Tekstil ve moda endüstrisi çalkantılı bir dönemden geçerken Avrupa Hazır Giyim ve Tekstil Konfederasyonu Euratex, “Gerçekler ve anahtar
rakamlar 2024” araştırması ile endüstrinin mevcut durumu ve geleceğine ilişkin önemli bilgiler sundu.
Jeopolitik huzursuzluk, enerji krizi, tüketici güvenindeki düşüş, sübvansiyon yarışı ve diğer devlet müdahaleleri, tekstil girişimcilerinin gelişmesi için zorlu bir ekonomik iklim yaratıyor.
AB’de 16 yeni yasal düzenleme gündemde
AB’nin Tekstil Stratejisi ise farklı açılımlarla uygulanmaya devam ediyor.
Tekstil ve moda endüstrisi için düzenleyici bağlamı yeniden şekillendirecek 16 yasa tasarısı için hazırlıklar sürüyor. Gündemdeki yasaların çoğu hâlâ AB kurumları, üye devletler ve diğer birçok paydaş düzeyinde tartışılıyor. Ancak değişimin süreceği açık şekilde görünüyor.
Gerçekçi bir düzenleyici ortam için “Gerçekler ve anahtar rakamlar” araştırmasının önemli olduğu belirtiliyor. Veriler, Avrupa tekstil endüstrisinin çok geniş ve çeşitli bir ekosistem olduğunu ortaya koyuyor.
İnşaat, otomotiv, tıp, tarım gibi birçok sektörde temel ürünleri tasarlayan tekstil endüstrisi, dünyanın önde gelen moda markaları tarafından satılan yüksek kaliteli hazır giyim ürünleriyle ön plana çıkıyor.
Endüstrinin büyük kısmı, genellikle uzun yıllardır geleneğe ve zanaatkârlığa sahip küçük aile işletmelerinden oluşuyor. Ancak giderek daha fazla sayıda sürdürülebilir ürünler geliştiren ve yeni teknolojiler sunan girişimler de sektöre giriyor.
AB’de tekstil ve hazır giyimin ekonomik büyüklüğü 170 milyar euro
Araştırmaya göre, Avrupa tekstil ve moda endüstrisinde 200 bine yakın şirket ve 1,3 milyon çalışan faaliyet gösteriyor.
Ekonomik büyüklüğü 170 milyar euro’ya ulaşan endüstride, yatırımlar 4,5 milyar euro’ya, ihracat 64 milyar euro’ya ve ithalat 115 milyar euro’ya ulaşmış durumda.
170 milyar euro’luk büyüklüğün yüzde 54’ü tekstil, yüzde 46’sı ise hazır giyim endüstrisinden geliyor.
Sektörde faaliyet gösteren şirketlerin yüzde 89’u mikro işletmeler den oluşuyor. Yüzde 9’u küçük işletmelerden oluşan pazarın yüzde 2’si orta ve yüzde 0,3’ü büyük işletmelerden meydana geliyor.
197 bin işletmenin de yüzde 67’si hazır giyim, yüzde 33’ü tekstil endüstrisinde faaliyet gösteriyor.
Endüstrinin yüzde 6’sının elyaflardan, yüzde 5’inin ipliklerden, yüzde 14’ünün ise kumaşlardan oluştuğu belirtiliyor.
Bitmiş tekstiller ve Hazır Giyim ürünleri ise endüstrinin yüzde 75’ini oluşturuyor. Bunun da yüzde 42’sini moda ve giyim endüstrisi, yüzde 14’ünü mobilya ve ev tekstilleri, yüzde 19’unu endüstriyel ve teknik tekstiller oluşturuyor.
Ülke ülke tekstil ve hazır giyim istihdamı
Sektörün istihdam, ciro ve ihracat verilerine bakıldığında AB ülkeleri arasında İtalya’nın payı dikkat çekiyor.
Tekstil ve hazır giyim istihdamında AB ülkelerinin payları
- İtalya yüzde 24,
- Polonya ve Portekiz yüzde 10,
- Almanya yüz de 9,
- Romanya yüzde 8,
- Fransa yüzde 7,
- İspanya ve Bulgaristan yüzde 6,
- Çekya yüzde 4,
- Litvanya yüzde 2,
- Diğer ülkeler yüzde 14’ünü sağlıyor.
