Arama
Servisler
Sosyal Medya

Akın Tekstil’deki mali kriz küçük yatırımcıyı tedirgin etti

Aralık ayından bu yana borsadaki hisse fiyatı yüzde 54 değer kaybeden Akın Tekstil, hissedarların açtığı davalarla boğuşurken geçen günlerde gelen konkordato haberi küçük yatırımcıları tedirgin etti. Küçük yatırımcı, ilgili merci ve yetkili kurumların şirkete yönelik eyleme geçmesini bekliyor. Şirket yöneticileri hakkında daha önce ilgili kurumlara ihbar niteliğinde suç duyurusu yapılmıştı.

Aralık ayından bu yana borsadaki hisse fiyatı yüzde 54 değer

Konkordato alan Akın Tekstil‘in Borsa’daki hissedarları tedirgin. Daha önce taciz ve kaynakların kötüye kullanılması gibi iddialarla medyada gündeme gelen şirketin, son dönemde finansal zorluk yaşaması ile birlikte konkordato ilan etmesinin sorumlusu olarak profesyonel yöneticiler gösteriliyor. Küçük yatırımcı ilgili kurumların harekete geçmesini beklerken, bu durum 2023 yılında yapılan suç duyurusu akıllara getiriyor. Mağdur ve rahatsız olan borsa yatırımcısı ilgili kurumların aşağıda aktaracağımız gelişmelere sessiz kalmamasını talep ediyor.

‘İflas etmedik’ dediler

Türkiye’nin köklü Tekstil firmalarından olan şirketin konkordato ilan etmesi üzerine yayılan spekülasyonlar sonrası 25 Mart 2025’te KAP‘a yapılan açıklamada, “18.03.2025 tarihinde Kamuyu Aydınlatma Platformunda yapmış olduğumuz açıklamamız ile ilgili bazı basın-yayın ve medya organlarında çıkan ‘Şirketimizin kapandığı, iflas ettiği’ gibi haberler gerçeği yansıtmamakta olup, yine ilgili açıklamamızda da belirtildiği üzere ‘alacaklılar tarafından başlatılacak haciz işlemlerinin önüne geçmek, üretim faaliyetlerimizin devamını sağlamak, şirket öz varlıklarını korumak ve borsada işlem yapan yatırımcılarımızın herhangi bir hak kaybına maruz kalmamaları için konkordato talepli başvurumuza, Bakırköy 1 Asliye Ticaret Mahkemesi 2025/255 sayılı dosya ile 18.03.2025 tarihinden bu tarihten itibaren üç ay geçici mühlet verilmiş, geçici konkordato komiserleri görevlendirilmiş ve tedbir kararlarına hükmedilmiştir. Şirketimiz olağan faaliyetlerine devam etmekte olup, başta bankalar olmak üzere tüm alacaklılar ile şirketimizin mevcut borçlarının yeniden yapılandırılması amacıyla görüşmeler gerçekleştirilecektir” denildi.

Şirketin kredi notu CCC’ye düşürüldü

Fakat bu açıklamadan 6 gün önce şirket tarafından KAP’a yapılan açıklamada, kredi derecelendirme kuruluşu JCR Avrasya’nın Akın Tekstil’e ilişkin şu değerlendirme notuya yer verildi: “Akın Tekstil Anonim Şirketi’nin 20.12.2024 tarihli KAP Bildiriminde belirtilen, Kırklareli İli Lüleburgaz İlçesinde bulunan fabrikasının konfeksiyon üretim faaliyetlerinin sona ermesi hususu dikkate alınarak 24.12.2024 tarihinde JCR Eurasia tarafından, Firmanın “BB+ (tr)” olan Uzun Vadeli Ulusal Kurum Kredi Rating Notu’nun görünümü ‘Stabil’den ‘Negatif’e revize edilmişti. Güncel durum itibariyle; firmanın konkordato talebine istinaden 18.03.2025 tarihinde Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından üç ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesi, firmanın azlık pay sahiplerinin firma aleyhine açmış oldukları davalara ilişkin süreçlerin uzamasının ve yinelenmesinin, firmanın finansman kaynaklarına erişimini zorlaştırması ve kredi geri ödemelerinin gerçekleştirilememesi nedeniyle gecikme kayıtları izlenmesi, dikkate alınarak ‘Akın Tekstil Anonim Şirketi’nin Uzun Vadeli Ulusal Kurum Kredi Rating Notu ‘BB+ (tr)’ seviyesinden ‘CCC (tr)’ seviyesine ve görünümü ise ‘Negatif’ten ‘Stabil’e revize edilmiştir.”

