Bir meslek yok oluyor: Şair ruhlu terzilerin son nefesi

Hazır giyimin gölgesinde kalan geleneksel terzilik, ustaların yaş ortalamasının 60'ı aşması ve gençlerin ilgisizliği nedeniyle kaybolma riski taşıyor. Denizli Terziler Odası Başkanı Ahmet Can, "El emeğine değer verilmezse bu mesleği izleyerek kaybedeceğiz." dedi.

Teknolojik dönüşüm ve hazır giyimin yaygınlaşması, Denizli’nin köklü mesleği terziliği derin bir dönüşüme zorluyor. Denizli Terziler, Konfeksiyoncular ve Giyim Sanatkârları Odası Başkanı Ahmet Can, Şehir TV’de Merve Nur Ercan’ın konuğu olarak mesleğin geleceğine dair çarpıcı tespitler paylaştı.

Hazır giyimin gölgesinde kalan sanat

Can, terzilik ile konfeksiyon arasındaki farkı vurgulayarak, “Hazır giyim, hızlı yaşamın sonucu. Terzilik ise kişiye özel ölçü, sabır ve emek ister. Ne yazık ki zaman ve maliyet baskısı, terziliği günümüzde çoğunlukla tamirat işine hapsetti” dedi. Hazır giyime rağmen insan bedeninin standart kalıplara tam uymadığını belirten Can, “O kalıba herkes uymaz. Yine de terziye ihtiyaç var” diye ekledi.

‘Terziler şair ruhludur, bu meslek terapidir’

Mesleğin felsefi boyutuna dikkat çeken Başkan Can, “Terzilerimizden şiir yazan, kitap okuyan, kütüphane kuranlar var. Ceket dikerken dünyaları düşünen bu insanlar, sabır ve zarafetin timsali. Terzilik bir nevi terapidir” ifadelerini kullandı. Ancak bu sanatın geleceğinin tehlikede olduğunu vurguladı:

“Çıraklık sisteminden gelen ustaların yaş ortalaması 60’ın üzerinde. En genç terzimiz 37 yaşında. Gençler dizilerdeki lüks hayatlara özeniyor, el emeğine sırt çeviriyor.”

Son kalanları kurtarma mücadelesi

Oda olarak KOSGEB ve İŞKUR iş birliğiyle projeler yürüttüklerini anlatan Can, “Yeni başlayanlara kuruluş, mevcutlara iş geliştirme desteği veriyoruz. E-ticaret eğitimleriyle üyelerimizin fasonculuktan kendi markalarını yaratmalarını hedefliyoruz” dedi. Gençleri cezbetmek için yaz tatilinde çalışan gençlerle proje yürüttüklerini ve ödüllendirdiklerini belirten Can, “Bazı çocuklar ailelerine ‘Bu işi yapmak istiyorum’ dedi. Bu umut verici” diye konuştu.

Acil destek çağrısı: 7200 gün primi hayata geçsin

Devletin kaybolan meslekler için vaatlerini hatırlatan Can, sözlerini acil bir uyarıyla tamamladı:

“Emekli olmayı bekleyen ustalarımız için 7200 prim günü gibi destekler uygulansın. Terziler naif insanlardır; küçük bir tamirat bile büyük emek ister. El emeğine hak ettiği değeri vermezsek, bu mesleğin yok oluşunu izlemekten başka çaremiz kalmayacak.”

Denizli’de terzilik; hazır giyimin baskısı, genç nüfusun ilgisizliği ve yaşlanan ustalar nedeniyle bir dönüm noktasında. Oda Başkanı Can’ın ifadesiyle, “Bu meslek sadece kumaş dikmek değil, bir ruhu beslemek.” Ancak destek olunmazsa bu ruh, ölçüsü standartlara uymayan bir gömlek gibi tarihin dolabında kaybolabilir.

Exit mobile version