Dünyada ticari alacak sigortasının lideri Allianz Trade’in hazırladığı Sektör Raporlarından Perakende Raporu’nda ABD’de perakende sektöründe büyümeyi sürükleyenin varlıklı hane halkı kesimi olduğu bilgisi raporda dikkat çekiyor. Bu grubun 2023 yılında perakende harcamalarını yaklaşık yüzde 7 artırarak, en yoksul hane halkı kesiminin harcamalarındaki artışın neredeyse iki katına ulaştığı belirtiliyor. Rapora göre tüketici güveni de perakende satışlar gibi benzer bir toparlanma eğilimi sergiliyor ancak hane halkının hâlâ enflasyon ve siyasi belirsizlikle boğuştuğu Avrupa’da tasarruf oranları yüksek kalmaya devam ediyor. Örneğin Fransa’da yüzde 17,6 ve Almanya’da yüzde 20 olarak görülüyor.
Trump vergileri yoksulları etkileyebilir
Allianz Trade Perakende Sektörü Raporunda, ABD tüketicisinin Avrupalı tüketiciye göre çok daha iyimser olduğu belirtilirken, Avrupa ülkelerinde perakende satışların güven şoklarına karşı daha hassas olduğu ve bunun da Avrupa’da perakende sektörü için riskleri artırdığı tespitine yer veriliyor. Herhangi bir güven şokunda, İngiltere’de perakende satışlarda yüzde 18’e yakın dalgalanma olabilirken, Almanya, Fransa ve İtalya’da bu oran yüzde 9 – yüzde 10 civarı olabiliyor. ABD’de ise sadece yüzde 7’de kalıyor. Raporda, Avrupa’da güven sorununun çözülmesinin perakendeciler için talep sorununu çözeceğine ancak, ABD’de, Trump’ın gümrük vergilerinin yoksul hanelerin harcanabilir gelirlerini yaklaşık yüzde 6 oranında azaltabileceğine değiniliyor.
Fiyatlandırma gücü azalıyor
Allianz Trade Perakende Raporuna göre perakendecilerin kârlılığı biriken stoklar nedeniyle baskı altında. Dünya çapında perakendeciler, satış hacmindeki azalma ve hâlâ yüksek olan operasyonel maliyetlerin kâr marjlarını aşındırması nedeniyle kârlılıklarını korumak için mücadele ediyor. Covid-19’u takip eden dört yıl içinde küresel olarak perakende sektörü stoklarında ortalama 8 günlük ciro kadar artış olduğu raporda belirtiliyor. Ayrıca talep artışındaki yavaşlama perakendecileri agresif indirimler sunmaya zorladığı için bu durumun yani stoklardaki artışın bir yük haline geldiği de verilen bilgiler arasında.
Büyük çaplı iflaslara en çok katkıda perakende sektörü ikinci
Tüm bu gelişmeler nedeniyle, perakende sektörünün küresel olarak büyük çaplı iflaslara en çok katkıda bulunan ikinci sektör olduğu da raporda vurgulanıyor. Raporu hazırlayan uzmanların gözlemlerine göre büyük çaplı iflasların ortalama beşte biri perakende sektöründe yaşanıyor. Bu bağlamda, perakendeciler zorluklarla baş edebilmek için başlıca iki stratejiye yöneliyor. Birincisi, fiyata/maliyete duyarlı tüketicilere hitap etmek için özellikle; gıda, ev eşyaları ve kişisel bakım gibi temel kategorilerde fiyatları düşürmek ve promosyonlar sunmak. İkincisi ise premium ve lüks segmentlere odaklanarak daha varlıklı tüketicilerin harcama yapmaya devam ettiği lüks ürünler ve elektronik gibi yüksek marjlı ürünlere olan talebi devam ettirebilmek.
Organik ve çevre dostu ürünler arka plana geriliyor
Allianz Trade Perakende Raporunda dikkat çekici bilgiler arasında; online alışveriş büyümeye devam etse de organik veya çevre dostu ürün kaygılarının arka plana gerilediği yer alıyor. E-ticarette, önceki beş yılda yüzde 13,5 olan yıllık bileşik büyüme hızı yüzde 9,5 olarak hızlı büyüme biraz yavaşlamış olsa da belirgin şekilde devam ediyor. Rapora göre küresel e-ticaret gelirlerinin 2029 yılına kadar 6,5 trilyon doları aşması bekleniyor. Diğer yandan, organik gıda ve çevre dostu ürünler gibi bilinçli tüketici eğilimlerinin, satın alma gücü krizinden nasibini aldığı raporda belirtiliyor. Hem ABD hem de Avrupa’da tüketicilerin sürdürülebilirlik yerine hesaplı alışverişe öncelik verdiği, bunun da ihtiyari olmayan harcamalarda söz konusu kategorilerde büyümenin yavaşlamasına yol açtığı bilgisi raporda veriliyor.
Yapay zekâ perakendecilerin önünü açabilir
Rapora göre önümüzdeki dönemde, yapay zekâ ve otomasyonu benimseyen perakendecilerin kazançlarında artış olabilir. Perakendecilerin, tedarik zinciri yönetimini optimize etmek ve operasyonel verimliliği artırmak için teknolojiye giderek daha fazla yatırım yapması, stok zorluklarını aşmak ve değişen tüketici talebine uyum sağlamak için gerçek zamanlı veri analitiği, yapay zekaya dayalı talep tahmini ve otomasyon kullanmaları raporda olumlu etkenler arasında gösteriliyor. Online ve mağaza içi deneyimleri harmanlayan, çok kanallı Omnichannel stratejilerin, perakendecilerin, müşterilere erişimlerini ve müşteri memnuniyetini artırmalarına yardımcı olduğu da raporda vurgulanıyor. Bu uygulamaların maliyetleri ve zorlukları azımsanmayacak olmaya devam etse de 2024 yılında Yapay Zekâyı benimseyen perakendecilerin, Yapay Zeka kullanmayan rakiplerine göre satışlarını iki kat daha hızlı artırdığı tahminine de raporda yer veriliyor.