Geri dönüşüm teknolojileri gelişiyor ama…

Tekstilde döngüsel ekonomiye geçiş sektörün gündemindeki en önemli başlık olmayı sürdürüyor. Geri dönüşüm olanaklarını artıran teknolojiler geliştirilmeye devam etse de uzmanlara göre asıl çözüm “al-at” kültürünü “yeniden kullan-dönüştür” felsefesine dönüştürmekte.

1990’larda yükselen “hızlı moda” endüstrisi, ucuz ve sürekli yeni ürün akışıyla tüketimi patlattı: 1975-2020 arasında giyim tüketimi neredeyse ikiye katlandı; 2030’da yüzde 25 daha artması bekleniyor. Ancak sadece Avrupa’da her yıl 5.8 milyon ton tekstil çöpe gidiyor. Küresel ölçekte bu rakam 92 milyon tona ulaşıyor.

Hızlı tüketimin çevreye bedeli ağır:

Geri dönüşüm çıkmazı  

Geri dönüşüm ve yeniden kullanım çözüm gibi görünse de o cephede sorunlar var. Toplanan giysilerin çoğu, gelişmekte olan ülkelerde çöplüklere gömülüyor.

Cleaner Engineering and Technology (2024) verilerine göre, eski giysilerin sadece yüzde 1’i yeni ürüne dönüştürülebiliyor. Çünkü lifler geri dönüşüm sırasında zayıflıyor ve karışık malzemeler (pamuk-polyester-elastan) ayrıştırılamıyor.

Avrupa’nın teknolojik atılımı: Yüzde 1 sınırı aşılabilir mi?

Son iki yılda, Brightfiber (Hollanda), Reju (Almanya), La Roche (Fransa) gibi şirketler devrim niteliğinde teknolojiler geliştiriyor:

AB zorluyor: 2030’da yüzde 16.5 geri dönüşüm şartı

Hollanda ve AB, tekstil sektörüne 2030’a kadar ürünlerde en az yüzde 16.5 geri dönüştürülmüş malzeme kullanma zorunluluğu getiriyor. Destekleyici adımlar da devrede:

Şirketler hızlı modadan vazgeçecek mi?

Reju CEO’su Patrik Frisk, “Geri dönüşümü zorunlu kılan yüzde 5’lik bir yasal kota bile sektörü dönüştürebilir” diyor. Ancak uzmanlar uyarıyor: Teknoloji çözümün parçası, ancak tüketim çılgınlığı sonlanmazsa, giysi dağları büyümeye devam edecek.

Exit mobile version