüketimini azaltarak doğaya katkı sağlamaya devam ediyor.
Altınyıldız Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Direktörü Uğur Gülce, sürdürülebilir moda ve tekstil sektöründe yapılan yenilikçi çalışmaları, çevreye duyarlı üretim yaklaşımlarını ve bu alandaki sosyal sorumluluk projelerini ekonomim’den Merve Yedekçi’ye anlattı.
Gülce, “Moda arkalarının sürdürülebilirlik ve şeffaflık taahhütlerini sorgulamak, sektörü sürdürülebilir bir geleceğe yönlendirecek” dedi.
‘Z kuşağının iş hayatındaki etkisi artırdıkça sürdürülebilir moda farkındalığı da yükseliyor’
Sosyal medyanın etkisiyle tüketim alışkanlıklarının hızla değiştiğini ve moda trendlerinin artık çok kısa sürede geniş kitlelere ulaşabildiğini belirten Gülce, şunları söyledi:
“Bu hızlı değişim, üretimden tüketime kadar olan süreçte çevreye zarar verme riskini artırıyor. Bu yüzden sürdürülebilir moda, sadece geri dönüşüm veya tasarruf yapmakla sınırlı değil; daha kapsamlı bir dönüşüm ve bilinçli bir yaklaşımı gerektiriyor. Bu süreç, döngüsel ekonomi modellerine geçişi, kaynakların sorumlu kullanımını ve üretim aşamalarında inovatif malzemelere yönelmeyi içeriyor. Sektörün doğaya zarar vermeden değer üretebilmesi için enerji ve su tüketiminin en aza indirilmesi, kimyasal kullanımının azaltılması ve çevre dostu teknolojilerin kullanılması önem taşıyor. Moda markalarının şeffaflık ve sürdürülebilirlik taahhütlerini sorgulamak, bu standartlara uymayan markalara karşı bilinçli duruş sergilemek sektörün sürdürülebilir bir geleceğe yönelmesini hızlandıracak. Sürdürülebilir moda, tüketicileri uzun ömürlü ve kaliteli giysilere yönlendirerek genel alışkanlıkları daha sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyor.
Kullanılan malzemeler hakkında bilgi sahibi olmak tüketiciyi giderek daha fazla etkiliyor. Özellikle Z kuşağının iş hayatında daha fazla yer almasıyla birlikte, sürdürülebilir moda farkındalığı artmaya devam ediyor. Yapılan araştırmalar, tüketicilerin sürdürülebilir ürünler kullanmak istediklerini gösterse de, bu tercihlerin uygulamada aynı oranda gerçekleşmediğini ortaya koyuyor. Ancak Z kuşağının bu konuya duyarlılığı ve markaların bu sürece sahip çıkmasıyla bu fark giderek kapanacak.”
180 öğrenciye destek olunuyor
“‘Dünya Yaşasın Diye’ platformumuzu, sosyal, çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik çalışmalarımızı bir araya getirerek geri dönüşüm ve enerji tasarrufu gibi uygulamalarla doğaya ve topluma değer katmak amacıyla oluşturduk. Bu süreçte, müşterilerimizi de bu misyonun bir parçası haline getirerek, onların sürdürülebilir moda konusunda daha bilinçli seçimler yapmasını sağlıyoruz. Birleşmiş Milletler’in 2030 yılına kadar ulaşmayı hedeflediği 17 Küresel Amaç arasında önceliğimiz ‘Nitelikli Eğitim’. Bu odakla ‘Her Mağaza Bir Öğrenci’ projesini hayata geçirdik. Projede her mağazamız ile bir öğrenciye eğitim bursu verirken aynı zamanda part time iş imkânı, staj ve istihdamda öncelik sağlıyoruz. Şu anda toplam 180 öğrencimizle sürekli iletişim halinde olmak ve tüm şirket içi eğitim, proje ve etkinliklere dâhil ederek birlikteliğimizi nitelikli hale getiriyoruz.”
