Tekstil sektörü, bilimsel atılımlarla çığır açan bir dönüşümün eşiğinde. Newcastle ve Northumbria üniversitelerinden araştırmacılar, mantar ipliklerinden (miselyum) üretilen kumaşların, giysilerin kendi kendini onarma yeteneği kazanmasını sağlarken; nano-teknoloji tabanlı çözümler ise kıyafetlerin hareket enerjisini elektriğe dönüştürmesine olanak tanıdı. Bu çift etkili devrim, sürdürülebilir moda ve giyilebilir teknolojilerde yepyeni bir çağın habercisi.
Mantar iplikleriyle ‘canlı’ kumaşlar
Newcastle Üniversitesi’nden biyomateryal uzmanı Prof. Dr. Elise Cartmell, Ganoderma lucidum mantarının “hif” adı verilen yapılarının tekstilde kullanımının önemini vurguladı:
“Bu mantar türünün iplikleri, besin kıtlığında bile hayatta kalıp kendini tamir edebiliyor. Laboratuvar testlerinde, iki gün içinde yırtıkların iyileştiğini ve malzemenin dayanıklılığını koruduğunu gördük. Bu, hem sürdürülebilirlik hem de uzun ömürlülük açısından devrim niteliğinde.”
Cartmell, miselyum bazlı kumaşların inşaat ve tıbbi malzemelerde de kullanılabileceğini belirtti.
Nano-Teknoloji ile ‘elektronik deri’
Stanford Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zhenan Bao liderliğindeki ekip, elektronik deri teknolojisini tekstile uyarladı. Nano-kaplamalı kumaşlar, oluşan çatlaklarda mikro kapsüller aracılığıyla kendini onaran sıvı salarken, aynı zamanda vücut hareketlerinden elektrik üretiyor. Bao, “Bu teknoloji özellikle askeri üniformalar ve spor giyimde kırılmaz dayanıklılık ve enerji bağımsızlığı sağlayabilir” diye konuştu.
Hareket enerjisi şarj edecek!
Japonya’daki Kyoto Üniversitesi’nden Prof. Dr. Naoki Takada, piezoelektrik nano-malzemelerle güçlendirilmiş kumaşların pratik faydalarına dikkat çekti:
“Yürürken veya koşarken üretilen elektrik, cep telefonu şarjından düşük güçlü cihazların çalıştırılmasına kadar imkân sunabilir. Bu, enerji erişimi kısıtlı bölgelerde veya açık hava etkinliklerinde hayat kurtarıcı olabilir.”
Daha az su, daha az atık
Bristol Üniversitesi’nden Prof. Dr. Duncan Wass, akıllı giysilerin çevresel avantajlarını şöyle özetledi:
“Kendi kendini tamir eden kumaşlar, yıpranmayı ve sık yıkanma ihtiyacını azaltarak su ve enerji tüketimini düşürür. Ayrıca, elektronik bileşenlerin daha uzun ömürlü olması e-atık sorununu hafifletebilir.”
Sağlıktan savunmaya her alanda akıllı tekstil
Uzmanlar, bu teknolojilerin kullanım alanının modayı aştığı görüşünde. San Diego’daki Kaliforniya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Karen Christman, “Tıpta kullanılan kendini onaran hidrojellerle benzer prensipler, giysilere sağlık izleme fonksiyonu eklenmesine öncülük edebilir” dedi.
Öngörülen senaryoda, yakın gelecekte giydiğimiz kıyafetler; hem bizi koruyacak, hem cihazlarımızı şarj edecek, hem de sağlığımızı takip ederek estetiğin ötesine geçen birer teknoloji harikasına dönüşecek.