50 yaş üstü çalışan oranı artıyor
AB tekstil ve hazır giyim endüstrisinde istihdamın yüzde 71’ini kadın çalışanlar oluşturuyor.
50 yaş üstü çalışan oranı her geçen yıl daha da artıyor. 2012 yılında yüzde 27,9 olan 50 yaş üstü çalışan oranı, 2022 yılında yüzde 41,9’a yükseldi.
Tasarımcıların sayısı yıllar içinde artarken üretim mühendislerinin sayısının azaldığı görülüyor. Endüstrinin acilen daha fazla tekstil, giyim ve deri mühendisine ihtiyacı olduğuna dikkat çekiliyor.
AB tekstil ve hazır giyim endüstrisinde cirolar
Ciro verilerinde de İtalya önde…
Ülkelere göre tekstil ve hazır giyimde ciro rakamları
- İtalya yüzde 36,
- Almanya yüzde 15,
- Fransa yüzde 9,
- İspanya yüzde 7,
- Portekiz yüzde 5,
- Polonya yüzde 4,
- Belçika, Avusturya ve Romanya yüzde 3,
- Çekya yüzde 2,
- Diğer ülkeler yüzde 13.
AB tekstil ve hazır giyim ihracatı
İhracatta da AB ülkeleri arasında İtalya ilk sırada.
AB ülkelerinin tekstil ve hazır giyim ihracatındaki payları
- İtalya, yüzde 30,
- Almanya yüzde 18.
- Fransa yüzde 15,
- İspanya yüzde 8 İspanya,
- Hollanda yüzde 6,
- Belçika yüzde 5,
- Polonya yüzde 3,
- Avusturya ve Portekiz yüzde 2,
- İsveç yüzde 1,
- Diğer ülkeler yüzde 10.
AB ülkelerinde tekstil ve hazır giyim üretimi azalıyor
AB’de tekstil ve hazır giyim imalatının yıllık değişimini gösteren araştırmada COVID-19 sonrasında güçlü bir şekilde toparlanan sektörün, yükselen maliyetler ve düşük talep nedeniyle yavaşlamaya başladığına dikkat çekiliyor.
AB ülkelerinde 2023 yılında tekstil imalatı yüzde 2,4 küçülürken, hazır giyim imalatının büyümesi yüzde 7,6 olarak görüldü.
2020 yılında hazır giyim imalatı yüzde 18,3, tekstil imalatı ise yüzde 2,1 küçülmüştü.
AB’de teknik tekstil üretimi önem kazanıyor
Gittikçe önem kazanan teknik tekstil, AB tekstil üretiminin en dinamik alanlarından biri…
Teknik tekstildeki talep artışının özellikle sağlık, tarım, inşaat, spor, giyim ve otomotiv gibi alanlardaki uygulamalara dayandığı
biliniyor.
2011 yılında toplam tekstil üretiminde yüzde 24’lük payı bulunan teknik tekstillerin payı, 2020 ve 2021 yıllarında yüzde 29’a
yükseldi.
Hazır giyim harcamaları yükseldi
Araştırmaya göre, 2022 yılında AB’de kişi başına hazır giyim harcaması 630 euro olarak kaydedildi.
AB ülkelerinde yıllık hazır giyim harcamaları
- Lüksemburg 1.500 euro,
- Avusturya 1.030 euro,
- Hollanda 960 euro,
- İtalya 920 euro,
- Danimarka 880 euro.
Kişi başına düşen en az harcamanın yapıldığı ülkeler ise Yunanistan, Romanya, Slovakya, Bulgaristan ve Macaristan oldu.
2022 yılında AB’deki haneler, giyim eşyalarına 282 milyar euro harcadı. Bu da bir önceki yıla göre yüzde 15’lik bir artış anlamına geliyor.
E-ticarette en çok tercih edilen kategori
Araştırmada dikkat çeken verilerden biri de e-ticarete ilişkin. Veriler, AB’de giyim, ayakkabı ve aksesuar kategorisinin e-ticaret
te en popüler kategori olduğunu gösteriyor.
