Ev tekstilinin çıkış yolu: Kaliteli üretim, markalı ihracat, inovasyon odaklı tasarım

Denizli Sanayiciler ve İş İnsanları Derneği (DESİAD) Başkanı Nuri Turgut, ev tekstili sektörünün sıkıntılı bir süreçten geçtiğini belirterek, küresel rekabette öne çıkmak için üç koşul olduğunu söyledi: Kaliteli üretim, markalı ihracat, inovasyon odaklı tasarım...

Ev tekstili sektörünün içinden geçtiği durumu değerlendiren Denizli Sanayiciler ve İş İnsanları Derneği (DESİAD) Başkanı Nuri Turgut, sektörün “kaliteli üretim, markalı ihracat ve inovasyon odaklı tasarım” vizyonu ile hareket etmesi gerektiğini söyledi.

Ev tekstilinin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini belirten Turgut, sektörün pazarı ve müşteri kaybetmemek, nakit akış dengesinde sıkıntı yaşamamak ve kredi peşinde koşmamak için maliyetine, hatta zararına satış yaptığını kaydeden Turgut, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

‘Fason üretim yaklaşımıyla katma değer üretilemiyor’

“Günümüzde küresel ekonomik şartların rekabet koşullarını giderek zorlaştırmasından dolayı firmaların operasyonlarının devamlılığını sağlamak için iç pazarların dışına çıkarak, dış pazarlardaki fırsatları araştırma ve kendileri için avantajlı pazarları değerlendirme yoluna girmesi gerekiyor. Bunu yaparken de markalaşma, tasarım, sürdürülebilirlik gibi alanlarda yapılan yatırımların hem iç piyasada hem de ihracatta büyük bir avantaj sağladığını görebiliyoruz. Türkiye’de ev tekstili sektöründe gerek know how, gerekse üretim kapasitesi ve altyapısı olarak oldukça güçlü olmasına rağmen marka yatırımları yapılmadan, fason üretim yaklaşımıyla hareket edildiği için katma değer üretilemiyor ve rekabette geride kalınıyor. Sektörün ortaya koyması gereken vizyon kaliteli üretim, markalı ihracat ve inovasyon odaklı tasarım olmalı. Bu konuları ajandasında en öne alan işletmeler bir süre zorlansa da ayakta kalmayı başaracaktır.”

DESİAD Başkanı Nuri Turgut

Küresel rekabetin yeni değerler üretmeyi zorunlu kıldığını belirten Turgut, “Bu nedenle sadece üreten ve pazarlayan bir konumdan çıkararak, tasarlayan ve marka oluşturan bir ülke konumuna ulaşmak gerekiyor.” dedi.

Türkiye’nin dünya ev tekstili pazarından aldığı payın yüzde 5 olduğunu hatırlatan Nuri Turgut, sektörün avantajları ve dezavantajları konusunda da şunları söyledi:

‘Rakipler arasından ayrışmak gerek’

“Ülkemiz ev tekstili sektöründe renk ve desen seçenekleri, özgün tasarımlar, kaliteli hammadde, son teknoloji sayesinde hatasız ürünler, hızlı gönderim, Asya ve Avrupa arasında yer alan özel konum gibi çok sayıda avantaja sahip. Fakat son yıllarda artan TL maliyetleri sebebiyle ihracatçılar rekabet gücünü yitirmeye başladı. İhracatta rekabet ettiğimiz ülkeler ile aşırı artan maliyetler kaynaklı fiyat farkı yüzde 30’ları geçti. Hal böyle olunca ihracat payımızın düşmesi de kaçınılmaz hale geldi. Türkiye’ye en fazla katma değer sağlayan sektörlerden biri olan ev tekstilinde çok büyük bir ihracat potansiyelimiz var. Sektörde güçlü yönlerimize göre fırsatları değerlendirme yoluna gidilmeli ve bu doğrultuda stratejiler geliştirilmelidir. Kalitemiz, ürün çeşitliliğimiz, trendlere yön veren tasarım gücümüz ve markalaşma yatırımlarımızla rakipler arasında ayrışarak; Afrika, Güney Amerika gibi hedef coğrafya pazarlarına yönelik yatırımlar yapılmalıdır.”

(Kaynak: a24)

Exit mobile version