‘Hazır giyim ve konfeksiyonda yerimiz önemli ama vazgeçilmez değiliz!..’

İhracatın lokomotif sektörleri arasında yer alan hazır giyim ve konfeksiyon bir yandan ekonomideki sıkıntılarla baş etmeye çalışırken, bir yandan da geleceğe hazırlanıyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, "yeşil dönüşüm" vurgusu yaptı. Gültepe, "Bu büyük pazarda önemli bir yerimiz olmakla birlikte vazgeçilmez değiliz. Hazırlıklarımızı bu gerçeği aklımızda bulundurarak yapmalı, alt yapımızı hızla dönüştürmeliyiz.” dedi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin resmi yayın organı TİMREPORT’un Kasım 2024 sayısında hazır giyim ve konfeksiyon sektörü mercek altına alındı.

Sektörün dünü, bugünü ve yarınına ilişkin bilgilerin yer aldığı dosyada Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe’nin geleceğe dönük değerlendirmelerine de yer verildi.

TİMREPORT’un hazır giyim ve konfeksiyon dosyasında yer alan bilgiler özetle şöyle:

“Türkiye ekonomisine net döviz girdisi sağlayan hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, üretim ve ihracatıyla ülke ekonomisinin gelişimine katkıda bulunan en önemli sektörlerin başında geliyor.

Sektör, esnek üretim kapasitesi, deneyimli iş gücü ve coğrafi konum avantajı sayesinde uzun yıllardır istikrarlı şekilde büyüyor.

Sunduğu kaliteli hizmet ile de dünya pazarında öne çıkıyor.

Özellikle Avrupa Birliği pazarında güçlü bir yere sahip olan Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, Almanya ve Hollanda gibi büyük pazarlara sağladığı ihracatla bölgedeki en önemli tedarikçilerden biri hâline gelmiş durumda.

Üretim yapısı emek yoğun, işletme yapısı ise KOBİ ağırlıklı olan hazır giyim, yüksek istihdam oranlarıyla da diğer sektörler arasında ayrışıyor.

Sektör, hem ülke ekonomisine sağladığı ihracat katkısı hem de yarattığı istihdam Türkiye ekonomisinin itici gücü konumundaki sektörlerden biri olmayı sürdürüyor.

Hazır giyim ve konfeksiyon ihracatta hep ilk 3’te

Hazır giyim ve konfeksiyon, en çok ihracat gerçekleştiren sektörler arasında bugüne dek hep ilk üçte yer aldı.

Türk hazır giyim sektörünün dünya pazarında böylesine önemli bir konuma ulaşmasının arkasında elinde bulunan avantajları iyi değerlendiriyor olması yatıyor.

Türk hazır giyim sektörünün, küresel arenada göz ardı edilemez rekabet üstünlükleri bulunuyor.

Bunların başında hammaddedeki zenginliği geliyor. Türkiye, bugün dünyanın en büyük altıncı pamuk üreticisi konumunda. Türk pamuğunun yaklaşık yüzde 30’u yüksek kaliteli ve uzun elyaflı. Pamuğunun kalitesi, özellikle Avrupa pazarında Türkiye’yi bir adım öne taşıyan özelliklerden.

Günümüzde Amerika, hazır giyim sektörünün en büyük pazarı olarak konumlanıyor ve Amerika’yı Almanya ağırlıklı bir piyasanın oluşturduğu Avrupa ülkeleri takip ediyor.

Lojistik gecikmelerin yoğun olduğu Uzak Doğu ürünleri pazarın belli bir kısmını oluşturuyor.

Avrupa kıtasına yakınlığı ile dikkat çeken Kuzey Afrika ülkeleri ile Türkiye ise pazarın diğer bir kısmını oluşturuyor.

Türkiye, ürün kalitesinin yanı sıra Uzak Doğu ürününün hızlı değişen modaya ayak uyduramaması ve lojistik risklerinin yoğun olması sebebiyle Avrupa’daki hazır giyim firmaları arasında güvenilir seçeneklerin başında geliyor.

Yeşil Mutabakat değişimi zorunlu kılıyor

Türkiye’nin stratejik sektörleri arasında yer alan hazır giyim ve konfeksiyon, Yeşil Mutabakat’a uyum sürecinde de etkin rol oynayan sektörlerden biri olmasıyla biliniyor.

Ocak 2023’te açıklanan ve yol haritası niteliğindeki Sürdürülebilirlik Stratejisi ve Eylem Planı belgesi, altı bileşen başlığında 40 eylemden oluşuyor.

Sektör, en büyük pazarı olan Avrupa’daki rekabetini daha da artırmak için yeşil üretim kapasitesini maksimum düzeye çıkarmak doğrultusunda emin adımlarla ilerliyor.

TİM ve İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe

Sektörlerin Yeşil Mutabakat’a uyum stratejilerini belirlemelerinin önemine her fırsatta dikkat çeken İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe, eylem planıyla ilgili yaptığı açıklamasında şunlara değindi:

‘Yerimiz önemli ama vazgeçilmez değiliz’

Tüm politikalarını yeşil dönüşüm zeminine oturtan AB’nin aldığı bu kararları, küresel rekabetçiliğimizi korumak için de yakından takip etmek zorundayız. AB ülkeleri, coğrafi yakınlığı ile ihracatımız için hayati önem taşıyor. Özellikle hazır giyimde bu pazarın başka bir alternatifi yok. Dolayısıyla 2050’de sıfır karbon hedefine sektörü hızla hazırlamak zorundayız. Biz hazır giyim ve konfeksiyonda kilogram birim değeri 40 dolara, yıllık ihracatımızı 40 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Hedefe ulaşmak için tasarımlı, inovatif ve markalı üretimi artırmanın yanı sıra yeşil üretim kapasitemizi maksimum düzeye çıkarmak durumundayız. Çünkü AB merkezli her dört firmadan üçü, 2030’a kadar sürdürülebilirlik temelinde tedarik zincirini yeniden yapılandıracak. Tekstil ürünlerinde uzun ömürlü, geri dönüştürülebilir ve tehlikeli kimyasallardan arındırılmış olma şartı aranacak. Bu büyük pazarda önemli bir yerimiz olmakla birlikte vazgeçilmez değiliz. Hazırlıklarımızı bu gerçeği aklımızda bulundurarak yapmalı, alt yapımızı hızla dönüştürmeliyiz.”