2023 yılında çevrimiçi olarak mal ve hizmet siparişi verenlerin yüzde 40’ı giyim, ayakkabı ve aksesuar alışverişi yaptıklarını dile getiriyor.
Türkiye AB’nin en büyük üçüncü tedarikçisi
Araştırma, AB’nin 218 milyar euro ile dünyanın en büyük ikinci tekstil ve hazır giyim ihracatçısı olduğunu gösteriyor. İlk sırada
ise 314 milyar euro ile Çin yer alıyor. Sıralamayı 45 milyar euro ile Bangladeş, 44 milyar euro ile Vietnam, 35 milyar euro ile Hindistan, 33 milyar euro ile Türkiye ve 20 milyar euro ile ABD takip ediyor.
Tekstil ve hazır giyim, AB ekonomisinin en fazla ihracat gerçekleştiren ikinci sektörü olarak da dikkat çekiyor. 2013-2023 yılları arasında AB’nin üçüncü ülkelerle tekstil ve hazır giyim ihracatının yüzde 37, ithalatının ise yüzde 40 arttığı görülüyor.
AB’nin en önemli ticaret ortaklarından Çin, AB’ye gerçekleştirilen toplam tekstil ve hazır giyim ihracatının üçte birini karşılıyor. AB’nin 115 milyar euro’luk tekstil ve hazır giyim ithalatının 33,2 milyar euro’su Çin’den yapılıyor. Çin’i 17,7 milyar euro ile Bangladeş, 14,8 milyar euro ile Türkiye takip ediyor.
AB’nin en büyük ihracat pazarları ise 8 milyar euro ile İsviçre, 7,3 milyar euro ile Birleşik Krallık ve 7,2 milyar euro ile ABD, 5,5 milyar euro ile Çin ve 3,6 milyar euro ile Türkiye olarak görülüyor.
AB’nin toplam tekstil ve hazır giyim ihracatı ise 64 milyar euro.
AB en fazla kadın giyim ürünleri ihraç ediyor
AB’nin tekstil ve hazır giyim ihracatı ürün bazında analiz edildiğinde sıralama şöyle:
- Kadın giyim ürünleri yüzde 23,
- Örme ve dokuma bebek giysileri yüzde 22,
- Erkek giyim ürünleri yüzde 14,
- Teknik tekstil ürünleri yüzde 14,
- Dokuma kumaşlar yüzde 11,
- İplikler yüzde 4,
- Doğal elyaflar, örme kumaşlar ve halılar yüzde 3’er,
- Ev tekstili ürünleri yüzde 2,
- Yapay elyaflar yüzde 1.
Sürdürülebilirlik öne çıkıyor
AB pazarında yeşil dönüşüm; markalaşma, itibar ve rekabet gücü açısından da önemli bir rol oynuyor.
AB’de tekstil ve hazır giyim pazarında faaliyet gösteren işletmelerin yüzde 32’si geri dönüştürülmüş malzeme kullandığını belirtiyor. Yüzde 27,8’i enerji tasarrufu teknolojileri, yüzde 24,3’ü geri dönüşüm teknolojileri ve yüzde 24,3’ü temiz üretim metotları benimsediğini belirtirken, biyobazlı malzeme kullananların oranı yüzde 23,3, yenilenebilir enerji yatırımı yapanların oranı yüzde 18, biyoteknoloji kullananların oranı ise yüzde 8,3.
Ankete katılan şirketlerin yüzde 42’si yeşil teknolojiyi veya yeni bir yeşil iş modelini benimsediğini belirtiyor.
Tüketicinin kafası karışık
Sürdürülebilirliğin önemi konusunda tüketiciler arasında farkındalığın artması dikkat çekiyor. Ancak tüketicilerin tutum, davranış ve algıları arasında bir uyumsuzluk olduğu da gözleniyor.
Tüketicilerin yüzde 71’i giyim ürünleri satın alırken sürdürülebilirlik konusunda endişeli olduklarını söylüyor, ancak yalnızca yüzde 3’ü daha sürdürülebilir satın alımlar için ekstra ücret ödeyebileceğini belirtiyor.
(Kaynak: İTKİNHedef dergisi)