40,5 ton tekstil atığı geri dönüştürüldü
“Döngüsel ekonomiyi iş modellerimize entegre etmek, yalnızca bir sorumluluk değil, rekabet avantajı sağlayan stratejik bir vizyon. Üretim aşamasından, ürünlerin taşınmasına ve hatta atık ürünlerin yeniden ekonomiye kazandırılmasına kadar tüm süreçlerde döngüselliği odak noktamız haline getirdik. ‘Kırpık Kumaş’ projesiyle, 3 yıldır tedarikçilerimizden renk ve içeriklerine göre ayrıştırılan tekstil atıklarımızı Uşak’taki Haksa Tekstil Fabrikası’nda ipliğe dönüştürüyor ve geri dönüşüme katkı sağlıyoruz. Proje kapsamında şimdiye kadar 40,5 ton tekstil atığı topladık ve geri dönüştürerek sektörde yeniden kullanıma kazandırdık. Ayrıca tekstil atığını azaltmak ve moda dünyasında güçlü bir dönüşüm yaratmak için ‘Avrupa’nın 1 Numaralı Döngüsel Ekonomi Girişimi’ Nivogo ile işbirliği yaptık. 2023 sonunda başlattığımız işbirliğiyle 40 bin ürünü döngüsel ekonomiye kazandırarak depoya kaldırılan veya satılmayan ürünlere yeniden hayat verdik. Geri dönüşüm çalışmalarımızı lojistik süreçlere de taşıyarak, karton koliler yerine geri dönüştürülebilir ve katlanabilir plastik koliler kullanmaya başladık. Bu sayede çöpe gidecek karton kolilerden kaynaklanacak yaklaşık 85 bin ton CO2 emisyonunu önledik, bu da yaklaşık 4 milyon ağacın bir yılda temizlediği kadar karbon azaltımı denk geliyor.”
Parça boyama ile yıllık 4 milyon litre su tasarrufu
“Yıllık ortalama 275 bin adet parça boya ürün üretiyoruz ve Şubat ayından itibaren Shadow reaktif boyama tekniğini uygulamaya başladık. Bu teknik sayesinde denim yıkamalarında 4 milyon litre su tasarrufu sağladık. Ayrıca, Eco-Finish sistemiyle boyama işlemi sırasında yüzde 75 su tasarrufu elde ediyoruz. Su ısıtma sistemine ihtiyaç duymadığımız için yüzde 100 enerji tasarrufu sağlıyor, işlem süresini yüzde 38 kısaltıyor ve kimyasal kullanımını yüzde 65-70 oranında azaltıyoruz. Eskiden 1 kg ürün için 60-80 litre su kullanılırken, bu yöntemle sadece 15-20 litre su tüketiliyor. Böylece, hem su tüketimini hem de atık su miktarını önemli ölçüde azaltıyoruz.”
Yetersiz eğitim dijitalleşmeye engel
“Teknolojiyi doğayla uyumlu bir şekilde kullanmak, çevrenin korunmasında kritik bir rol oynuyor. Kendinden renkli pamuk üretimimiz, bu vizyonun bir yansıması olarak ortaya çıktı. Renkli pamuk, yumuşak dokusu sayesinde kimyasal işlemleri ve enerji yoğun temizleme aşamalarını ortadan kaldırarak su ve enerji tasarrufu sağlıyor, çevreye verilen zararı en aza indiriyor. Döngüsel ekonomiyle uyumlu bu tür üretim süreçleri, moda endüstrisinin sürdürülebilir geleceğini şekillendirirken markalara rekabet avantajı sunuyor. Aynı zamanda dijitalleşme, 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda inovasyonu hızlandırıyor ve yeni iş modellerinin yaygınlaşmasını sağlıyor. Ancak dijitalleşmenin önündeki en büyük zorluklar arasında dijital beceri eksikliği ve yetersiz eğitim yer alıyor. Bu engellerin aşılması için kapsamlı eğitim programlarına, güçlü altyapı yatırımlarına ve gelişmiş güvenlik protokollerine ihtiyaç duyuluyor.”
‘Altınyıldız Community’ ile sürdürülebilirlik ve inovasyon konuşuluyor
Altınyıldız, sürdürülebilirlik ve teknolojinin faydalarını geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla ‘Altınyıldız Community’ podcast serisini hayata geçirdi. Moda, inovasyon ve teknoloji gibi farklı alanlarda dinleyicilere geniş bir bakış açısı sunan platformda, konuklarımız hayat hikâyelerini ve sektörel deneyimlerini paylaşırken, sürdürülebilirlik konusundaki tecrübelerini de aktarıyor.