İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, İTKİB Hedef Dergisi’ne yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin ABD pazarındaki konumunu güçlendirecek stratejilere dikkat çekti.
Belirsizlikler devam etse de ‘İhtiyatlı İyimserlik’
Öksüz, ABD yönetiminin tarifeleri pazarlık unsuru olarak gördüğünü ve sürecin henüz netlik kazanmadığını belirterek, “AB’nin karşı tarifeleri ve Uzak Doğu ülkelerinin uzlaşma arayışları belirsizliği artırıyor. Ancak Türk tekstil sektörü olarak ihtiyatlı iyimserliğimizi koruyoruz” dedi.
Türkiye’nin vergi avantajı: Yüzde 10’a karşılık rakiplerde yüzde 100
ABD’nin uyguladığı yeni tarifelerle ilgili çarpıcı veriler paylaşan Öksüz:
-
Türkiye’ye yüzde 10 ilave gümrük vergisi uygulanırken, Çin gibi ülkelerde bu oran yüzde 100’ün üzerinde.
-
Asya ülkelerinin yüksek vergilerle karşılaşması, Türk tekstil ürünlerinin maliyet avantajını artırıyor.
-
Türkiye, ABD’nin 8. büyük tedarikçisi konumunda olmasına rağmen, pazar payını artırma potansiyeli taşıyor.
ABD pazarının stratejik önemi
Öksüz, ABD’nin 30 milyar dolarlık tekstil ithalatıyla dünyanın en büyük pazarı olduğunu vurguladı:
-
Çin, ABD’nin tekstil ithalatının 1/3’ünü tek başına karşılıyor.
-
Türkiye, son 10 yılda ABD’de sağlam bir yer edindi ve üretim kalitesiyle öne çıkıyor.
-
“ABD’nin iç üretiminin sınırlı olması ve Türkiye ile tamamlayıcı ürün ilişkisi, büyük fırsatlar sunuyor” dedi.
Hedef: Kalıcılık ve pazar payını artırmak
Öksüz, Türk tekstil sektörünün önündeki kritik adımları şöyle sıraladı:
-
ABD’nin tarife politikalarındaki değişimler yakından takip edilmeli.
-
Rekabetçi fiyat avantajı, Ar-Ge ve tasarım yatırımlarıyla desteklenmeli.
-
ABD pazarına özel pazarlama stratejileri geliştirilmeli.
İTHİB Başkanı Öksüz, Türk tekstil sektörünün ABD’deki vergi avantajını doğru değerlendirmesi halinde pazar payını hızla artırabileceğini belirtti. Ancak belirsizlikler nedeniyle esnek stratejilerin önemine dikkat çekti.