İhracatçının son 10 aylık süreçte girdi maliyetlerinin yüzde 130 arttığını ancak kurun yüzde 26 seviyelerinde yükseldiğini söyleyen Ertuğrul, “Bu koşullarda nasıl iş yapacağız, nasıl dışarıdan iş alıp fiyat tutturacağız. Asgari ücret 17 bin TL, evet çok az. 8-9 sene önce en düşük işçi emeklisinin maaşı asgari ücretten 1,6 kat fazlaydı. Bugünün parasıyla 27 bin liralara denk geliyor. 17 bin TL’yi dolara çevirdiğimizde, üzerine yan hakları, vergileri de eklediğimizde bir işçinin maliyeti işverene 800 doları geçiyor. Mısır’da bu rakam 300 dolar civarında. Bu sebeple şirketler yeni fabrikalarını Mısır’a kuruyor, neden? Bu maliyeti düşürüp pazar payını korumak için. Döviz baskılanıyor ve bu iyi bir şey gibi yansıtılıyor. Ama gerçekler öyle değil” diye konuştu.
‘YENİ VERGİLER GELİYOR, TEŞVİKLER GİDİYOR’
Yeni vergi paketinde EYT’den emekli olup aynı şirketinde çalışanlara yüzde 5’lik teşvikin kaldırıldığını, yabancı firmalara yüzde 15 kurumlar vergisinin geldiğini belirten Ertuğrul, “Yabancıya vergi geldiği gibi yeni pakette kazan kazanma firmalardan vergi alacağım deniyor. Zaten kur yüzünden kepenk indirmeye yakın firmalar bu vergi paketi ile kepenk indirecek, buradan bir kez daha duyurmuş olayım. Sektörel bir STK olarak bunları dile getirmek durumundayız” ifadelerini kullandı.
‘ÜRETEMEZ HALE GELİYORUZ’
EGSD Yönetim Kurulu üyesi aynı zamanda Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı olan Çağlar Bağcı ise döviz kurunun enflasyon oranında artması gerektiğinin altını çizdi. Uzakdoğu ve Doğu Avrupa ülkelerinde 300 dolarlar seviyesinde olan asgari ücretin ülkemizde kurun baskılanması nedeniyle 800 doların üzerinde çıktığını söyleyen Bağcı, “Enflasyonun yüksek olduğu ülkemizde bu sebeple 17 bin TL alım gücü olarak zayıf kalırken, dolar bazında baktığımızda 800 dolarla rekabet içinde olduğumuz ülkelerin işçilik maliyetinin çok üzerinde. Bu sebeple ihracatçı döviz kurunun enflasyon oranında artmasını istiyor. Çünkü üretemez hale geliyoruz” diye konuştu.