Bayındır, Royal Ascot’un şapkacılar için eşsiz bir platform olduğunu vurguladı:
“Burası bizim için en büyük podyum. Oscar’lar, Altın Küre’ler gibi düşünün. Bir hafta boyunca, dünyanın dört bir yanından bu kadar çok muhteşem şapkayı bir arada görebileceğiniz başka bir etkinlik yok.”
Londra’nın hemen dışındaki Ascot’da 17 Haziran’da başlayıp beş gün sürecek köklü etkinlik, artık sadece sporla değil, göz alıcı ve katı kurallara sahip modasıyla da ünlü.
Kraliyet Locası’nda katı kurallar geçerli
Özellikle en prestijli alan olan Kraliyet Locası’nda (Royal Enclosure) kıyafet kuralları oldukça sıkı. Bayındır, buradaki en önemli şapka kuralına dikkat çekti:
“Şapkanızın çapı en az on santimetre olmalı. Bu yüzden Kraliyet Locası’ndaki hanımlara her zaman, başınızdakinin bir ‘fascinator’ (genellikle küçük, klipsli veya bantlı süslü başlık) değil, tam teşekküllü bir şapka olduğundan emin olun diyoruz.”
Kraliçe Anne Locası ve Köy Locası gibi diğer bölümlerde ise şapka, başlık veya fascinator takmak serbest.
Pastel renkler klasik, büyük boyutlar altın kural
Bayındır, renk trendlerini de paylaştı: Pastel pembeler ve maviler klasikleşirken, fuşya, adaçayı yeşili ve lila son dönemde büyük rağbet görüyor.
Ancak Bayındır için altın kural açık: “Boyut konusunda, ne kadar büyükse o kadar iyi!”
Royal Ascot’un benzersiz atmosferini yorumlayan Bayındır, “Kim olduğunuz önemli değil; bir yıldız da olabilirsiniz, şansınızı deneyen biri de. Sıra dışı olabilirsiniz. Royal Ascot’un kendisi zaten çok büyük bir kişiliğe sahip. Dolayısıyla, bu ortamdan gerçekten keyif almak istiyorsanız, bu büyük kişiliği desteklemeniz ve onun bir parçası olmanız gerekir” dedi.
Merve Bayındır’ın elinden çıkan her bir şapka, işte bu büyük kişiliğe ve Ascot ruhuna katkı sunmak için titizlikle hazırlanıyor.

