Son yılların en şiddetli kuraklıklarından biri yaşanırken, Aydın, Denizli ve Muğla illerini kapsayan Büyük Menderes Havzası’nda sulama kısıtlamaları gündemde.
Türkiye’de pamuk üretiminin büyük bölümü Güneydoğu Anadolu, Ege ve Çukurova Bölgeleri’nde yoğunlaşıyor. Aydın, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Adana en büyük pamuk üretim merkezleri olarak öne çıkıyor.
Bloomberg HT’nin Tarım Analiz programına konuk olan Ulusal Pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı ve Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, pamuk sektöründeki güncel gelişmeleri değerlendirdi.
Çondur’a göre, Türkiye genelinde pamuk üretimi bu yıl yüzde 15 oranında azalabilir.
‘Kuraklık elyaf kalitesini etkiliyor’
Çondur, suyun yetersiz olmasının pamuğun lif yapısını bozduğunu belirterek, “Kuraklık elyaf kalitesini doğrudan etkiliyor. Elyaf kalınlaşıyor, kısalıyor ve dolayısıyla tekstil sanayimizin istediği kaliteyi karşılamak zorlaşıyor. Bu da ithalatı artıran bir faktör haline geliyor.” dedi.
Türkiye’nin pamuk üreticisi olmasına rağmen aynı zamanda büyük bir pamuk ithalatçısı da olduğunu da belirten Fevzi Çondur, Türkiye’nin yıllık ortalama 1,5 milyon ton pamuk ihtiyacı olduğunu, ancak bunun sadece 750 bin tonunun yerli üretimle karşılanabildiğini hatırlattı.
‘Yerli üretici desteklenmeli’
Her yıl yaklaşık 1,5 milyar dolar tutarında pamuk ithalatı yapıldığını belirten Çondur, “Türkiye tekstil sanayisi için önemli bir üretici. Ancak sanayimizin ihtiyacı olan pamuğun tamamını karşılayamıyoruz. Yerli üretimin düşmesi, ithalata olan bağımlılığı artırıyor ve bu da döviz çıkışına neden oluyor. Eğer üreticilerimiz desteklenmezse bu bağımlılık daha da artacaktır.” diye konuştu.
Pamuk üretiminden çekilen üreticilerin tekrar pamuk ekimine dönmediğini vurgulayan Çondur, Çukurova örneğini verdi:
“Çukurova bölgesinde yıllar önce birçok çiftçi pamuk ekmeyi bırakıp mısıra yöneldi ve bir daha pamuk üretimine dönmedi. Benzer bir süreç şu an Aydın ve Güneydoğu Anadolu’da yaşanıyor. Eğer bu trend devam ederse Türkiye’de pamuk üretimi ciddi anlamda gerileyecek.”
‘Üretici pamuktan vazgeçiyor’
Çondur, maliyetlerin yüksekliği nedeniyle Güneydoğu Anadolu’daki üreticilerin de pamuk ekiminden vazgeçme noktasına geldiğini belirterek, “Gübre, mazot ve işçilik maliyetleri çok arttı. Ancak pamuk fiyatları son üç yıldır 25 lira civarında sabit kaldı. Üretici, pamuk ekmeyi ekonomik açıdan mantıklı bulmuyor. Bu nedenle Güneydoğu’da da ekim alanlarında yüzde 25’lik bir daralma bekliyoruz.” dedi.
Pamuk üretimi ve tekstil sanayi arasında da önemli bir kopukluk olduğunu belirten Fevzi Çondur, sanayicilerin ithal pamuğu daha fazla tercih ettiğini söyledi.
Sanayicilerin, ithal pamuğun daha temiz ve standart olduğunu belirterek yerli pamuğa mesafeli durduğunu kaydeden Çondur, “Ancak üreticilerimiz de daha kaliteli pamuk üretmek için gerekli teşvikleri alamıyor. Eğer üreticimiz daha temiz pamuk ürettiğinde bunun karşılığını alamazsa, kalite artışı beklemek mümkün olmaz.” ifadelerini kullandı.
Çondur, yeni destekleme modelinin üreticilere yeterince anlatılamadığını ve mevcut sistemin çiftçiyi teşvik etmekte yetersiz kaldığını belirterek, şunları söyledi:
“Bu yıl yeni bir destekleme modeli açıklandı. Dekar başına 1098 lira destek öngörülüyor, ancak bu rakam geçmiş yıllara kıyasla düşmüş durumda. Üstelik destekler, üretici daha ekim yapmadan açıklanmalı ki çiftçi buna göre planlama yapabilsin. Üretici, sezon başında ne kadar destek alacağını bilmezse, risk alarak üretim yapması çok zor.”
Pamuk üretiminin sürdürülebilir olması için kamu, özel sektör ve üniversitelerin iş birliği yaparak ortak bir strateji geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Çondur, “Eğer doğru politikalar uygulanırsa, Türkiye pamukta tekrar güçlü bir üretici konumuna gelebilir. Ancak bunun için üreticinin desteklenmesi ve uzun vadeli stratejilerin belirlenmesi gerekiyor” dedi.
Türkiye dünyanın en büyük 7. pamuk üreticisi konumunda. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2025 yılı pamuk üretim tahminlerine göre, ekim alanlarında yüzde 15’lik bir düşüş öngörülüyor. Üretimdeki düşüş, ülkenin küresel tekstil pazarındaki rekabet gücünü zayıflatacak etkenlerden biri olarak öne çıkıyor.