Zorlu geçen 2024 yılını güçlü bir finansal ve kurumsal yapı ile atlattıklarını belirten Durak Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Direktörü Yiğit Durak, ihracat pazarlarını çeşitlendirmeyi başardıklarını, Turquality belgesiyle de ihracat pazarlarındaki güçlerini daha derine nüfuz ettirmeye çalıştıklarını söyledi.
Kısa, orta ve uzun vadeli planları doğrultusunda adımlar attıklarını belirten Yiğit Durak, “Hedef pazarlarımız içinde Amerika öne çıkıyor. Yeni yapılanmalar ve stratejilerle ABD başta olmak üzere Batı ve Doğu Avrupa ile Rusya ve çevre bölgesinde pazar gücümüze paralel olarak marka bilinirliğimizi ve değerimizi artıracağız.” dedi.
‘Finansmana erişim ve ihracat desteklenmeli’
EkoHaber gazetesinden Aydın Dağtekin ve Göksel Başaran’a sektörün durumunu da değerlendiren Durak, “Son dönemde yaşanan olumsuz ekonomik gelişmeler nedeniyle endüstri paydaşları zorlu bir süreçten geçiyor. Bu nedenle hem finansmana erişim hem de yeni pazarlara ihracat noktasında sektörün daha fazla desteklenmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Durak Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Direktörü Yiğit Durak
Türk tekstil sanayinin 2024 yılında ihracatta güç kaybettiğini, bunun yerel, bölgesel ve uluslararası nedenlerden kaynaklandığını ifade eden Durak, şu değerlendirmelerde bulundu.
‘Makro sonuçlar 2025 ve 2026’da’
“Tekstil endüstrimizin rekabetçi gücünün korunabilmesi, tedarik ve pazarlama süreçlerinin kesintisiz ve güçlü bir şekilde yürütülebilmesi gerekiyor. Tekstil endüstrisinde bizler bir zincirin halkaları gibiyiz ve zincirde bir halkada oluşabilecek problemler tüm sektörde zincirleme sonuçlar yaratıyor. Konkordato ve iflas haberlerini bu bağlamda büyük bir dikkat ve endişe ile izliyoruz. Umarız bu kötü haberlerin devamı gelmez ve sektörümüz en az hasarla süreci atlatır. 2024 yılında uygulanan yeni ekonomik önlemlerin makro sonuçlarının 2025 ve 2026 yıllarında görülebileceğini düşünüyoruz, dolayısıyla önümüzdeki dönemde pazara ilişkin daha iyi beklentilere sahibiz, ancak bunun için şimdiki zorlu koşullarda ayakta kalmak gerekiyor.
‘Yatırım yapmak şu an cazip değil’
Döviz kurunda ve faizlerde yaşanan güncel gelişmeler de açıkça yeni yatırımları cazip hale getirmiyor. Bir nevi ‘parayı elinde tut, harcama’ yönündeki sıkılaştırma politikaları kısa sürede cari açık açısından olumlu sonuçlar verebilir ancak uzun sürdüğünde pazarlarda küçülme ve sonunda üretimde dönülemez kayıplara yol açabilir. Bir politika başarılı olduğu noktada bir sonraki süreç için yeniden mutlaka revize edilmeli, değişen koşullar için yeni politikalar için cesaret gösterilmelidir.”