Kredi notları değerlendirmesinde CCC; “Yatırım yapılabilir kategorisinin oldukça altında. Tehlikede ve finansal yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için ekonomik, sektörel ve finansal koşulların olumlu gelişmesi gerek. Menkul kıymet ise, anapara ve faizin zamanında ödenmesi hakkında ciddi belirsizlikler var” olarak tanımlanıyor.

Şirket faaliyet zararı yazdı

İş Yatırım’da yer alan bilgiye göre yüzde 21,4’lük halka açıklık oranına sahip şirketin, bu duruma düşmesi ise hissedarların bir takım hukuki yollara başvurmasına neden oluyor. Öyle ki şirketin 21.01.2025 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul Kararlarının batıl olduğuna ve iptaline karar verilmesi istemi ile Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde dava açıldı. Yine şirket azlık pay sahipleri tarafından, şirkete özel denetçi tayin edilmesi talebi ile Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde dava açıldı. Bu bilgiler yine KAP’a bildirildi. Bundan önce de şirketin geçen yıl temmuz ayında yapılan genel kurulunda alınan bazı kararlar mahkemece geçersiz sayılmıştı. Şirketin 2024 yılı faaliyet raporunda da yıl içinde gündeme gelen davalar ve konuları ile ilgili bilgilendirmeler var. Peki 1956 yılında kurulan şirkette neler oluyor? Şirketin 2024 mali tablolarına göre geçen yıl 306,4 milyon liralık faaliyet zararı söz konusu. 2023’te bu tutar 271,2 milyon lira olarak kayıtlara geçmiş. Faaliyet raporuna göre şirket 2024 yılında 34,6 milyon dolarlık ihracat yapmış. 2024 yılında bir önceki yıla göre üretim ve satışlarda düşüşler söz konusu.

Medyadaki iddialar denetçi raporunda

Şirketin 2024 yılı faaliyet raporuna ilişkin bağımsız denetçi raporundaki şu tespitler ise dikkat çekiyor: “Grup 16 Aralık 2024 tarihli yönetim kurulu kararı ile döviz kurlarındaki değişimin dövizle alınmış sipariş bedellerinin maliyeti karşılayamaması nedeniyle Kırklareli İli Lüleburgaz İlçesinde bulunan fabrikasında devem ettiği konfeksiyon üretim faaliyetinin durdurulmasına, ve 152 personelin iş akitlerinin feshedilmesine, yasal süreçlerin takibi ve işlemlerin icrası için yönetime yetki verilmesine karar verilmiştir. Rapor tarihine kadar geçen sürede ilgili birimde çalışan personelin grup aleyhine açılımış davası bulunmamakla birlikte izleyen dönemlerde muhtemel işçi davaları ve bunların finansal tablolara etkisi bilinmemektedir. Şirket ortaklarının grup aleyhine açmış olduğu davalar bulunmaktadır. Bu davalara ilişkin süreçlerine uzaması ve yinelenmesi şirketin finans kaynaklarına ulaşmakta sıkıntılar yaratmakta olup bu durum işletme sermayesine olumsuz etkide bulunmaktadır. 31 Aralık 2024 tarihi itibariyle işletme sermayesi -56.281.614 TL’dir.”

Açıktan alınan paralar mı var?

