Arama
Servisler
Sosyal Medya

Hazır giyimde maliyet baskısına çözüm

Türk hazır giyim sektörü, maliyet baskılarına rağmen entegre yapısı ve inovasyon potansiyeliyle rekabette geri adım atmıyor. Ancak, sürdürülebilirlik ve markalaşma odaklı politikalar sektörün geleceğini belirleyecek.

Türk hazır giyim sektörü, maliyet baskılarına rağmen entegre yapısı ve

Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (AHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Tekin, Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim sektöründeki mevcut durumunu değerlendirirken, rekabet gücünü artırmak için acil adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

‘Entegre tedarik zincirinde ikinci sıradayız, ancak maliyetler rekabeti zorluyor’

Tekin, Türkiye’nin 50 yıllık bilgi birikimi ve dikey entegrasyon sayesinde Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci tedarik zincirine sahip olduğunu belirtti. Ancak, 2024’te artan üretim ve finansman maliyetleri nedeniyle Asya’daki rakiplere kıyasla yüzde 61, Kuzey Afrika’dakilere göre ise yüzde 46 daha pahalı hale gelindiğini açıkladı. Bu durum, Türkiye’nin AB pazar payını yüzde 5,6’dan yüzde 5,1’e düşürdü.

‘Avrupalı firmalar Mısır’a kayıyor’

Tekin, birçok Avrupalı firmanın Türkiye’nin rekabet gücünün zayıfladığını düşünerek yatırımlarını Mısır’a kaydırdığını ifade etti:

“Mısır, ABD’ye sıfır vergiyle ihracat yapabiliyor. Bangladeş, Pakistan ve Hindistan da ciddi yatırım alıyor. Yüksek hacimli siparişler bu bölgelere kayıyor. Türkiye’deki bazı firmalar fabrikalarını kısmen Mısır’a taşıyor.”

Ancak, Mısır’daki kalifiye işçi kapasitesinin dolduğuna dikkat çeken Tekin, “Mısır, Avrupa ve ABD’nin taleplerini karşılayamayacak. Firmaların Fas veya Tunus’a yönelmesi beklenebilir” dedi.

ABD’nin ek vergi kararının Türkiye’ye avantaj sağlayabileceğini belirten Tekin, “Firmaların aceleyle yatırım kararı almamasını öneriyoruz. Hükümetten daha fazla destek bekliyoruz” diye konuştu.

‘Suriye şimdilik alternatif değil’

Suriye’deki siyasi belirsizlik nedeniyle üretim için erken olduğunu söyleyen Tekin, “Güvenli bir ortam sağlanana kadar Suriye’ye yatırım riskli” yorumunda bulundu.

Çıkış yolu: Markalaşma ve Yeşil Dönüşüm

Toplam üretimi 27 milyar doları bulan sektörün geleceği için “sürdürülebilir, katma değerli üretim ve markalaşma” vurgusu yapan Tekin, şu önerileri sıraladı:

✔ Yeşil enerji ve geri dönüştürülmüş kumaş kullanımına geçiş,
✔ Yapay zekâ ve otomasyon destekli akıllı üretim sistemleri,
✔ E-ticaret ve dijital pazarlamada güçlenme,
✔ AB Yeşil Mutabakatı’na uyum için karbon ayak izini azaltma.

“Markalı ürünlerde birim satış değeri 80-100 dolara ulaşıyor. Bu alanda güçlenmeliyiz” diyen Tekin, Türkiye’nin tasarım, hızlı teslimat ve kalite avantajını koruyarak küresel pazarda konumunu güçlendirebileceğini ifade etti.

(Kaynak: Textilegence)