Ekonomim yazarı Sadi Özdemir “AB ile Hindistan ‘serbest ticarete’ hazırlanıyor, ihracatımız sarsılabilir” başlıklı yazısında konuyla ilgili gelişmeleri değerlendirdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Mayıs ayında Washington’da gerçekleşecek Türkiye-ABD Ticaret ve Yatırım Konseyi (TIFA) 12. Dönem Toplantısı’na katılacak.
Görüşmelerde ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı yüzde 10 ek gümrük vergisinin kaldırılması, Türkiye’nin ABD’ye ihracatını artırmak için ek kolaylıklar ve özel uygulamalar ele alınacak.
Ancak uzmanlar, ABD ile ilişkileri geliştirirken, Türkiye’nin en büyük pazarı olan AB’yi kaybetme riskine dikkat çekiyor.
AB-Hindistan STA: Türkiye için büyük risk
AB ve Hindistan arasında 2025 sonuna kadar imzalanması beklenen STA, Türkiye’nin 148 milyar dolarlık AB pazarındaki rekabet gücünü zorlayacak.
Anlaşma kapsamında Hindistan, AB’ye iletkenler, temiz teknoloji, otomotiv, tekstil ve ilaç gibi sektörlerde gümrüksüz veya düşük tarifeli erişim sağlayacak.
Hindistan, AB’nin karbon vergisi gibi kısıtlamalarının hafifletilmesini talep ediyor.
AB’li şirketlerin Hindistan’a yatırımları da artıyor. 6 binden fazla Avrupalı şirket Hindistan’da faaliyet gösteriyor ve doğrudan yabancı yatırımlar 120 milyar Euro’yu aştı.
Bu gelişmeler, Türkiye’nin AB pazarındaki payını düşürebilir ve yeni yatırımların önünü kesebilir.
Türkiye-Hindistan ilişkileri ve rekabet stratejisi
Türkiye-Hindistan İş Konseyi Başkanı Hülya Gedik, konuyla ilgili şu uyarılarda bulunuyor:
“Hindistan ile ticaret açığımız çok yüksek. Geçmişte 10 milyar doları aşan ticaret hacmi geriledi. AB, Hindistan’ı uzun süredir stratejik partner olarak görüyor. STA, Türkiye için ciddi bir tehdit ama gündemde yeterince yer almıyor. Türk sanayisinin rekabet gücünü artırmalıyız. Ayrıca Hindistan’a daha fazla yatırım yapmalı ve karşılıklı ticareti geliştirmeliyiz.”
Türkiye’nin atması gereken adımlar
-
AB pazarında rekabet gücünü korumak için üretim maliyetlerini düşürmek ve teknoloji odaklı üretime geçmek.
-
ABD ile ilişkileri derinleştirirken, AB pazarını göz ardı etmemek.
-
Hindistan ile ticari ve yatırım iş birliklerini artırmak, özellikle Asya-Pasifik pazarında varlık göstermek.
-
Devletin acilen bu konuyu stratejik öncelik haline getirmesi ve sektör temsilcileriyle koordineli çalışması.
Küresel ticaret savaşları yeniden şekillenirken, Türkiye’nin hem Batı hem de Asya ile dengeli bir strateji izlemesi gerekiyor. AB-Hindistan STA’sının yaratacağı etkiler şimdiden masaya yatırılmalı, aksi halde “Dimyat’a pirince giderken eldeki bulgurdan olma” riski artabilir.

