Arama
Servisler
Sosyal Medya

İtalya’da PAF fırtınası esti

Güney Kore’nin yeni moda markası Post Archive Faction (PAF), bu sezonki Floransa merkezli dev erkek giyim fuarı Pitti Uomo’nun akıllıca desteklenen markalar listesinde yer alarak, İtalya’da ilk büyük defilesini gerçekleştirdi. Gösteri, fuar haftasının tartışmasız en büyük hiti oldu.

Güney Kore'nin yeni moda markası Post Archive Faction (PAF), bu

Bir yıldızın tam doğuş anı olmasa da, PAF’ın sunumu, tamamen teknolojik şehir giyimine ve çok karanlık, oldukça karamsar ama bir o kadar da “havalı” bulunan her mevsime uygun kulüp kıyafetlerine odaklandı. Koleksiyon, izleyicilere kesinlikle “çok şimdi” hissettirdi.

Arşivlerden ilhamla yenilikçi dokunuşlar

Markanın kurucu ortağı Dongjoon Lim, isminin kökenini şöyle açıkladı: “Markanın ismi bizim neslimizin internet sayesinde sanat, moda, sinema veya herhangi bir akımla ilgili tüm bu güzel arşivlere her yerden ulaşabilmesinden, bu arşivler arasında gezinebilmesinden, keşfedebilmesinden ve kendi yenimizi yaratabilmesinden geliyor.”

Koleksiyon dikkatle incelendiğinde, olağanüstü el işçiliği öne çıktı:

  • Macun rengi havlu kumaştan sert kesimli pijama üstü-altı kombinasyonları.

  • Hafif ovma pedlerini andıran his veren şifon örgü krep blazer ceketler.

  • Çöl kurusu keten gömlekler.
    Yapısökümcü terzilik anlayışına rağmen giysiler bir şekilde canlıydı. Tüm bu görünümler, dikkat çekici ayakkabılarla tamamlandı: Üzerine püskürtme efektli Chelsea botlar, brogue/clog karışımı ayakkabılar ve eyer dikişli bağcıklı modeller.

Ölçek büyütme ve ticari başarı

PAF daha önce Paris’te, hiper avangart “Yeti” tarzı konsept kıyafetlerle beğeni toplamış ancak büyük bir etki yaratamamıştı. Ancak bu Pitti defilesi için ölçeği büyüten marka, aniden başka bir boyuta taşındı.

Markanın Pitti’ye gelişi, Güney Koreli dev holding Kolon’un PAF’ın önemli bir hissesini satın almasının hemen ardına denk geldi. Kolon’un yatırım zamanlaması şimdiden doğru görünüyor: Koleksiyonun yaklaşık %90’ının ilk günden satıldığı bildirildi. Bu ticari başarıda, spor ayakkabı markası On ile yakın zamanda yapılan iş birliğinin de katkısı olduğu vurgulandı.

Sıcağa rağmen serin ve klasik arayış

Floransa’da termometrelerin 37 dereceyi gösterdiği kavurucu bir günde defile gerçekleşirken, Dongjoon Lim, “Sıcak havayı gerçekten sevmiyorum! Gerçi bahar için serin ve hafif giysiler bulmak çok zor. Ama benim istediğim şey çok klasik ama pratikti” diyerek paradoksa dikkat çekti.

Eski bir tren istasyonu olan Stazione Leopoldo’da düzenlenen defilede, piyanist Hania Rani’nin “Buka” şarkısının dramatik tınıları eşliğinde yürüyen mankenler, deneyimli gösteri yapımcısı Thierry Dreyfus’un imzasını taşıyan basit ama son derece etkili bir sahneleme içinde yer aldı. İstasyonun tamamı kullanıldı; her figür, ışıkla dolu dev bir arka duvarın önünde siluet oluşturdu. Podyum üzerinde kum saatindeki gibi birden fazla noktadan düşen kum taneleri, mankenlerin etrafında dolaştığı küçük adalar yarattı.