Şirketteki mali krize ilişkin resmi detaylar bu şekilde olsa da borsadaki yatırımcılardan farklı iddialar gündeme getiriliyor. Şirket nezdinde ve yönetim kadrolarında usulsüzlükler yapıldığına dair tarafımıza ulaşan iddialara göre, şirket içi kayıtsız para trafiğini yöneten ve bu yolsuzlukları koordine eden kişiler, şirketin üst düzey yöneticileri. Şirkette üst düzey görevde bulunan ve borsa yatırımcısının öne sürdüğü iddialara göre kayıtsız para trafiği içinde olan kişi ise, Türkiye’nin en büyük gruplarından birinin mali işler müdürlüğünde bulduğu sırada o gruba Vergi Denetim Kurulu tarafından milyar dolarlık ceza kesildi. Yine aynı grubun eski hukuk direktörünün halihazırda Akın Tekstil’in avukatı olduğunu öne süren borsa yatırımcısı, söz konusu şahsın 2017 yılında FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alındığını not ediyorlar.

Akın Tekstil yatırımcılarının iddialarına göre, şirkette üst düzey yönetici olarak görev yapan kimselerin birinci derece yakınları da şirket içinde satış ve satın alma gibi kritik birimlerin başına getirilmiş durumda. Borsa yatırımcısı bu kimselerin şirketten aldıkları maaşın karşılayamayacağı çok lüks bir yaşam standardı sürdüğünü dile getiriyorlar. Bu kişilerin çok sayıda mal varlığı ve lüks araçlara sahip olduğunu iddia eden borsa yatırımcısı, şirketteki profesyonel yöneticilerin kendi çıkarları için şirket kaynaklarını verimsiz yatırımlara kullandıklarını öne sürüyor. Yurt dışı fuar ve müşteri ziyareti adı altında şirket personeline nakit seyahat avansı verildiğini ve bu nakitler harcanmadığı halde harcanmışçasına kayıt tutulduğunu iddia eden borsa yatırımcısı, söz konusu nakit trafiğinin üst düzey yöneticilerin cebine aktığını öne sürüyor.

Bunlar dışında şirketin pantolon üretiminde kullandığı makinelerin yok pahasına satıldığı, satış ile alakalı kayıta geçmeyen ve açıktan alınan balya balya dövizlerin para sayma makineleri ile sayıldıktan sonra spor sırt çantaların içinde özel bir bankadaki kiralık kasalara konduğu da vahim iddialar arasında. Diğer yandan şirketin ürettiği binlerce pantolonun, piyasa rayicinin dörtte bir fiyatı ile fatura edilerek aradaki farkın açıktan elden nakit olarak alındığı ve şirketin milyon avro zarara uğratıldığı da borsa yatırımcısının dile getirdiği iddialardan. Şirketin halka açık hisselerinde pay sahibi olan yatırımcılar, yetkili kurumların ve ilgili mercilerin harekete geçmesini, öne sürülen mali usulsüzlüklerin ve yönetim hatalarının kapsamlı olarak araştırılmasını talep ediyorlar.

Suç duyurusu yapıldı

Akın Tekstil ile ilgili süreç bununla da sınırlı değil. “SPK, Akın Tekstil’i mercek altına aldı!” başlığı ile Ekim 2023’te medyada yer alan haberlere göre, Borsa İstanbul’da işlem gören Akın Tekstil hakkında, şirket yöneticisi M.K’nın SPK’ya yaptığı ihbar üzerine inceleme başlatıldı. Şirketin üst düzey yöneticileri “örtülü kazanç” ve “zimmete para geçirme” suretiyle halka açık olan şirketin küçük yatırımcılarını zarara uğratmakla suçlandı.

İddialar vahim!