En fazla ihracat yapan üçüncü sektör

Sektörün ihracatı, 2023 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 9,2 düşüşle 19,3 milyar dolar olarak kaydedildi.

2023 yılında Türkiye genel ihracatı yüzde 0,6 artarken sanayi ihracatı ise yüzde 2,6 düşüş gösterdi.

Türkiye’nin genel ihracatı içinde yüzde 7,5’lik paya sahip olan sektör, ortaya koyduğu performansla 2023 yılında da otomotiv ve kimyanın ardından en fazla ihracat gerçekleştiren üçüncü sektör oldu.

2023 yılında hazır giyim ihracatında öne çıkan ülkelerin başında Almanya geldi.

Almanya’ya bu dönemde ihracat yüzde 16,1 azalarak 3,04 milyar dolar değerinde gerçekleşti ve ülkenin sektör ihracatındaki payı yüzde 15,8 oldu.

En fazla hazır giyim ihracatı gerçekleştirilen ikinci ülke İspanya üçüncü ülke ise Hollanda oldu.

Geçen yıl yapılan ihracata en büyük katkı ise yine İstanbul’dan oldu.

2023 yılında Türkiye’den yapılan toplam 19,3 milyar dolarlık ihracatın yüzde 68,8’lik kısmı İstanbul’dan gerçekleştirildi.

Bursa’dan yapılan ihracatın yüzde 3,3’lük payı da dikkate alındığın da yüzde 72,1 ile Marmara Bölge i’nden yapılan ihracat, Türkiye toplam Hazır Giyim ihracatının dörtte üçüne sahip.

Ülke grupları itibarıyla bakıldığında en fazla ha ır giyim ihracatının yüzde 59,9 pay ve 11,5 milyar dolarla AB ülkelerine gerçekleştirildiği dikkat çekiyor.

AB ülkelerine ihracat, bir önceki yıla kıyasla yüzde 9,1 düşerken Orta Doğu ülkelerine ihracat yüzde 0,5 artarken Türk Cumhuriyetlerine ihracat yüzde 39 yükseldiği görüldü.

2024’te ihracat düşüş trendinde

Yılın ilk yarısında Türkiye’nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 12,8 azalarak 8,7 milyar dolar oldu.

Sektör ihracatının Türkiye genel ihracatındaki payı yüzde 6,9 olarak hesaplandı.

Yılın üçüncü çeyreğinde ise Türkiye ihracatında en fazla dış ticaret gerçekleştiren üçüncü sektör olan hazır giyim ve konfeksiyon, Ocak-Eylül döneminde 13 milyar 609 milyon dolarlık ihracat hacmine ulaştı.

Sektörün ihracatı, bir önceki yılın aynı dönemin ekı yasla yüzde 8,5 oranında daraldı.

Türkiye’nin toplam ihracatından yüzde 7,1 oranında pay alan sektör, Ocak-Eylül 2024 döneminde örme ürün grubunda 6,9 milyar dolar, dokuma ürün grubunda 4,9 milyar dolar ve hazır eşya ürün grubunda 1,4 milyar dolarlık ihracat hacmine erişti.

En fazla ihracat kadın giyim kategorisinde yapılırken onu takip eden ürün grupları tişört, triko, erkek giyim, hazır eşya, çorap, iç giyim, spor giyim, dış giyim, bebek giyim ve aksesuar olarak sıralandı.

Sektörün üçüncü çeyrekte en fazla ihracat yaptığı ülke 2,2 mil yar dolar ile Almanya, 1,6 milyar dolarla Hollanda ve 1,4 milyar dolarla İspanya oldu.

En fazla ihracat gerçekleştirilen diğer ülkeler sırasıyla İngiltere, Fransa, ABD, Polonya, İtalya, Irak ve Kazakistan oldu.

Hollanda ihracatı yüzde 17,9 oranında artarken Polonya ihracatı yüzde 37,8, Irak ihracatı yüzde 14,3 ve Kazakistan ihracatı yüzde 15,4 arttı.

AB ülkelerine yapılan ihracat, yüzde 5,7 düşe rek 8,4 milyar dolara erişti.

HAZIR GİYİMDE TÜRKİYE’NİN AVANTAJLARI

• Eğitimli ve kalifiye insan kaynağı
• Büyük pazarlara coğrafi yakınlık
• Gelişmiş hazır giyim yan sanayi
• Hızlı moda yapabilmek
• Ürün çeşitliliği
• Gelişmiş tekstil terbiye sanayi
• Yaratıcılık
• Avrupa Birliği teknik mevzuatına uyum
• Çalışanların sosyal koşulları konusunda hassasiyet
• Kalite
• Sağlık ve çevreye verilen önem
• Kalite kontrol ve test laboratuvarları

(Kaynak: TİMREPORT)

Exit mobile version