Derin Yoksulluk Ağı, yaptığı açıklamada giyim ihtiyacının yalnızca temel bir gereksinim değil, aynı zamanda bir insan hakkı olduğunu vurguladı. Özellikle çocukların uygun kıyafetlere erişememesinin, özgüven eksikliğinden eğitim hayatının sekteye uğramasına kadar ciddi sonuçlar doğurduğuna dikkat çekildi.
Sosyal dışlanmaya yol açıyor
Derin Yoksulluk Ağı tarafından yapılan açıklamada, “giyim güvensizliği”nin bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılayamaması ve sosyal hayata tam katılım sağlayamaması anlamına geldiği belirtildi. Bu durumun çocuklarda öz saygı kaybına, utanç hissine ve akranları arasında dışlanmaya yol açtığı ifade edildi.
Araştırmalara göre, uygun kıyafetleri olmayan çocuklar okul etkinliklerine katılmaktan kaçınıyor, sosyal ilişkiler kurmakta zorlanıyor ve zamanla okula devamsızlık oranları artıyor. Hatta bazı durumlarda, ailelerin maddi yükünü hafifletmek için çocukların eğitimini bırakıp çalışmaya başladığı gözlemleniyor.
Akran zorbalığı ve psikolojik etkiler
Derin Yoksulluk Ağı’nın saha çalışmalarında, uygun giysiye sahip olmayan çocukların akran zorbalığına maruz kaldığı ve bu durumun ciddi psikolojik travmalara yol açtığı tespit edildi. Aileler, çocuklarının spor derslerine veya okul gezilerine katılmak istemediklerini, çünkü kıyafetleri nedeniyle utandıklarını dile getiriyor.
“Görüşme yaptığımız aileler, çocuklarının ‘diğerleri gibi’ olamadığı için kendini değersiz hissettiğini anlatıyor” denilen açıklamada, bu durumun çocukların akademik başarısını da olumsuz etkilediği vurgulandı.
‘Giysi bir insan hakkıdır’
Derin Yoksulluk Ağı, giyim ihtiyacının yalnızca fiziksel değil, psikolojik ve sosyal bir gereklilik olduğunu belirterek, “Giysi, bir insan hakkıdır. Çocukların kendilerini güvende ve topluma eşit bir birey olarak hissedebilmeleri için uygun kıyafetlere erişimleri sağlanmalıdır” çağrısında bulundu.
Örgüt, bu sorunun çözümüne yönelik yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve bireylerin iş birliği yapması gerektiğini ifade ederek, bağış ve destek kampanyalarının önemine dikkat çekti.