Hindistan ile Pakistan arasındaki tansiyon 7 Mayıs’ta Hint ordusunun komşu ülkeye düzenlediği hava saldırılarıyla yeniden tırmandı.
Saldırılar, geçen ay Hindistan yönetimindeki Keşmir’de 25 Hintli ve bir Nepalli vatandaşının hayatını kaybettiği kanlı saldırıya misilleme olarak gerçekleştirildi.
Hindistan ve Pakistan neden savaşıyor?
Güney Asya’nın iki nükleer gücü Hindistan ve Pakistan, 1947’den bu yana süregelen Keşmir anlaşmazlığı nedeniyle defalarca savaşın eşiğine geldi.
İki ülke arasındaki gerilim son haftalarda yeniden alevlendi.
Hindistan uzun süredir Pakistan’ı Keşmir’de ayrılıkçı şiddeti körüklemekle suçluyor.
Hindistan Dışişleri Bakanı Vikram Misri, 7 Mayıs 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, Hindistan’ın Pahalgam saldırısındaki militanların Pakistan’la bağlantılı olduğuna dair kanıt bulduğunu söyledi.
Gerginlik aynı gün Hint ordusunun komşu ülkeye düzenlediği hava saldırılarıyla yeniden tırmandı. Saldırılar bölgede gerginliği artırdı ve 2021’den bu yana büyük ölçüde korunan kırılgan ateşkesi bozdu.
Analistler, Güney Asya alt kıtasını onlarca yıldır bölen, çoğunluğu Müslüman olan Keşmir bölgesi üzerindeki ihtilafın tırmanabileceği konusunda uyarıyor. Bölgenin bazı kısımları Hindistan ve Pakistan’ın kontrolünde olsa da, her iki ülke de tamamı üzerinde hak iddia ediyor.
Küresel tedarik zincirinde aksamalar ve fiyat artışları gündeme gelebilir
İki ülke arasındaki gerginlik siyaset cephesinde olduğu kadar ekonomi cephesinde de yakından takip ediliyor. Her iki ülke de tekstil üretimi açısından önemli. Özellikle pamuk üretimi, iplik, kumaş ve hazır giyim ihracatında dünyanın önde gelen aktörleri konumunda.
Analistlere göre Hindistan ve Pakistan arasında olası bir savaş veya uzun süreli gerilim durumunda küresel tekstil sektörü şunlarla karşılaşabilir:
-
Ham madde (pamuk) tedarikinde aksamalar yaşanabilir.
-
Nakliye güzergâhları (özellikle Hint Okyanusu) risk altına girebilir.
-
Üretim ve ihracatın sekteye uğraması, küresel tekstil fiyatlarını yukarı çekebilir.
Bu durum, Türkiye’nin pamuk ve tekstil ürünlerinde alternatif tedarikçi olarak öne çıkmasını sağlayabilir. Ancak pamuk fiyatlarındaki olası artış, maliyetleri yükseltebilir.
Türk tekstilinin avantajları: Avrupa ve ABD pazarında fırsat
Hindistan ve Pakistan’ın tekstil ihracatındaki belirsizlik, özellikle Avrupa ve ABD’li ithalatçıları alternatif arayışına itebilir. Türkiye’nin bu süreçten kazançlı çıkabilmesi için:
-
Hızlı teslimat avantajı (coğrafi yakınlık) öne çıkarılabilir.
-
ABD’nin Pakistan’a uyguladığı vergi avantajları Türkiye lehine değişebilir.
-
Kaliteli üretim ve esnek tedarik zinciriyle Türkiye boşluğu doldurabilir.
Ancak, Mısır ve Bangladeş gibi ülkelerin de bu açığı kapatmak için rekabete gireceği unutulmamalı.
Uzun vadede beklentiler
-
Gerilim sürerse, Türk ihracatçıları için yeni pazar fırsatları doğabilir.
-
Anlaşma sağlanırsa, Hindistan ve Pakistan’ın yeniden rekabete girmesiyle fiyat baskısı yaşanabilir.
-
Enerji ve lojistik maliyetleri artarsa, Türkiye’nin kârlılığı etkilenebilir.
Türkiye için kritik hamle zamanı
Türk tekstil sektörü, bu süreçte stratejik hamleler yaparak küresel pazarda payını artırabilir. Ancak ham madde tedariki, enerji maliyetleri ve rekabetçi fiyat politikaları konusunda hazırlıklı olunması gerekiyor.
(Not: Bu haber yapay zeka desteğiyle yazılmıştır)

