Arama
Servisler
Sosyal Medya

İkinci el kıyafette tekelleşme uyarısı

Avrupa Birliği’nin 2030 yılına kadar yıllık tekstil atığı 9 milyon tona ulaşacak. Bu durumun Türkiye için yakın gelecekte büyük bir çevre krizine neden olabileceği belirtilirken, Türkiye’nin süreci nasıl yöneteceği belli değil. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan’dan tekelleşme uyarısı geldi.

Avrupa Birliği'nin 2030 yılına kadar yıllık tekstil atığı 9 milyon

Tekstil atıkları sorunu için ardı ardına düzenlemeler yapan Avrupa Birliği’nde (AB), 2030 itibariyle tekstil ürünlerinin yüzde 25’inin tamamen geri dönüştürülmüş malzemelerden yapılması; en az yüzde 50’sinin kısmen geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilmesi planlanıyor. AB, 2050 yılına kadar da tüm tekstil ürünlerinin geri dönüştürülebilir malzemelerden üretilmesini hedefliyor.

McKinsey tarafından hazırlanan “Scaling Textile Recycling in Europe—Turning Waste into Value” başlıklı rapora göre, 2030 yılına kadar AB’de yıllık 8,5-9 milyon ton tekstil atığı toplanacak ve bunların yaklaşık yarısı AB dışına ihraç edilecek. Bu durum, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için ciddi risk oluşturuyor. Zira Avrupa, atık yönetimini büyük ölçüde geliştirmeyi hedeflese de şu anda toplanan tekstil atıklarının önemli bir bölümü geri dönüşüm yerine başka ülkelere ihraç ediliyor. Raporda yer alan projeksiyonlara göre, bu ihracatın büyük bir kısmı Türkiye gibi ülkeleri hedef alıyor. Türkiye, tekstil üretiminde önemli bir küresel oyuncu olmasına rağmen ikinci el kıyafet ithalatı ve tekstil atıklarının işlenmesi konusunda yeterli altyapıya sahip değil.

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan da ikinci el kıyafet ithalatına karşı olmadıklarını ancak sürecin doğru yönetilmesi gerektiğini belirtti.

‘Türkiye’ye fayda sağlaması lazım’

Paşahan, “Sektörde, hazır giyimcilerin ikinci el ürünlerin getirilmesine karşı olduğu gibi bir algı var ancak bu doğru değil. Biz dönüşümün olmasını destekliyoruz ama sistemin doğru kurulması ve kriterlerin net şekilde belirlenmesi gerekiyor. AB’den getirilecek ikinci el kıyafetlerin Türkiye’ye fayda sağlaması lazım. Ürünleri serbest bölgelere getirip, burada kontrollü şekilde parçalayarak dönüştürmeliyiz. Ayrıca bu işi 3-5 şirkete bırakmak doğru olmaz. Tekelleşme olmamalı” dedi.