2015’te geleneksel İspanyol kostümleri ile Londra’nın avangart ruhunu harmanlayan “Je t’aime moi non plus” koleksiyonuyla dikkat çeken Palomo, yeni dönüşümü şöyle açıkladı:
“Erkeklere odaklandım çünkü onlar için yapılacak çok şey vardı. Kadın müşterilerim defilelerde bile yer alıyordu ama resmi olarak kadın giyimi sunmuyorduk. Artık topluluğumu inşa ettim, kadınlara odaklanmanın zamanı geldi. Bu çok doğal hissettiriyor.”
Koleksiyonun ayırt edici özellikleri
-
Cinsiyetler Arası Yorumlar: Erkekler için tasarlanan asimetrik fırfırlı elbise, abartılı kalça kesimli ceketler ve Balenciaga esintili koza pelerinler kadın bedenlerine uyarlandı.
-
Endülüs Kodu Modernizasyonu: Flamenko, ferias, puantiyeler ve mantilla (İspanyol duvak) gibi unsurlar folklorik olmadan çağdaş silüetlere entegre edildi.
-
Deri Dengesi: “Romantik ve cinsel”, “gece ve gündüz” ikilemini deri aksesuarlarla dengeleyen parçalar.
-
Özel Teknikler: Sadece ön yüzde kadife düğmeli örgü etek gibi inovatif detaylar.
Yeni CEO ile stratejik hamleler
Markanın başkanlığına getirilen Rosella Lopez Norzi (eski DVF ve Cushnie et Ochs yöneticisi), ünlü müşteri portföyünü (Rosalía, Beyoncé, Harry Styles) genişletirken kritik kararlara imza atıyor:
-
Merkez Taşınması: Tasarım ekibi ve ofis, Cordoba’dan Madrid’e taşınıyor (Temmuz 2024). Nedeni: Yetenekli işgücüne erişim ve uluslararası PR faaliyetlerinin kolaylaştırılması.
-
Pazarlama Dönüşümü: DTC (Direct-to-Consumer) odaklı yapıdan, Net-a-Porter, Mytheresa, Bloomingdale’s gibi global perakendecilerle toptan satışa geçiş planı.
Kültürel kökler ve gelecek vizyonu
Madrid’in kültürel rönesansına uyum sağlayacaklarını vurgulayan Palomo, Prado Müzesi’ndeki restorasyon çalışmalarına katılarak sanatla bağını güçlendiriyor. Lopez Norzi ise büyüme stratejisini özetliyor:
“Amacımız, Bloomingdale’s gibi neşeli ve erişilebilir mağazalarda her bedene hitap eden parçalarımızı globalleştirmek. Bu koleksiyon sadece giyim değil, özgüven manifestosu.”

