AB’deki sürdürülebilirlik gelişmeleri Denizlili tekstilcileri yakından ilgilendiriyor

Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Hüseyin Memişoğlu, "Avrupa Birliği'nde gerçekleşen sürdürülebilirlikle ilgili tüm gelişmeler Denizlili ihracatçıları çok yakından ilgilendiriyor." dedi.

DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, “Sürdürülebilir Geleceğe Denizli Tekstili Birlikte Yol Alıyor” projesi eğitim programında  bir konuşma yaptı.

Türkiye genelinde tekstil-konfeksiyon sektörünün, otomotiv ve kimyevi maddeler sektörlerinden sonra üçüncü sırada yer aldığını hatırlatan Memişoğlu,  “Yine ülke genelinde, ihracat birim değeri 1,50 dolarken, tekstil-konfeksiyon sektöründe 8 dolar seviyesinde.” dedi.

Tekstil-konfeksiyonun Denizli genelinde lokomotif sektör olarak lider konumunu sürdürdüğünü belirten Memişoğlu, “İlimizin ihracat birim değeri 2,15 dolarken, tekstil-konfeksiyon sektöründe bu değer 9,6 dolar seviyesinde. Kısaca, tekstil-konfeksiyon sektörü katma değerli ihracatıyla ön sıralardaki yerine koruyor. İhracat rakamlarını değerlendirdiğimizde ise; 2024 yılı Ocak-Eylül döneminde Türkiye geneli tekstil-konfeksiyon ihracatı yüzde 6,3 azalışla 20 milyar 630 milyon dolar oldu. Denizli’de ise aynı dönemde yüzde 2,3 azalışla 1 milyar 053 milyon dolar olarak gerçekleşti.” diye konuştu.

Tekstil-konfeksiyon sektöründe ihracatın sürdürülebilirliğinin, üretimin, istihdamın ve inovasyonun sürdürülebilirliği anlamına geldiğini anlatan Memişoğlu, şunları söyledi:

“İlimizin tekstil-konfeksiyon sektörü ihracatında Avrupa Birliği ülkelerinin payı yüzde 66 oranında. En fazla ihracat yaptığımız ilk 10 ülkeyi sıraladığımızda ise; ilk 10 ülkenin 7’sinin AB ülkesi olduğunu görüyoruz. Bu nedenle, Avrupa Birliği’nde gerçekleşen sürdürülebilirlikle ilgili tüm gelişmeler Denizlili ihracatçıları çok yakından ilgilendiriyor. Avrupa pazarımızın devamlılığı için bu gelişmelerin yakından takibi ve uyum süreci için projemizi hayata geçirdik.

GEKA 2024 yılı teknik destek programı kapsamında bu sene belirlenen temalar; Dijital ve Yeşil Dönüşüm, Ekonominin Çeşitlendirilmesi ve Kadın Girişimciliği ve Kadın İstihdamı olarak belirlendi. Yeşil dönüşümün tekstil ve konfeksiyon sektörleri için bir tercih değil zorunluluk olması, ayrıca, bu sektörlerde kadın çalışan oranının da yüksek olması programda yer almak istememizin diğer sebebi oldu.

Tekstil-konfeksiyon sektörü, herkesin günlük hayatında kullanılıyor. Kıyafetler, mobilyalar, koruyucu ekipmanlar, medikal giysiler gibi oldukça geniş bir yelpazede sektör ürünleri ile karşılaşıyoruz. Tekstil ürünlerine yönelik artan su ve enerji ihtiyacı, çevre üzerinde ciddi baskı oluşturuyor. Gıda, inşaat ve ulaşımdan sonra çevresel etkisi yüksek olan dördüncü sektör olarak sıralanıyor. Su ve kaynak tüketimi açısından da üst sıralarda yer alıyor.

Projemizde genel olarak ele almak istediğimiz konular sürdürülebilirlik ana ekseninde, döngüsellik, su, kaynak ve enerji verimliliği, atık yönetimi, karbon ayak izi ölçümleme gibi konular oldu.”

Eğitim programıyla ilgili de bilgi veren Memişoğlu, şunları kaydetti:

“Toplamda 5 gün sürecek olan eğitim programının ilk kısmı Tekstil/Konfeksiyon Sektöründe Sürdürülebilirlik, Yaşam Döngüsü Analizi ve Döngüsel İş Modelleri ile Tekstil/Konfeksiyon Sektöründe Enerji Verimliliği, Yönetimi ve İyi Uygulama Örnekleri başlıklarıyla 23-24 Ekim 2024 tarihlerinde tamamlanacak.

Eğitim projesinin ikinci kısmı ise Tekstil/Konfeksiyon İşletmelerinde Su, Atık Yönetimi ve Endüstriyel Simbiyoz, Yenilenebilir Enerji ve Karbon Azaltım Sertifikaları ile Karbon Ayak İzi Ölçümleme ve Raporlama başlıklarıyla Kasım ayı içerisinde 3 gün olarak planlanıyor.”

Eğitmen TÜBİTAK MAM Kaynak Verimliliği ve Temiz Enerji Araştırma Grubu, Grup Lideri Dr. Tuba Budak ile gerçekleşen eğitim programının ilk gününde, sürdürülebilirliğin ekonomik, sosyal ve çevresel boyutuyla başlanarak Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin 17 maddesine kapsamlı bir şekilde değinildi.

Ardından, küresel karbon salımının yüzde 10’undan sorumlu olan ve bu oranın 2030 yıllarına gelindiğinde yüzde 60 seviyelerine çıkacağı beklenen moda endüstrisinin üretim sürecine giriş yapılarak değer zinciri analizi yapıldı.

Sektörün sürdürülebilirliğinin artması için işletmelerde atılması gereken temel adımlardan bahsedilen eğitim programında yaşam döngüsü değerlendirilmesi kapsamlı bir şekilde yapıldı. Eko tasarım ilkeleri, araçları ve gerekliliklerine de detaylı bir şekilde yer verilerek temel öneriler anlatıldı.

Döngüsel ekonomi ve tekstil-konfeksiyon sektöründe döngüsel iş modellerine de değinilen eğitim programı yarın sektörde enerji verimliliği, enerji yönetimi ve iyi uygulamalar başlığında devam edecek.

“Sürdürülebilir Geleceğe Denizli Tekstili Birlikte Yol Alıyor” Projesi eğitim programının ilk gününde ilgi oldukça yüksekti. Firmaların sürdürülebilirlik, kalite kontrol, üretim, insan kaynakları ve idari işler departmanları personelinin yoğun bir şekilde katılım sağladığı eğitim programı karşılıklı etkileşim ile tüm gün boyunca interaktif bir şekilde devam etti.

 

Exit mobile version