Grace Wales Bonner’dan Paris’te unutulmaz bir defile

Grace Wales Bonner, Paris’in tarihi Lycée Henry-IV kütüphanesinde düzenlediği son defilesiyle moda dünyasında bir kez daha fark yarattı. Hollandalı arp sanatçısı Ranie Ribeiro’nun büyüleyici performansıyla renklenen gösteri, Fransız efsaneleri Marie Curie, Josephine Baker ve Victor Hugo gibi isimlerin izlerini taşıyan bir atmosferde gerçekleşti.

Wales Bonner, on yıl önce Londra’da mütevazı bir başlangıç yapmış olsa da bugün LVMH Ödülü ve CFDA Yılın Uluslararası Erkek Giyim Tasarımcısı gibi prestijli ödüllerin sahibi. Tasarımlarındaki İngiliz zarafeti ile Afro-Karayip estetiğinin benzersiz sentezi, onu hem klasik terzilik markalarının hem de spor giyim devlerinin işbirliği için yarıştığı bir isim haline getirdi.

Klasik ve sporun mükemmel uyumu

Çarşamba akşamı düzenlenen karma defilede, erkekler kemerli şortlar ve keskin kesimli teknik ceketler, kadınlar ise ipek şortlar ve eyer dikişli deri yeleklerle sahnede yer aldı. Tasarımların her biri, Savile Row kalitesinde bir işçilikle hazırlanmıştı.

Koleksiyonda dikkat çeken detaylardan biri, Crombie tarzı ceketlerin hem erkek hem de kadınlar için modern bir yorumla sunulmasıydı. Stephen Jones imzalı baobab çiçeği broşlar ve berelerle tamamlanan görünümler, zarafetle rahatlığı bir araya getirdi.

Ayakkabılar yine sahneyi fethetti

Wales Bonner, ikonik ayakkabı tasarımlarıyla da tanınıyor. Bu defilede, *Y-3 Field* ayakkabısını kontrast renklerle yeniden yorumlayarak bir kez daha hayranlarını şaşırttı. Ayrıca, Montego püsküllü mokasenler de koleksiyonun öne çıkan parçaları arasında yer aldı.

Müzikal ve duygusal bir final

Defile, Dorothy Ashby’nin “For Some We Loved” ve Shira Small’un “Eternal Life” gibi parçalar eşliğinde, smokinler ve gece kıyafetleriyle sona erdi. Genç modellerin gururla taşıdığı bu son görünümler, izleyicilerden büyük alkış aldı.

Modanın yeni Prada’sı

Şovun ardından gelen yoğun alkışlar, Grace Wales Bonner’ın moda dünyasındaki yerini bir kez daha perçinledi. Eleştirmenler, onun “erkek giyiminin yeni Miuccia Prada’sı” olduğunu söylerken, tasarımlarındaki yenilikçi yaklaşım ve zamansız zarafet vurgulandı.

Grace Wales Bonner, bu koleksiyonuyla sadece modanın değil, kültürler arası diyaloğun da öncüsü olduğunu kanıtladı.

Exit mobile version