Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektörü son 2 yıldır kan kaybediyor.
2021 yılında 20 milyar 240 milyon dolar ihracat yapan sektör, 2022’de bu rakamı yüzde 4,8 artırarak 21 milyar 193 milyon dolara çıkardı.
Ancak 2022’de başlayan kriz en çok sektörü etkiledi. Hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı 2023 yılında yüzde 9,2 gerileyerek, 19 milyar 242 milyon dolar oldu.
Gerileme 2024’te de devam etti. Hazır giyim ve konfeksiyon en çok ihracat yapılan sektör olmasına rağmen yüzde 6,9 geriledi ve 2024 ihracatı 17 milyar 920 milyon dolara düştü.
Tablo neden tersine döndü?
Sektörün son 2 yılda geri gitmesinin hem küresel hem yerel nedenleri var.
Dünya genelinde yaşanan savaşlar, ekonomik kriz endişeleri, buna bağlı olarak tüketicilerin satın alma eğiliminin düşmesi, yani küresel talebin azalmasıyla daralan pazar sektöre büyük darbe vurdu.
İçeride yaşanan yüksek enflasyon ortamında başta işçilik olmak üzere girdi maliyetlerinin sürekli artması, buna karşılık döviz kurunun yatay seyri nedeniyle fiyat tutturulamaması sektörü zorlayan etkenler oldu.
Bütün bunların sonucunda Türkiye, üretim maliyetlerinde dolar bazında Asya’daki rakiplerine göre yüzde 40-50, Avrupa’daki bazı ülkelere göre yüzde 15-20 daha pahalı hale geldi. Bu durum da sektörün rekabet gücünü zayıflattı, hatta yok etti.
Sektör temsilcileri ne istiyor?
Türkiye’de asgari ücretin işverene maliyetinin Asya’daki rakiplerine göre 6-7 kat yüksek olduğuna dikkat çeken ihracatçıların ilk beklentisi asgari ücretteki artış yükünün sadece işverene bırakılması. İhracatçılar yüzde 5 olarak uygulanan SGK işveren prim indiriminin hazır giyim, tekstil, deri ve halı sektörleri için şirket büyüklüğü gözetilmeksizin 2 yıl boyunca yüzde 10’a çıkarılmasını istiyor.
KOBİ’ler için açıklanan çalışan başına 2 bin 500 liralık istihdam desteğinin gözden geçirilmesi, ya KOBİ tanımının değiştirilmesi ya da desteğin tüm emek yoğun sektörleri kapsamı beklentiler arasında.
Ücretli çalışandan kesilen gelir vergisi dilimlerinin günün koşullarına göre güncellenmesi de talep ediliyor.
Döviz kurunun girdi maliyetlerine paralel hareket etmesi sektörün temel beklentilerinden biri. Zira fiyat tutturulamaması nedeniyle ihracatçı hem zarar ediyor hem müşteri kaybediyor.
Sektör temsilcileri ham madde ithalatında uygulanan ilave vergilerin ve referans fiyatın da gözden geçirilmesini istiyor.
İhracatçıların öncelikli gündem maddeleri arasında pazar çeşitliliğini artırmak var. ABD pazarında etkinliğini üst düzeye çıkarmak isteyen sektör bir yandan da Ortadoğu, Rusya ve eski Doğu Bloku ülkelerine odaklanmış durumda. Bunun için de fuar desteklerinin artırılarak devam etmesi beklentiler arasında.