Haberlerde şu bilgiler yer aldı: “İhbar niteliğindeki şikâyet dilekçesine göre 1 milyon 200 bin dolar değerindeki tekstil makineleri, 400 bin dolara satılmış gibi gösterilerek resmi fatura kesildi. Fakat kalan 800 bin dolar bir şirketin muhasebe bölümünde çalışan biri tarafından nakit olarak alınıp özel bir bankadan kiralanan kasaya konuldu. Yine suç duyurusu dilekçesinde şirketin, Şişli Halaskargazi caddesindeki 600 bin dolarlık iki dairesi emlak uzmanlarının raporlarına rağmen sadece 300 bin dolara satıldı. Şirket tarafından üretilen pantolonlardan 4 bin tanesi de gerçek olmayan tutanaklar tutularak ‘fire’ gibi gösterildi ve kayıtlardan düşüldü. Ayrıca gerçek değeri 15 euro olan pantolonlar üçte bir fiyatına, 3,70 euroya satıldı. Bu şekilde borsaya kote şirket büyük zarara uğratıldı.”

‘Evcil hayvanların mama masrafı bile şirkete yazıldı’

27 Mart 2025 günü Sabah gazetesinde yer alan “Dev şirkette sular durulmuyor” başlıklı habere göre, şirketin ana hissedarı olan taraflar arasındaki davalar devam ederken, küçük yatırımcıların tedirginliği de devam ediyor.

Haberde yer alan bilgilere göre, mahkemelere de yansıyan suçlamalarda dev şirketin kaynaklarının ‘şahsi’ ve ‘keyfi’ harcamalar için kullanıldığı belirtildi. Haberde şu bilgiler yer aldı: “Mevcut yönetimin birinci derecede yakın ve akrabaları herhangi bir görevleri olmadığı halde şirketten maaş almaya devam ediyor. Ragıp Akın ve Rüştü Akın’ın her türlü masraf ve lüks araç masraflarının şirket bütçesinden karşılandığı da iddialar arasında. Yine dikkat çeken bir suçlamaya göre şahsi harcamalar ‘şirket gideri’ olarak gösterildiği gibi şirket sahiplerinin evcil hayvanlarının mama masrafları da şirkete fatura ediliyor.”

40 milyon dolar zarar mı var?

Habere göre, “Şirketin 2021’den itibaren bu tür usulsüz faaliyetlerinden dolayı zararının 40 milyon dolar olduğu da suçlamalar arasında. Şirketin konkordato talebinin nasıl neticeleneceği ise henüz belirsiz…”

Taciz ve şantaj haberleri ile gündeme geldi

Öte yandan şirket yöneticilerinin şantaj ve taciz haberleri ile de gündeme gelmesi küçük yatırımcı için bir başka endişe kaynağı.

Milliyet Gazetesinde 19 Şubat 2018 tarihinde yer alan “İşadamına masajlı tuzağa hapis cezası” başlıklı haberde, “Akın Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ragıp Akın’ın, otel odasında gizli görüntülerini çekip şantaj yapan çete üyeleri hapis cezası aldı” bilgisine yer verildi.

19 Kasım 2023 tarihinde Sabah gazetesinde yer alan “Dev şirkette cinsel saldırı davası! “Şok olmuştum, bağırıp yardım isteyemedim” başlıklı haberde de, şu ifadeler yer aldı: “Bakırköy’de faaliyet gösteren Akın Tekstil’in mali müşaviri Can İ. hakkında şirketin tasarımcısı G.D adlı kadına odasında cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla dava açıldı. Hazırlanan iddianamede şüpheli C.İ.’nin 7 yıl hapsi istendi. Mağdur kadın ifadesinde şirketteki odasında başına gelenleri: ‘Şok olmuştum, bağırıp yardım isteyemedim’ diyerek anlattı.”

Tekstilbank vakası hatırlara geldi

Küçük yatırımcının yaşadığı bu güven bunalımı akıllara ayrıca Tekstilbank vakasını getirdi. Tekstilbank, zamanında Akın Ailesi’ne aitti. Banka, Nuri Akın’ın hissedarı olduğu dönemde finansal zorluğa girdi. Akın’ın, dönemin Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz’ın kardeşi Turgut Yılmaz’a bankayı devrederek kendine hem hukuki hem siyasi koruma sağladığı iddiası o dönem medyada gündeme gelmişti.

(Kaynak: Dünya gazetesi)